Gazetecilik haksızlığa uğrayanın yanında olmaktır

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ile Kadıköy Belediyesi’nin düzenlediği “5. Gazeteci olmak gazeteci kalmak” etkinliği CKM Kültür Merkezi’nde düzenledi. Açılış konuşmasını yapan TGC Başkanı Turgay Olcayto “Uğur Mumcu, halktan gizlenmeye çalışılan gerçeklerin izini sürmekte son derece başarılıydı. Toplum, pek çok gizli kalmış olayı onun sayesinde öğrendi. Mumcu ‘Vurulduk Ey Halkım Unutma Bizi’ demişti, unutmadık” dedi. Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ise “Bugün gazetecilerin kalemleri kırılmış, karamsar bir tablo var ülkede. Bu yapıyı değiştirecek güç, Cumhuriyet’in köklerinde var” diye konuştu. Gecede Tilbe Saran ve Levent Üzümcü Mumcu’nun unutulmaz makalelerini seslendirdi.

1950’LERDEN DAHA GERİYE GİTTİK

Moderatörlüğünü Öğretim Üyesi Gökmen Karadağ’ın üstlendiği toplantıda konuşan Gazeteci Altan Öymen, “1950’lerde gazeteciler haklarında dava açılıp Yargıtay tarafından tasdik edilmeden tutuklanmazdı. Şimdi tam tersi, önce hapse atıyorlar. 50’li yıllardan geriye gittiğimiz alanlar var” dedi. TGC önceki Başkanı Orhan Erinç “12 Eylül mahkemelerinde 12 defa yargılandım. Orgenaralin tutuklama isteğine, savcılar itiraz edebiliyordu. Bugünle fark işte budur. Son sözüm Mumcu kalpaksız Kuvayi Milliyeci’dir.”

Cumhuriyet Yazarı Zeynep Oral ise “Mumcu’nun kitaplarını okumuş, içselleştirmiş olsaydık bu duruma gelmezdik. Bugün gazetecilik diye Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki mabeyn katipliği gibi tutanak katipliği yapanlar var” dedi.

T24 Yayın Yönetmeni Doğan Akın, Mumcu’nun hala aşılamamış bir gazeteci olduğunu söyleyerek “Bundan sonra gazetecilerin artık kendilerini de tartışmalıyız. Gerçeği yansıtma kapasitelerine, imkanlara rağmen, yarattıklarını konuşmalıyız” dedi.

BirGün Gazetesi Yayın Danışmanı Semra Kardeşoğlu ise şöyle konuştu:

“Bugün gazeteciliğe yeni başlayanların gazeteciliği mikrofon ya da ses kaydı tutmak olarak algılamalarından endişeliyim. Yine de bir çıkış yolu bulabileceğimize inanıyorum. Çalıştığım gazete, yöneltilen hukuki ve maddi baskılara karşı mücadele veriyor. Buna rağmen, ilkelerimize uymayan bir ilan geldiyse yayınlamayı reddedebiliyor. Bizi ayakta tutan okurumuzun desteği. Gazeteci “Ama ekmek parası” diyemez. Gazetecilik öncelikle mağdurun, ezilenin ve haksızlığa uğrayanın yanında olmaktır. Gazetecilik tarikat yurtlarında cinsel saldırıya uğrayan, o yurtlarda yanan, iş cinayetlerinde can veren işçilerin sesi olabilimektir. Vazgeçmeden gazeteciliğe devam etmeliyiz” dedi.
Evrensel Gazetesi Yayın Yönetmeni Fatih Polat ise “Araştırmacı gazetecilik ve fikri takip kelimelerini Mumcu’ya borçluyuz. Her şeye rağmen Türkiye’de hala güçlü bir gazetecilik damarı olduğuna inanıyorum. Mesleği iyi gazetecilik kurtaracak. Umudumuzu kaybetmemeliyiz” dedi.