Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma nedeniyle kentte görev yapan 21 gazeteci gözaltına alındı. Gazetecilerin yurtdışında yayın yapan TV kanallarında çalışması gerekçe gösterildi.

Gazetecilere şafak baskını
Fotoğraf: MA

Haber Merkezi

Diyarbakır’da dün sabah erken saatlerde gazetecilerin evlerine polis baskınları yapıldı. Aralarında Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş’ın da bulunduğı 21 gazeteci gözaltına alındı. Polis, gözaltına alınan gazetecilerin telefon ve bilgisayarlarına da el koydu.

Anadolu Ajansı ise Belçika ve İngiltere'den yayın yapan televizyonlara ait 102 programa ait 82 saatlik içeriğin incelendiğini ve bu doğrultuda gözaltı işlemlerinin gerçekleştiğini duyurdu.

Avukat Resul Temur, gazetecilerle görüşmek ve gözaltı kararıyla ilgili bilgi almak üzere savcıyla görüştü. "Operasyon"un devam ettiğini belirten savcı, soruşturma dosyasını Temur ile paylaşmadı. Temur, gözaltına alınan gazetecilerin yurtdışında yayın yapan televizyon kanalları için program ve haber yaptıklarına dikkat çekti.

YENİ BİR SALDIRI

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), gözaltına alınan gazetecilere ilişkin DFG binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu okudu.

Yandaş medyanın gözaltıları “Basın Komitesi Yapılanması" adı altında servis etmesi ile yeni bir saldırı ve sindirme sürecinin devreye konulduğuna dikkat çeken Müftüoğlu, “Arkadaşlarımıza yönelik söz konusu suçlamalar arasında Sterk TV ve Medya Haber TV kanallarında çıkan haber, program ve yorumlar gerekçe gösterilmektedir. Gerekçeden de anlaşılacağı üzere zaten gazeteci arkadaşlarımızın yaptığı haber ve yayınlar tüm kamuoyuna açık bir şekilde yapılmaktadır. Ancak sanki gizli saklı çalışmalar yapıyorlarmış gibi algı oluşturulmaktadır. Baskı, şiddet, savaş politikasına boyun eğmeyeceğimizi yineliyoruz” dedi.

HDP Basın Yayın ve Propaganda Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcımız Tayip Temel de gözaltılara ilişkin açıklama yaptı. Temel şunları aktardı: “Gazetecilere yönelik saldırılar aynı zamanda iktidarın acizliğinin, çaresizliğinin, ömrünü uzatma çabasının bir sonucudur. Ama bunların tamamı nafile çabalardır. Apê Musa’dan, Gurbeteli Ersöz’den hakikat mücadelesini devralan özgür basın çalışanları dün Çiller’in sokaktaki çetelerine, Cemaatin yargı içine yerleştirdiği çetelere boyun eğmedi bugün de AKP ve MHP’nin faşizan ve saldırgan politikalarına karşı asla boyun eğmeyecek.”

ELEŞTİRİYE HAPİS CEZASI İSTENDİ

Gazeteci Zübeyde Sarı hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek hapis cezası istendi. Sarı hakkında düzenlenen iddianamede zırhlı araçla eve girip çocukların öldürülmesini eleştirmek ve “Zazayım ve oldukça kürdüm" " Hangi ortak acıdan bahsediyorsunuz, hangi ortak gelecekten, Kürtlere akıl veren güruh şimdi neden sessiz, hani konuşsanıza" gibi paylaşımlar suç unsuru olarak değerlendirildi. Sarı’nın “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama” iddiasıyla 1 yıl 3 ay hapsi talep edildi.