Geçinemeyen halk sokaklarda

HABER MERKEZİ

Emek ve demokrasi güçleri "Geçinemiyoruz" eylemlerini Antep, Eskişehir, Manisa ve Elazığ’da sürdürdü. Yapılan açıklamalarda "Yoksulluğa, açlığa, işsizliğe ve borç yüküne hayır diyoruz. Artık yeter" dendi.

Antep’te "Geçinemiyoruz Platformu" son dönemde gelen zamlara karşı Balıklı Parkı’nda basın açıklaması düzenledi. Açlık ve sefaletin her geçen gün daha da arttığı ve sorunların seçimi bekleyemeyecek kadar acil olduğu belirtilen açıklamada, “Milyonları uçuruma sürükleyen hükümet derhal istifa etmelidir” denildi. Açıklamaya çeşitli fabrikalardan işçiler de kendi dövizleri ile katıldı.


Eskişehir’de Ulus Anıtı önünde DİSK, KESK, EBTO, TMMOB çağrısıyla ‘’Geçinemiyoruz!’’ basın açıklaması gerçekleştirildi. Yapılan eyleme EMEP, TKP, SOL Parti, Halkevleri ve SGDF’de de katıldı. Kitle adına basın açıklamasını Eskişehir SES Şube Eş Başkanı Birtürk Özkavak okudu. Açıklamada sık sık ‘’Yoksulluğa teslim olmayacağız’’, ‘’Sermayeye köle olmayacağız’’, İşçilerin birliği, sermayeyi yenecek!’’ sloganları atıldı.

ZAMLAR GERİ ALINSIN

Manisa Emek, Demokrasi ve Barış Platformu’nun çağrısıyla Eğitim Sen önünde toplanan Manisalılar, “Artık yeter, geçinemiyoruz. Zamlar geri alınsın. Halktan, emekçiden yana bütçe istiyoruz” yazılı pankartla Manolya Meydanı’na yürüdü. Polisin slogansız yürüyüş engellemesiyle karşılaşan Manisalılar, yürüyüş sırasında emniyetin tutumunu ıslıklarla protesto etti.

Elazığ Emek ve Demokrasi Güçleri Hozat Garajı’nda bir araya gelerek bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Bizim cebimizden alınanlar, eğitime, sağlığa, sosyal güvenliğe değil silahlanmaya ve iktidarın destek beklediği silah tüccarı devletlere ve savaşa aktarılmaktadır” denildi.

TRABZON'DA TEPKİ

Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu’nun çağrısıyla önceki akşam Uzun Sokak’ta buluşan Trabzonlular, Meydan Park’a yürüyüş yaptılar. Polis, yurttaşlara engel olmak istedi, ancak başarılı olamadı. Uzun Sokak’ta buluşan Trabzonlular, tencere tava çalarak, “Hükümet istifa” sloganlarını attı. Yürüyüş sırasında yoksullaşmaya dikkat çekilerek, şunlar söylendi:

“Bu ses yoksulların sesi. Bu ses tenceresi tavası boş olanların sesi. Yani hepimizin sesi. Hayat pahalılığına, zamlara artık yeter. Tek kişinin karar verdiği bir ucube sistem, bu ülkeyi büyük bir çöküşe götürüyor. Ülkede bugün kıtlık var, açlık var, yokluk var. Bir avuç harami dışında herkes, kriz altında eziliyor. Döviz kuru yükseldikçe insanlar fakirleşiyor. Bir avuç harami ise servetlerine servet katıyor.”