HSK’nin, Adnan Oktar davasını usulden bozan yargıçlar hakkındaki raporunda, 9 yaşındaki çocuğa istismar için “rızası” var gerekçesinin kabul edilemez olduğu ifade edildi. Mahkemenin karar dışında bırakılan üyesi de bozma kararı için “Ahlaklı bir sanık avukatı bile sizin yazdığınızı yazmamıştır” dedi.

HSK'nin Adnan Oktar raporundaki ifade: Sanık avukatı bile böyle yazmaz

Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından, Adnan Oktar Cemaati ile irtibatlı oldukları tespit edilerek görev yerleri değiştirilen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi Başkanı Reyhan Yaman, üyeler Ahmet Mahnaoğlu, Derya Bayburtluoğlu, Savcı Ali Parlar ve İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcı Vekili Önder Yaman hakkında yürütülen soruşturmanın ayrıntıları ortaya çıktı.

Üç HSK müfettişinin hazırladığı 680 sayfalık raporda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nin, 15 Mart 2022’de, Adnan Oktar davasındaki yerel mahkemenin toplamda 152 bin yıl cezasının bozulması kararı incelendi.

Raporda yer alan dikkat çeken noktalardan biri de, 9 yaşındaki çocuğa istismar davasında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nin verdiği bozma kararının gerekçesinde yer alan ifadeler oldu.

Adnan Oktar tarafından istismara maruz bırakıldığı ortaya çıkan 9 yaşında bir çocuğun da 'rızası olduğuna' dair bulguların olduğu belirtilip, dosyada bozma kararı verildiği ifade edildi.

Gerçek Gündem'den Furkan Karabay'ın haberine göre, 19 Temmuz 2023’te tamamlanan raporda, eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, eski İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi Başkanı Reyhan Yaman, üye hakimler Derya Bayburtluoğlu ile Ahmet Mahnaoğlu’nun meslekten çıkarılması gerektiği kanaatine varıldı.

Ayrıca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı Ali Parlar ve İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcıvekili Önder Yaman’ın görev yerlerinin değiştirilip haklarında kovuşturma yapılmasına karar verildi. Nitekim HSK Güz Kararnamesi ile söz konusu isimlerin görev yerleri değiştirilirken Reyhan Yaman’ın da istifa dilekçesi verdiği öğrenildi.

SORUŞTURMA NASIL BAŞLADI?

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin Adnan Oktar davasındaki toplamda 152 bin yılı bulan kararını değerlendirirken, açılmamış davalar hakkında hüküm kurulduğunu ve bu hükmün de hukuka aykırılık hallerinden kabul edildiğini belirtmişti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi; "rızaları var" diyerek kararı usulden bozmuştu.

İstinaf, bozma kararıyla birlikte tutuklulukta geçirdikleri süreyi dikkate alarak 68 sanığın tahliyesine karar vermişti.

HSK SORUŞTURMA BAŞLATTI, MÜFETTİŞLER HAKİMLERİ SORGULADI

Mahkemenin, örgütün üst düzey yöneticileri hakkındaki tahliye kararının ardından, Adnan Oktar davasında müşteki avukatları, HSK’ya şikayette bulundu. HSK da bunun üzerine, davayı inceleyerek Oktarcılara tahliye kararı veren mahkeme heyetine soruşturma açtı.

Soruşturmanın ardından 3 müfettiş görevlendirildi. İlk olarak Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu’nun gündeme getirdiği, müfettişlerin hazırladığı 680 sayfalık raporda, bozma kararının rüşvet ile verildiğine dair iddialar incelendi.

1.5 MİLYON EURO’LUK RÜŞVET İDDİASI

Raporda, “Komşu” kod adlı, Oktar bağlantılı bir kişinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi Başkanı Reyhan Yaman’a ulaştığı, bir flash bellek ile bozma kararına etki ettiklerine dair iddialar yer aldı. Ayrıca Reyhan Yaman ile eşi Önder Yaman’ın, Oktarcılar hakkında verilen tahliye kararı üzerine 1.5 milyon Euro rüşvet aldıkları öne sürüldü. Ancak, Yaman çiftinin yakın akrabalarının hesapları üzerinde yapılan incelemede olağandışı bir hareketin olmadığı sonucuna varıldı. Öte yandan, Oktarcılar hakkında verilen tahliye kararından bir gün sonra Yaman çiftinin yeni bir otomobil aldığı, Anadolu Adliyesi’ndeki bazı yargı mensuplarına da yemek verdiği ifade edildi.

