Çağdaş Gazeteciler Derneğinin açıkladığı Temmuz-Eylül 2016 Medya Raporu, son üç ayın kara tablosunu açığa çıkardı: “118 basın kuruluşu kapatıldı; 184 basın emekçisi gözaltına alındı, 56’sı tutuklandı; 866’sı işsiz kaldı; 620 gazetecinin basın kartı, 32’sinin de parlamento kartı iptal edildi"

Gazetecilikte son üç ayın kara tablosu

BİRGÜN / ANKARA

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Sansür ve Baskı, Basın Üzerinden İktidar Kavgaları, İşten Çıkarmalar ve Verilmeyen Haklar ile Uluslararası Tespitler ve Gelişmeler başlıklarından oluşan Temmuz-Eylül 2016 Medya Raporunu kamuoyuyla paylaştı. Basın emekçilerine yönelik “düşünce, ifade ve basın ve yayın özgürlüğü” ne yönelik yaşanan baskının, 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasını arttığı vurgulanan raporda, “Türkiye, ‘basın ve gazeteci mezarlığı’ na dönüştürülmüştür” denildi. Dönem raporu, Mülkiyeliler Birliği’ndeki toplantıda ÇGD yöneticileri tarafından açıklandı.

Son üç ayın kara tablosu

“Burası Türkiye; diğer adıyla basın kuruluşu ve gazeteci mezarlığı!” denilen rapor, son üç ayın kara tablosunu açığa çıkardı: “1 gazeteci hayatını kaybetti, 6 gazeteci darp edildi, 184 basın emekçisi gözaltına alındı. 56 basın mensubu tutuklandı, 6 gazeteci hedef gösterildi ya da tehdit edildi, 8 haberle ilgili erişim engeli getirildi. 2 olaya ilişkin yayın yasağı konuldu, 6 haber sitesine erişim engeli getirildi, 2 haber sitesi kapatıldı. 24 yayın lisansı iptal edildi, 2 gazete hakkında yayın durdurma kararı verildi. 116 yayın kuruluşu kapatıldı, 29 yayın evi ve dağıtım şirketi kapatıldı. Bir mizah dergisinin dağıtımı engellendi, 3 basın merkezine polis baskını düzenlendi. 22 dava ve soruşturmaya devam edildi, 6 yeni soruşturma ve dava açıldı, 866 gazeteci işinden oldu, 620 sarı basın kartı, 32 parlamento kartı iptal edildi.”

Baskılar “yok etme” düzeyinde

Rakamların ortada çıkardığı geçen üç aydaki kara tabloda, şu iki gelişmenin altı çizildi:

* Birincisi, mesleklerinin gereği eleştirel habercilik yapan basın-yayın organları ile buradaki meslektaşlarımıza yönelik süregelen baskıların, ‘yok etme’ düzeyinde sistematik hale gelmesidir. 15 Temmuz 2016 tarihinde, Türkiye siyasal ve toplumsal hayatı bir darbeden kurtulmuştur ancak ‘düşünce, ifade ve basın ve yayın özgürlüğü’, darbe üstüne darbe alarak adeta katledilmiştir. Yukarıda rakamlarını verdiğimiz raporumuzda da tek tek bulacağınız 118 basın-yayın organı AKP iktidarının kararıyla kapatılmış, meslektaşlarımız tüm hakları gasp edilerek işsiz bırakılmıştır.

* İkincisi ise, Türkiye’de ‘merkez medya’nın merkezi olan Doğan Medya Grubu’nun bir yöneticisinin siyasi iktidar ile olan ‘kirli ilişkileri’ dir. Bir hacker grubunun yayımladığı elektronik postalarda, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’ın damadı Doğan Yayın Holding Başkan Vekili ve Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Yalçındağ’ın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile Cumhurbaşkanı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’a hemen hemen her gün bilgi verdiği ortaya çıktı. Basın patronları ile iktidarın kirli ilişkilerinin ortaya saçılması açısından tarihi nitelik taşıyan elektronik postalarda Yalçındağ’ın, başında bulunduğu Hürriyet grubunun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın politikaları doğrultusunda yayıncılık yapması için çalıştığına ilişkin birçok örnek yer alıyor.

Gazeteciliği savunmak, özgürlüğü savunmaktır

Raporda, son iki yılda yaşananlara ilişkin de şu ifadeler kaydedildi: “Türkiye’de gazeteciliği savunmanın özgürlükleri savunmak olduğunu ve herkesin gazeteci olamayacağını net olarak göstermiştir. Mesleğimizi savunmak, en ağır bedelleri de öngörse artık yaşamsal önemdedir. Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak, mesleğimizi kimsenin propaganda aracı, yalan üretme makinesi ve kazanç kapısı yaptırmamakta kararlıyız. Gazeteciliğin ‘halkın doğru haber alma hakkı’, ‘düşünce ve ifade özgürlüğü’, ‘farklı görüşlerin yaşam bulduğu’ kamusal bir faaliyet olarak kalması için tüm baskılara karşı duracağız.”