MA Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever ile 11 gazeteci hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Gazeteciler “Doğruları yazmaktan taviz vermeyeceğiz” dedi.

Gazeteciler susturulamaz
Disk Basın-İş tutuklu gazeteciler için eylem düzenlemişti. (Fotoğraf: Twitter/ Disk Basın-İş)

Haber Merkezi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 25 Ekim 2022'de gözaltına alındıktan sonra 29 Ekim’de tutuklanan aralarında Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı işleri Müdürü Diren Yurtsever, MA ve JINNEWS muhabirlerinin bulunduğu 11 gazeteci hakkında açılan dava dün başladı. Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya tutulu 10 gazeteci katılırken birçok sendika ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi duruşmada izleyici olarak yer aldı. Salona giren tutuklu gazeteciler duruşma katılımcıları tarafından coşkuyla karşılandı. Duruşma kimlik tespitiyle başladı.

Duruşmada ilk olarak Gazeteci Öznur Değer konuştu. Zaman, mekân ve isimi olmayan “eylemlere” katıldığına dair suçlandığını belirten Değer, mahkeme başkanının “Dağa katılmayı düşündün mü?” sorusu üzerine “Şu anada buradayım ve gazetecilik yapıyorum” diyerek, tepki gösterdi. Değer, savunmasında gazetecilerin özgürlüğünün elinden alındığını ve basının sansürlenmek istendiğini belirterek, “Ne kadar kanun çıksa da gazeteci özgürdür sansürlenemez. Gazetecilerin sesi susturulamaz” ifadelerini kullandı.

BASINA SALDIRI

Değer’in ifadesinin ardından duruşmaya 1 saat ara verildi. Aranın ardından duruşma Gazeteci Emrullah Acar'ın savunmasıyla devam etti. Acar, “Ben özgür basın çalışanıyım. 11 aydır tutuklama ve baskılar devam ediyor. Özgür basın üzerine saldırıyı kınıyorum. 2019’da Mersin Üniversitesinde Gazetecilik bölümünü bitirdim. Sonra Mezopotamya Ajansı’na başvurdum. Mardin’de çalışmaya başladım. Ankara’da devam ettim. Bu adliyede onlarca kez haber takip ettim. Biz doğru haberi takip ettiğimiz için polisler bize kötü muamele yapıyorlar” dedi.

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’ne üye olmalarının aleyhte delil olarak gösterildiğini hatırlatan Acar, “DFG gazetecilerin haklarını savunur. Ben derneğe e-devlet üzerinden başvuru yaptım. İHD üyesiyim. Bizim haklarımızı savunduğu için üye oldum” diye konuştu.

TAVİZ VERMEYİZ

Acar'ın ardından sözü Gazeteci Diren Yurtsever aldı. Yurtsever, savunmasında hakikati yazmaktan taviz vermeyeceklerinin altını çizerek, “Gazeteci toplumun vicdanıdır. İktidarın belirlediği sınırları geçmemek değildir. Biz kamu yararı adına haber yapıyoruz ve burada vicdan da devreye girer. Din, dil, ırk gözetmeksizin haber yapıyoruz” diye konuştu.

Ardından savunma sırası Gazeteci Deniz Nazlım'a geldi. 12 yıldır gazetecilik yaptığını söyleyen Nazlım, bu süreçte yerel gazetelerde spor muhabirliği ve fotoğraf muhabirliği yaptığını belirtti. Nazlım, “Evrensel, Cumhuriyet, BirGün de alıyor haberlerimi. Yaptığım iş nedeniyle emeğimin karşılığını alıyorum. Bu fezlekenin hazırlanma mantığında; parayı düzenli bir şekilde almasaydım 'sen düzenli para almasaydın örgüt üyesisin' derlerdi” ifadelerini kullandı.

Gazeteci Berivan Altan ise yurtdışı seyahatlerinin de suçlama konusu yapıldığını belirtti. Altan, gözaltına alınmasına ilişkin şöyle konuştu: “İşkenceye maruz kaldım ve polisler bu işkence öncesi yeni elbiseler giydirdi. Ben katliamlara dair haber takibi yaptım. Ancak bugün kriminalize ediliyor.”