Güçlükonak’ı 25’inci yılında da unutmadık

Haber Merkezi

Kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için yıllardır Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri’nin direnişi 824. Haftasını geride bıraktı.

Pandemi nedeniyle sokağa çıkma kısıtlaması dolayısıyla sosyal medya hesaplarından yayımladıkları videolarla tepki ve taleplerini dile getiren anneler, bu hafta 15 Ocak 1996 tarihinde Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinde gözaltında tutulan 11 köylünün bir minibüs içerisinde kurşunlanıp, yakılmasıyla sonuçlanan katliamın 25. Yılı dolayısıyla açıklama yaptı.


Türkiye AİHM’de mahkûm oldu

Katliamdan 13 yıl sonra dönemin bakanlarından Adnan Ekmen’in “Olayı araştırınca arkasından devlet çıktı. JİTEM’in işiydi, söyleyemedik” sözlerini hatırlatan İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi ve Cumartesi Anneleri’nin ortak açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Diyarbakır DGM, Olağanüstü Hâl Bölge Valiliği ve Genelkurmay'a başvurdu. Defalarca savcılıklara suç duyurusunda bulundu. Ancak bir sonuç alınamadı. Yapılan tüm girişimler sonuçsuz kaldı. AİHM’e taşınan davada ise Türkiye, etkin soruşturma yükümlülüğünü ve ailelerin ulusal bir merci önünde etkili bir yola başvurma haklarını ihlal ettiği için mahkûm oldu.”

Failler yargı önüne çıkmadı

“Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığının yürüttüğü soruşturmada o dönemde bölgede görev yapan pek çok kişinin ifadesinin alındığı, savcının önemli tanıklara ulaştığı ve Güçlükonak katliamında şüphelilerin JİTEM'le bağlantılı görevliler olduğu şeklinde haberler basına yansıdı. Ancak bugüne kadar suçun failleri yargı önüne çıkarılmadı. Talebimiz açık ve net: yargı makamları etkin soruşturma ve kovuşturma yapsın; Güçlükonak’ta gözaltına alınan, devletin güvencesi altındayken yaşam hakları ihlal edilen yedi köylü ve dört korucu için adalet sağlansın.”