UĞUR KOÇ/UĞUR ŞAHİN Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) “bir kısım sandık kurullarının, ilçe seçim kurullarınca kanuna aykırı oluşturulması” gerekçesiyle İstanbul’daki seçimlerin yenilenmesine karar vermesi, tartışmalara yol açtı. AKP’nin 17 Nisan’da içi ‘boş’, üç bavulla yaptığı itirazı karara bağlayıp, seçimi iptal eden YSK, aldığı bu kararla, ülkede demokrasinin kalmadığına dair yorumlara neden oldu. YSK’nin hukuksuz kararını; Atılım […]

Hukukçular YSK’nin kararını BirGün’e değerlendirdi: Demokrasinin kırıntısı kalmadı!

UĞUR KOÇ/UĞUR ŞAHİN

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) “bir kısım sandık kurullarının, ilçe seçim kurullarınca kanuna aykırı oluşturulması” gerekçesiyle İstanbul’daki seçimlerin yenilenmesine karar vermesi, tartışmalara yol açtı.

AKP’nin 17 Nisan’da içi ‘boş’, üç bavulla yaptığı itirazı karara bağlayıp, seçimi iptal eden YSK, aldığı bu kararla, ülkede demokrasinin kalmadığına dair yorumlara neden oldu. YSK’nin hukuksuz kararını; Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Metin Günday, eski İstanbul Barosu başkanlarından Turgut Kazan ve CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi, hukukçu İlhan Cihaner, BirGün’e değerlendirdi.

BUNUN ADI ZIRVALIKTIR

İdare hukukçusu Prof. Dr. Günday, YSK’nin kararını, ‘hukuk dışı’ olarak tanımladı. Günday’a göre, alınan söz konusu karar ile kanunlar adeta mezara gömüldü. Açıklanan kısa gerekçeye değinen duayen hukukçu, şöyle konuştu:

Metin Günday

“‘Kamu görevlisi olmayanlar, sandıklarda görev almıştır’ deniyor. Peki, diyelim ki öyle… Bu sandıklarda ne gibi usulsüzlükler yapılmış ki kanunun dediği gibi sonucu etkilemiş? Bu belirtilmiyor. Usulsüz olduğu iddia edilen aynı sandıkta; ilçe belediye başkanı, meclis üyeleri ve muhtar oyları da sayılmış. Bunlarda da hiçbir şey yok. Bu beyefendilerin lehine sonuçlananlarda olumsuz etki yapmıyor, sadece Büyükşehir’e yapıyor. Bu zırvalık.”

“Türkiye’de hukuk devleti denen bir şey kalmamıştır” diyen hukukçu Günday, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kanunun kırıntısı kalmamıştır, 298 Sayılı Kanun’a aykırıdır bu karar. Kanunu mezara gömdüler, Yüksek Seçim Kurulu’nu mezara gömdüler. Bunun başka bir izahı yok. Yüksek yargıçlar kanunu açıkça çiğneyerek, bu şekilde karar verebiliyorsa, benim diyebilecek hiçbir şeyim yok.”

‘BÖYLE KEPAZELİK YAŞANMAMIŞTI’

Duayen hukukçu Turgut Kazan da “Bu kararı vermek için YSK her türlü hokkabazlığı yapmış” dedi. Geçmiş deneyimler üzerinden bugünü değerlendiren Kazan, şu görüşte: “Bugünkü gibi bir kepazelik hiç yaşanmamıştı. Bunun hukukla hiçbir ilgisi yoktur. Bu doğrudan, AKP’nin sandıktan kendisi çıkmıyorsa iktidarı teslim etmeyeceğinin tescilidir.”

Turgut Kazan

Kazan, sandık kurullarındaki memur üye yapısına dair de dikkat çekici bir yorumda da bulundu: “Eski sandık kurulları çok daha demokratik oluşuyordu. Ancak bir kamu görevlisi başkan ve üyeyi sandık kurullarını ele geçirmek için yasaya koydular. O zaman hiç aklımın ucundan geçirmemişti ama şimdi daha iyi anlıyorum; demek ki bu bir ‘kazanamama’ durumuna önlemmiş! Bu kanunla demek ki sandıktan kendilerinin çıkmasını güvence altına aldıkları gibi aynı zaman da bir tuzak da kurmuşlar: Eğer muhalefet kazanırsa biz bunu ortaya sürer ve yine kazanırız. O tuzağa YSK alet olmuştur.”

İlhan Cihaner

CHP PM Üyesi, hukukçu İlhan Cihaner ise şu değerlendirmede bulundu: “Hukuki olarak detaylı tartışmaya bile gerek olmayan bir karar. Başvurucular, sandık kurullarının yasanın öngördüğü sonuca nasıl etkili olduğunu ortaya koyamadı. Kaç sandık var, kaçında sonuçlar doğrudan sonuca etki etmiş, bunların hiçbiri yok. Yani ne olağanüstü itiraz, ne de tam kanunsuzluk koşulu var.

Bazı yerlerde çok yaygın şekilde kamu görevlileri başvuru yapıp, görev almamak istediğini söylemiş. Böyle olunca da daha önceden orada görev yapmış kamu bankalarından görevli almışlar, eksiği onlarla doldurmuşlar. Bunun bir iptal nedeni olması, aslında seçimin gasp edilmesidir. YSK üyelerinin süreleri uzatıldı, bunun bir anlamı vardı.”