HDP: Tezkereye 'Evet' diyenler OHAL'e, Kürt düşmanlığına evet diyecek

HDP Parti Sözcüsü Osman Baydemir, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 23 Eylül’de görüşülecek olan Irak ve Suriye tezkeresine ilişkin olarak, “Bizler çok açık ve net biçimde savaşa karşıyız. Tehdide, şantaja karşıyız. Bütün herkesi bırakın çatışmaya benzin dökmeyi, su dökmeye davet ediyoruz. İçeride ve dışarıda savaş ve ırkçı politikalarına hayır demeye davet ediyoruz. Bu tezkereye evet diyenler, aynı zamanda OHAL’e evet diyeceklerdir” ifadesini kullandı.

Baydemir, Meclis'e sunulan tezkere ile ilgili şunları söyledi:

"AKP’deki Kürtler suça ortak olmamalı"

AKP’deki Kürtlere çağrımızdır; bu saldırı bütün Kürtlere yapılan bir saldırıdır. Eğer Hükümet gereğini yapmıyorsa, sorumlular korunuyorsa o zaman sizin orada durmamanız gerekiyor. Sizin o suça ortak olmamanız gerekiyor.

"Kürt anasını görmesin istiyorlar"

2 yıldır AKP kendi iktidarının bekasını sürdürmek için Kürt düşmanlığı üzerinden bir savaş politikası sürdürüyor. Kürt’e düşmanlığın son örneği de Güney Kürdistan halkının tehdit edilmesidir.

Bugün MGK var. Yarın Meclis olağanüstü toplanıyor Niçin? Güney Kürdistan’da halk referanduma gidiyor. Kürt halkının sandığa gitmesi neden Türkiye Cumhuriyeti’nin bir beka sorunu olsun? Kürtler kimseye savaş açmıyor. Kimsenin toprağına göz dikmiyor. Referandum sonucu bile daha belli değil. Referandum sonucuna göre Güney Parlamentosunun alacağı karar daha belli değil.

Tehdit, şantaj veya savaş bugüne kadar bu ülkenin hangi sorunun çözdü de bundan sonra çözecek? Bir halkı tehdit etmek, şantajla boyun eğmesini sağlamak kimsenin haddi değildir. Katalonya referanduma gitmek istiyor. Oraya da mı yığınak yapacaksınız? Mesele Kürt olunca, “Kürt anasını görmesin”.

Bir milletini iradesi neyse başımız gözümüz üstüne kabulümüzdür. Keskin sirke küpüne zarar. Kimse gerilimden, savaştan kazançlı çıkmadı, bundan sonra çıkmayacak.

"Tezkereye evet diyecek olanlar tarihe kaşı sorumlu"

Bizler çok açık ve net biçimde savaşa karşıyız. Tehdide, şantaja karşıyız. Bütün herkesi bırakın çatışmaya benzin dökmeyi, su dökmeye davet ediyoruz. İçeride ve dışarıda savaş ve ırkçı politikalarına hayır demeye davet ediyoruz. Bu tezkereye evet diyenler, aynı zamanda OHAL’e evet diyeceklerdir. Aynı zamanda AKP-MHP ittifakının yanlış Ortadoğu politikasına, Kürt düşmanlığına evet demiş olacaklardır. Tarihe karşı sorumlu olmuş olacaklardır.

Bir ülkenin Cumhurbaşkanı, elbette ki dünya liderleriyle görüşür. Lakin sizin görüşmelere atfettiğiniz anlam nedir? Örneğin Kürt sorunun çözümünü orada arıyorsanız yanlış yerde arıyorsunuz demektir. Kürt sorununun çözümü savaşta değil, sınır ötesinde değil Meclis’tedir. Gerçekten samimiyseniz, cezaevine koyduğunuz Demirtaş’ı bırakın. Bu ülkenin en büyük beka sorunu adaletsizliktir, adalet üzerindeki baskıyı kaldırın. ABD'ye Çin'e gitmenize gerek yok. İmralı'ya gidin. Kendi halkınızla görüşün o zaman sorun çözülür.