Paraguay son 60 yıldır tek partinin hâkimiyetinde. Bugünkü seçimlerde ise ‘yoksulların papazı’ olarak bilinen Fernando Lugo, bu geleneği bozmaya aday...

Paraguay’da bugün seçim var. Oylama “Değişim için Yurtsever İttifak” (APC) adayı eski Katolik papaz Fernando Lugo, 60 yılı aşkın süredir tek parti olarak iktidarda olan Colorado Partisi’ne ciddi bir tehdit oluşturacak gibi gözüküyor. 56 yaşındaki Lugo, Aralık 2006’da, ülkenin 6.7 milyon insanıyla en yoksul bölgesi olan San Pedro’nun kuzey kısmında geçirdiği on yıllık bir kır yaşamından sonra Vatikan’ın kendisini rahiplikten çıkarmasını istedi. Fakat Papa 16. Benedict, Lugo’nun politik duruşunu onaylamadı; istifasını reddetti ve hatta onun papazlık yetkilerinden men edilmesi, fakat papazlıkla ilgili sekretarya işlerinden sorumlu tutulması anlamına gelen “divinis” ile cezalandırdı.

“Yoksulların papazı” olarak bilinen Lugo, 1960’larda 2. Vatikan konseyinde Katolik kilisesinin yenilenmesi sonucunda Latin Amerika’da şekillenen “kurtuluş teolojisi”nin etkisinde kaldı. Sosyal adalete ve sosyal değişime olan gereksinimi fark ederek, ezilenlerin ve yoksulların savunulması konusunda kiliseye meydan okudu. Anketler, onun diğer adaylara nazaran açık ara, Paraguay’daki en saygı duyulan ve popüler politik figür olduğunu belirtiyor.
APC, ana muhalefet partilerini seçimler için tek bir aday göstermeyi hedefleyerek bir araya getiren Ulusal Koalisyon’un (Concertación Nacional) küllerinden doğdu. Fakat bir iç kriz koalisyonu parçaladı ve APC kendi yerini aldı. Yeni blok, ülkenin seçmen çoğunluğu açısından ikinci büyük partisi olan Gerçek Liberal Radikal Parti (PLRA), mecliste temsiliyeti olmayan birkaç küçük parti ve sivil toplum kuruluşlarından oluşuyor. Aralık’ta PLRA tarafından seçilen Dr. Federico Franco ise Lugo’yla seçimlere aynı partiden katılan diğer aday. İkili, iktidardaki Colorado Partisi ve Ulusal Cumhuriyetçiler Derneği ANR’den eğitim eski bakanı Blanca Ovelar, UNACE’den eski general Lino Oviedo ve Aziz Anavatan Partisi’nden (PPQ) işadamı Pedro Fadul’a karşı duruş sergiliyor.
Lugo; IPS’den David Vargas’la yaptığı bir söyleşide Paraguay’a özgü bir değişim yolu savunuyor; kendisini Venezuela ve Bolivya’da hükümetin yönlendirdiği değişim süreçlerinden uzak tutuyor ve Uruguay’daki sol ve Şili’deki merkez sol örneklerinden çok şey öğrenebileceğini söylüyor.

»Seçim senaryosu hakkında ne düşüyorsunuz?
Birleşmiş bir muhalefet kurmaya başladık ki, bu Paraguay’da kolay değil. Çünkü ne etrafımızdaki ülkelerin yaşadığı gibi bir demokrasi tecrübesi yaşadık ne de ülkemiz için bir plan çevresinde birleşmek gibi bir şansımız oldu. Bugünkü siyasi partiler özellikle de liderleri seçmenlerinden uzaklaştı ve destekleyenleri onlara olan inancını kaybetti. Kopyalayabileceğimiz veya ithal edebileceğimiz bir model yok. Uruguay’ın 1971’de kurulan (ve şimdi iktidar partisi olan) Frente Amplio’su (Geniş Cephe) veya Şili’de 25 yıllık bir tarihi olan ve 1990’dan bu yana iktidarda olan Demokrasi için Koalisyon Partisi durumumuza ışık tutabilir. Fakat biz bir yıldan daha az bir süredir varız.

»İktidara gelebilecek misiniz?
Taşrada gösterdiğimiz hassasiyet, adaylığımızın estirdiği umut ve programımızın diğerlerininkinden farklılığı nedeniyle APC’nin seçimleri kazanacağına inanıyoruz. Şimdiye kadar gördüğümüz, oylamada hileyi engellerse APC’in zafer elde edeceği.