9 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN ADNAN OKTAR TARAFINDAN İSTİSMARI

Raporda yer alan dikkat çeken noktalardan biri de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nin verdiği bozma kararının gerekçesinde yer alan ifadelerdi. Nitelikli cinsel saldırıdan da yargılanan Oktarcılar hakkında verilen bozma kararında, mağdurların “rızası” olduğu öne sürüldü. Genç kadınların birden fazla kişinin mukavemeti altında cebir ve şiddet kullanılarak maruz bırakıldıkları cinsel saldırı eylemlerine rızalarının olduğuna “evin içerisinde odalarının kapılarını kilitlememeleri” gerekçe gösterildi.

Ayrıca, Adnan Oktar tarafından istismar edildiği ortaya çıkan 9 yaşında bir çocuğun da rızası olduğuna dair bulguların olduğunun ifade edilip dosyada bozma kararı verildiği ifade edildi.

POLİSLERE ATEŞ AÇAN ÖRGÜT MENSUBU İÇİN 'UYKU SERSEMİYDİ' DENDİ

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nin verdiği bozma kararında yer alan dikkat çekici bir nokta daha var. O da Adnan Oktar cemaatine yapılan operasyon sırasında, örgüt mensubu bir şahsın polis memurlarına silah ile ateş ettiği ve “kasten adam öldürmeye teşebbüs”ten verilen cezayı bozmasıydı. Mahkeme, Adnan Oktar örgütü mensubu şahsın, polis memurlarına “uyku sersemi” olduğu için ateş ettiğine kanaat getirdi ve bu nedenle “kasten adam öldürmeye teşebbüs” suçunun oluşmadığına hükmetti.

BOZMA KARARI VEREN MAHKEMENİN ÜYESİ ANLATTI

Mahkemenin karar dışında bırakılan kıdemli üyesi T. K., soruşturma çerçevesinde HSK müfettişlerine verdiği ifadesinde, Adnan Oktar dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’ne geldiğinde, görevsizlik kararı vermelerinin doğru olacağı düşüncesini üye hakimlerle paylaştığını anlattı.

Hakim T.K.’ye göre, Adnan Oktar dosyası, cinsel suçlar başta olmak üzere diğer suçların da tamamen kendi dairelerinin görev alanlarının dışındaydı.

T.K.’nin, tahliye kararı sonrası üye hakimlere, “Hep sanık lehine düşünmüşsünüz. Mağdur dosyada hiç yok gibi davranmışsınız. Ahlaklı bir sanık avukatı bile sizin yazdığınızı yazmamıştır” dediği aktarıldı. “Dairenin bir üyesi olarak bu karara çok üzüldüğünü söyleyen hakim T.K.’nin, mahkeme başkanı Reyhan Yaman’a hitaben, “Cumhuriyet tarihinde bu kadar tahliyeyi bir arada ilk kez gördüm. Yargıtay bile beraat verdiğinde veya tutukluluk süreleri dolduğunda tahliye kararı veriyor. Bu kadar tahliye olmaz. Yurt dışı yasağı bile koymamışsınız” dediği ifade edildi.

Ayrıca hakim T.K.’ye, cinsel saldırı dosyalarında bozma kararı verilmesi üzerine üye hakim Bayburtluoğlu’nun “rızaları” var şeklinde “basit ve küçümseyici” bir yanıt verdiği belirtildi.

Hakim T.K., bozma kararının kendi katibine yazdırıldığını, bu durumu katibine sorduğunda ise “Kararı flash bellekte verdiler. Ben sadece UYAP’a aktarımını yaptım. Karar içeriğini dahi görmedim” yanıtını aldığını ifade etti.