ABD ile ‘güvenli bölge’ konusunda görüşmeler başladı. Olası bir operasyonun Türkiye ve Suriye için bir kazanç sağlamayacağını belirten Emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu, Türkiye ile ABD’nin ‘güvenli bölge’den anladığının da zıt şeyler olduğunu söyledi.

'Güvenli bölge' pazarlığı sürüyor: Operasyonun kimseye yararı yok

MEHMET EMİN KURNAZ

Suriye’nin kuzeyinde tesisi planlanan ‘Güvenli Bölge’ye yönelik ABD askeri yetkilileri ile görüşmeler başladı. Ankara’da yapılan toplantıda, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusuna yapacağı askeri harekatı önlemek için ABD’nin teklifini reddettiği iddia edildi. Harekata ilişkin belirsizlik sürerken, Eski Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu, BirGün’e yaptığı değerlendirmede “Türkiye’nin güvenli bölgeden anladığı ile ABD’nin güvenli bölgeden anladığı tamamen zıt şeylerdir. Türkiye’nin Şam yönetimi ile diyalogları açması ve barıştan bahsediyor olması gerekiyor. Bu operasyonun ne Türkiye ne de Suriye için bir kazanç sağlayacağını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.

Milli Savunma Bakanlığından (MSB) yapılan açıklamada “Suriye’nin kuzeyinde koordineli bir şekilde tesis edilmesi planlanan Güvenli Bölge’ye yönelik ABD askeri yetkilileri ile görüşmeler MSB/Ankara’da başlamıştır” ifadesine yer verildi. Görüşmeler sürdüğü sırada Washington Post’da ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusuna yapacağı askeri harekatı önlemek için son bir teklifte bulunduğu, ancak Türkiye’nin öneriyi reddettiği iddia edildi.

Washington Post’un haberine göre, ABD yönetimi, Türkiye’ye Suriye sınırının güneyinde, 15 km derinliğinde ve 140 km uzunluğunda bir alanda Kürt grupların olmadığı bir ‘güvenlik alanı’ oluşturma teklifinde bulundu. Öneride, Kürt grupların bu alanın gerisine çekilmesi öngörüldü.

Habere göre, Türkiye, Fırat nehri ile Irak arasında kalan bölgenin üçte ikisinin güvenlik altına alınacağını da taahhüt eden ABD’nin bu teklifini reddetti. Haberde Türkiye’nin bu güvenli alan oluşturmasındaki bir diğer nedenin ülkede bulunan 3.6 milyondan fazla Suriyeli mülteciyi bu alana göndermek olduğu ifade edildi.

Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Afrin’e, Cerablus’a, El-Bab’a girdik. Şimdi de Fırat’ın doğusuna gireceğiz. Biz bunu Rusya ile ABD ile paylaştık” şeklinde Fırat’ın doğusuna operasyon yapılacağını açıklamasına yanıt verdi.

CİDDİ ENDİŞE YARATIYOR

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus, Washington yönetiminin Türk ordusunun Suriye topraklarında Fırat’ın doğusuna harekat düzenleme niyetinden rahatsız olduğunu söyledi. Rus basınına konuşan Ortagus, “Suriye’nin kuzeyinde planlanan bu tür tek taraflı askeri eylemler, özellikle ABD’li askerlerin harekat bölgesinin yakınında bulunma olasılığı, ABD’nin ve yerel Suriyeli partnerlerin IŞİD karşıtı operasyonlarının sürmesi nedeniyle ciddi endişe yaratıyor” dedi.

UZLAŞMA ŞANSI AZ

Güvenli bölge konusunda belirsizlik olduğuna değinen Emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu, “Üzerinde hem siyasi hem askeri konularda görüşülmesine rağmen henüz bir uzlaşmaya varılamadı. Güvenli bölgenin derinliği, kimlerin kontrol ettiği yani Türk askeri mi yoksa uluslararası asker koalisyonu mu kontrol edecek gibi konular tartışılıyor ama bunlar bana göre 2. derecede önemli konular. Asıl önemli sıkıntı Türkiye’nin güvenli bölgeden anladığı ile ABD’nin güvenli bölgeden anladığı tamamen zıt şeylerdir. Yani Türkiye YPG unsurlarına karşı kendi topraklarını korumak için güvenli bölge istiyor. ABD ise IŞİD ve diğer örgütlere karşı yardımcı olan Suriye Demokratik Güçleri’nin zaafa uğramaması ve sıkıntıya düşmemesi için bir güvenli bölge istiyor. Bu durumdan dolayı uzlaşma şansını az görüyorum” diye konuştu.

“Operasyona kalkıştığı yerlerde Türkiye ne kazandı hala bilmiyoruz” diyen Loğoğlu, “Mesela İdlib’te bir anlaşma yapıldı ama İdlib şu anda kötüye gidiyor. Bir tek Cerablus için amacına ulaştığını söyleyebiliriz. Fırat’ın doğusunda girişilecek bir operasyonun çok daha kapsamlı olması, karşısında mücadele verecek grupların olması, ABD’nin bu duruma itiraz edecek olması hatta Rusya’nın bile bu duruma sıcak bakmayacağını düşünecek olursak bu operasyondan ne kadar kazançlı çıkılır bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Suriye devletinin güvenli bölge oluşturması için ya o hükümetin rızası olması lazım ya BM güvenlik konseyinin bağlayıcı bir kararı olması lazım” diyen Loğoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “BM’nin şu anda böyle bir kararı bulunmuyor. Suriye hükümeti ise bu durumu kendi ülkelerinin Türkiye tarafından işgal edilmesi olarak görüyor. Bu şartlar altında Türkiye askeri anlamda belirli bir bölgeye hakim olsa bile orada çok sıkıntılı bir süreç yaşanır. Türkiye’nin Şam yönetimi ile diyalogları açması ve barıştan bahsediyor olması gerekiyor. Bu operasyonun ne Türkiye ne de Suriye için bir kazanç sağlayacağını düşünmüyorum.”