»Eski general Lino Oviedo’nun serbest bırakılması ve adaylığının tanınması şansınızı zayıflattı mı?
Ovido ülkedeki demokrasinin garantörü değil fakat diğer bir yandan da 10 yıl önce askeri, ekonomik ve siyasi güce sahip kişiyle aynı kişi olmadığı da doğru. Hapisten çıkınca partisinin bölündüğü ve birçok değerli lideri tarafından terk edildiği bir kurgu içine düştü. Bu bir kayıptı fakat Ulusal Koalisyon’da UNACE bölümü APC için bir kazançtı; çünkü UNACE ayrıldığında, sosyal hareketler bize katıldı.

»Hangi politik-ekonomik ilkeleri uygulayacaksınız?
Politik plan çizmenin salt devlete veya hükümete ait bir sorumluluk olmadığını düşünüyoruz. Kişisel inisiyatiflere inanıyoruz. Özel ya da kamunun olsun tekellere inanmıyoruz. Karma bir ekonominin taraftarıyız ve bu yüzden finansal olarak güçlü şirketleri ve enstitüleri, uyum içinde bir programa ulaşarak sosyal diyalogda yer almaları için davet ettik. Karma ekonomiyi planlamak kaçınılmaz olarak ülkedeki iş derneklerine, endüstri gruplarına ve diğer ekonomik güçlere yer alabilecekleri bir alan açmak demek.

»Yoksullukla nasıl mücadele edeceksiniz?
Olası iki veya üç yöntem var. Bunların ilki, hükümetin dürüst olmasından geçiyor. Etkili biçimde kullanılmayan kaynaklar var: Itaipú ve Yacyretá barajları gibi. Bir sanayi ülkesi olmak için planlar yapmak mümkün; sadece tarım ürünleri ihracına dayanmayan planlar. Gerekli araçlarımız var: güneş, yeryüzü, su, insanlar, teknoloji, hammaddeler, enerji. Şimdiye kadar ne böyle bir plan oldu ne de bunu gerçekleştirecek etkili bir yönetim oldu.

»Toprak reformu yapacak mısınız?
Evet, toprağın yeniden dağıtımı önemli. Güvenilir bir toprak kaydımız olmadığı sürece, insanlar kandırılmaya devam edecek. Sarsıcı veya zorlu olmayan, aksine kapsayıcı ve uyumlu bir tartışmanın ürünü olan bir toprak reformu süreci tasarlayabiliriz.

»Kendinizi, Brezilya’dan Luiz Inácio Lula da Silva, Arjantin’den Néstor Kirchner, Bolivya’dan Evo Morales veya Venezuela’dan Hugo Chavez arasından kime daha yakın hissediyorsunuz?
Paraguay kendi ilerici yolunu kendi yapmalı. Yabancı bir modeli uygulayabileceğimizi sanmıyorum. Kolektif ve paylaşımcı liderlikten yanayım. Chavez örneğinde olduğu gibi, bazı ülkelerde bireyselliği baskın olan liderler var. Bolivya’da yaşandığına inandığım gibi, liderlik paylaşılmadığında, önderler kutuplaşmaya yol açabiliyor. Diyalogun bir ülkeyi yaratmada sosyal bir araç olduğuna inanıyorum.

»Paraguay bölgedeki senaryoya nasıl uyuyor?
Paraguay bir kırılma noktasında. Yüksek ihtimalle, Colorado Partisi’nin hâkimiyeti kırılabilecek ve ülke demokratik bir şekilde daha güçlü kurumlarla yeniden kurulacak. Tek bir partiyle katı biçimde belirlenmeyen bir ülke, büyük değişiklik olacak.

»Bölgenin son yıllardaki sola yakınlaşması hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Bir oligarşinin diğeriyle yer değiştirdiği fakat sonunda, en azından, yönetime gerçek anlamda şeffaflık ve ekonomik yararlar getirmiş Venezuela’daki Chavez gibi (Ekvador başkanı) Rafael Correa vakasının da eşi benzeri görülmemişti. Aynı zamanda halkın özgürlüklerini azaltmak için elbirliğiyle çalışan unsurlar var. Biz olayları burada uzaktan izliyoruz.

[IPS (Inter Press Service)'deki İngilizce orijinalinden Tuğçe Çetin tarafından Latinbilgi (Sendika.Org) için çevrilmiştir)