İrlandalı aktivist Bowman, işgal altındaki Filistin’e destek için Fransa'dan bir yürüyüş başlattı. 5 ay sonra Türkiye'ye gelen, 2576 kilometre yol kateden Bowman, “Beni motive eden Filistin meselesine inanmamdı” dedi.

Filistin için kıtaları aşan dayanışma
Aktivist Mick Bowman, yürüyüşünün beşinci ayında İstanbul’a ulaştı. (Fotoğraf: BirGün)

Deniz GÜNGÖR 

İsrail’in Filistin’i işgali ve bölgede yaşanan insan hakları ihlallerine farkındalık yaratmak için Fransa’nın Calais kentinden Filistin'e doğru yürüyen İrlandalı 65 yaşındaki aktivist Mick Bowman, İstanbul’a ulaştı. Mültecilerin zorlu yolculuğunu anımsatan bir rota oluşturan Bowman, 16 Nisan’da başlattığı yürüyüşü 5 aydır sürdürüyor.

Yaklaşık 2 bin 576 kilometre yol kateden Bowman; Fransa, İsviçre, İtalya, Arnavutluk ve Yunanistan’ın ardından Türkiye’ye vardı. Bowman, işgal altındaki Batı Şeria'ya ulaşmak için İstanbul’un ardından Eylül ayının sonunda Ürdün’ün Amman kenti üzerinden rotasına devam edecek ve Filistin'e ulaşacak. 

İstanbul Beyoğlu’nda bulunan İrllandalı aktivist Bowman, BirGün’e konuştu. Bowman, yolculuk süresince çok zorlandığını belirterek "'Balkanlara girişim sıcak hava dalgasına denk geldi. Normalde 30 kilometre yürüyebilirken sıcaklar yüzünden 20 kilometreden fazla yürüyünce yorgun düşüyordum. Ayrıca, yürüyüş süresince zaman zaman yalnızdım. Yeterince gördüm' diyerek evime dönebilirdim. Bu imkânımın bile olması sığınmacılarınkine göre çoktu” dedi. 

KİTAPTAN ETKİLENDİ 

Bowman, Filistin’deki insan hakları ihlaline karşı yürüyüş fikrinin İngiliz yazar Justin Butcher’ın “Walking to Jerusalem" (Kudüs'e yürüyüş) adlı kitabından çıktığını belirterek “Kitabı okuduktan sonra, yürüyüşün Filistin meselesi hakkında farkındalık yaratmak için yeni bir yol olabileceğini düşündüm. Bu fikir o zaman filizlenmeye başladı” dedi. Yürüyüşe Fransa’nın kuzeyinde bulunan Calais kentinden başladığını anımsatan Bowman, “İngiltere’ye gelmeye çalışan mülteciler Calais’te sıkıştırıldıkları için yürüyüşe buradan başlamayı seçtim. İngiliz hükümeti, sığınma ve mülteci statüsü talep eden insanlara güvenli ve yasal geçiş yolları sağlama yükümlülüklerini ihlâl ediyor ve yasadışı olarak engelliyor. İnsanlık dışı bir durum yaşanıyor” diye konuştu. Bowman, şöyle devam etti: “Avrupa'dan Filistin'e yürüyebileceğiniz en uzak nokta Calais. Ama Filistin'e de yürüyerek gidebilmem için Ürdün'den geçmem gerek. Irak ve Suriye'deki durum nedeniyle, oradan yürümek mümkün değil. Türkiye’nin doğusu ise 6 Şubat'ta yaşanan deprem nedeniyle tehlikeli. İstanbul yürüyüş yolunun doğal bitiş noktası. Buradan sonra devam etmek için Ürdün'ün başkenti Umman uçakla gideceğim." 

YANLARINDA OLMALIYIZ 

Bowman, amacının İsrail kolonyalizmi ve ırkçılığına maruz kalan Filistin halkının yaşadığı haksızlıklara dikkat çekmek olduğunu söyledi. "Diğer tarafta mülteciler hakkındaki anlatıyı değiştirmeye çalışmak istiyorum" diyen Bowman "Yerinden edilen ve güvenli bir hayat kurmaya çalışan insanlar giderek daha da düşmanlaştırılıyor. Kaçak geçtikleri sınırlarda geri itme gibi birçok önlem alınıyor” ifadelerini kullandı. Filistinlilerin yaklaşık 75 yıldır acı çektiklerini söyleyen Bowman, “600 bin Filistinli kendi topraklarından zorla çıkarıldı ve son 2 yılda hızlandı" dedi. Filistin’de 200’den fazla kişinin hayatını kaybettiğine dikkat çeken Bowman, şunları kaydetti: “Yerleşim programı genişliyor ve Batı Şeria'yı hızla ilhak etmeye gidiyorlar. Uluslararası toplumun tepkisi korkunç. İsraillilere tam bir cezasızlıkla hareket etmelerine izin veriliyor. Birleşmiş Milletler kararları, insan hakları açıkça ihlal ediliyor. Dilerim yürüyüşümün farkındalığı artırmak adına küçük bir katkısı olmuştur.” 

*** 

Zulme karşı ses verin 

“Sığınmacıların benim gittiğim rotanın tersine ellerinde hiçbir kaynak olmadan geçip gittiklerini düşünüyordum” diye konuşan Bowman, “Pasaportum, kredi kartlarım, güvende hissedebileceğim bir yerim var. Yani istediğim an 'Yeterince gördüm' diyerek evime dönebilirdim. Ancak benim böyle bir imkânımın bile oluşu sığınmacılarınkine göre çoktu. Zorlandığım anlarda hep, ‘Bunu devam ettirebilir miyim? Geldiğim sonraki şehirde bunu bitirebilirim' dedim ancak vazgeçmedim. Beni motive eden şey, Filistin meselesine inanmamdı. Yaptığım şey, Filistinlilerin gerçek anlamda tehditlerle yüzleştikleri mücadelelerle kıyaslandığında hiçbir şeydi” dedi.