15 Temmuz’un ardından KHK ile ihraç edilenlerin itirazlarını görüşmek için kurulan OHAL Komisyonu’nun görev süresi bir yıl daha uzatıldı. Mahkemelerden aldıkları beraat kararlarına karşın birçok yurttaşa işe dönüş yolunu kapatan komisyon, 98 bin başvurudan sadece 9 binine olumlu yanıt verdi

Hukukun askıya alınmasına devam

Hüseyin ŞİMŞEK

Kamudan ihraç edilen yurttaşların işe geri dönüş umuduyla başvurduğu ancak büyük oranda ret yanıtı aldığı Olağanüstü Hal (OHAL) İnceleme Komisyonu’nun görev süresi ikinci defa uzatıldı. 2017 yılında kurulan komisyon, 2021 yılının Ocak ayına kadar başvuruları incelemeye devam edecek.

15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından ilan edilen OHAL kapsamında iki yılda 36 Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yayımlandı ve bu kapsamda yaklaşık 130 bin yurttaştan bir bölümü çalıştığı kamu kurumlarından ‘sosyal medya paylaşımları, kurum kanaati’ gibi gerekçelerle ihraç edildi. İhraç edilen yurttaşların işe dönüş umuduyla kapısını çaldığı OHAL İnceleme Komisyonu ise başvuruların sadece yüzde 8’ine olumlu yanıt verdi.

KHK’lerle ihraç edilen kişi ve kapatılan kurum temsilcilerinin başvurabildiği komisyona 126 bin 300 dosya iletildi. Bu dosyalardan 9 bin 600’ü kabul edilirken 88 bin 700 kişinin işe dönüş talebi reddedildi. 28 bin başvuru ise henüz karara bağlanmadı.

KAPISINA KİLİT VURULMALI

İktidarla Avrupa Konseyi’nin yaptığı anlaşma sonucu kurulan ve yurttaşların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM) önceki son başvuru adresi olarak belirlenen OHAL İnceleme Komisyonu’nun hatalı kararlar verdiğini dile getiren HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Süre uzatılması bir yana, kurumun kapısına acilen kilit vurulmalı” dedi.

Kurumun Anayasal olmadığını ve ‘kötü niyetli’ kararlar aldığını ifade eden Gergerlioğlu, “Kurumda kararları veren bir avuç insan, yargılanmama garantisi aldı. Bu nedenle oldukça rahat ve birbirinden hatalı kararlar veriyorlar. Bazı kararlarda gerekçe kısımları boş ya da başka bir kişiyle ilgili” diye konuştu.

KRİTERLER YANLIŞ, KARARLAR HATALI

Darbe girişiminin üzerinden geçen üç yılı aşkın süreye rağmen henüz 28 bin yurttaşın işe dönüş talebinin görüşülmediğine dikkat çeken Gergerlioğlu, “İnsanlar açlıkla terbiye ediliyor. OHAL İnceleme Komisyonu ise ekstra bir çaba sarf etmeden yanlış kriterler dikkate alınarak kararlarını vermeye çalışıyor. Yapılması gereken şey ilk fırsatta bu kurumun kapatılması ve yurttaşların işe dönüşleri hakkında yargının harekete geçmesidir” değerlendirmesini yaptı.

MECLİS BAŞKANI OHAL'İ TARİF ETTİ

Öte yandan AKP, 17 yıllık iktidarının büyük çoğunluğunu ‘yasaklama’ kararları ile geçirirken AKP’li Meclis Başkanı Mustafa Şentop ise “Demokrasinin askıya alınmasına göz yummayacağız” dedi. Şentop, Hacı Bayram Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Külliyesi Kongre Merkezi'nde düzenlenen bir polis etkinliğinde yaptığı açıklamada, “Güvenliği bahane ederek hukukun çiğnenmesine, demokrasinin askıya alınmasına, özgürlüklerin kısıtlanmasına göz yummadık, göz yummayacağız” diye konuştu.

Şentop’un açıklamalarına tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, başkanın AKP’nin ilan ettiği ve süresini birçok kez uzattığı OHAL’i tarif ettiğini belirtti. Özel, “AKP döneminde özgürlükler anlamında 40 yıl geriye gittik. Türkiye 2019 yılında kadınların eylem yapmak isterken sokaklarda sürüklendiği bir ülke haline geldi. Şentop, rejime kasteden Anayasa değişikliğinin hem teorisyenlerinden, hem de rejim değişikliği sırasında saray tarafından görevlendirilmiş taşeronudur. İçinde bulunulan durumu meşru göstermeye hakkı yoktur” dedi.

EN KARANLIK DÖNEM YAŞANIYOR

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan da Şentop’un açıklamalarına tepki gösterdi. AKP iktidarları döneminde Türkiye’nin ‘en karanlık dönemini’ yaşadığını aktaran Paylan, “İktidar eliyle Anayasa yok sayılıyor, hukuk çiğneniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İçişleri Bakanı Soylu, keyfi bir şekilde ülkeyi yönetiyor. Şentop yaşanan şeylerin yaşanmadığını iddia ediyor” ifadelerini kullandı.

SOSYAL MEDYAYI DA İNCELİYORUZ

OHAL İnceleme Komisyonu Başkanı Salih Tanrıkulu, gazetecilerin Ankara temsilcileri ile bir araya gelerek komisyonun çalışmalarını anlattı. Yurttaşları her alanda soruşturduklarını bildiren Tanrıkulu, reddedilen başvuruların yüzde 92'sinde adli soruşturma ve kovuşturma bilgisinin bulunduğunu, yüzde 50'si hakkında ise ağır ceza mahkemelerince hapis cezası kararı verildiğini söyledi. Ret kararı verilen 88 bin 700 vatandaşın sadece yüzde 42’sinin ByLock programı kullandığını bildiren Tanrıkulu, başvuranların sosyal medya paylaşımlarının da incelendiğini vurguladı.

TMMOB KARARI KINADI

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, OHAL İnceleme Komisyonu’nun görev süresinin uzatılması kararını kınadı. İşlerinden hukuksuz bir biçimde ihraç edilen on binlerce kamu emekçisinin mağdur edildiğini ifade eden Koramaz, “Komisyon, Türkiye’nin içinde bulunduğu hukuki garabetin en açık göstergesidir. Herhangi bir idari soruşturmaya ya da yargı kararına dayanmaksızın, keyfi bir işlemle görevlerinden ihraç edilen kişilerin hukuk önünde haklarını arama talebi, OHAL Komisyonu tarafından bilinçli biçimde kesilmektedir” dedi.

OHAL İnceleme Komisyonu’nun lağvedilmesi gerektiğini dile getiren Koramaz, “Haklarında mahkeme kararı olmayan ihraçlar, tüm haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmelidir. Asılsız suç isnadıyla insanları bunca yıl mağdur eden idareciler ve sorumlular hakkında yasal işlem başlatılmalıdır” diye konuştu.

KESK RAPORU: 4 BİN 770 İHRAÇ

‘Ağustos 2018- Aralık 2019 Sendikal Hak İhlalleri Raporu’na göre, son üç yılda KESK'e bağlı sendikaların üyelerinden 4 bin 283’ü OHAL KHK’leriyle, 487’si Yüksek Disiplin Kurulları kararlarıyla olmak üzere 4 bin 770 kişi ihraç edildi. Düzenlenen basın toplantısında konuşan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, çalışma hakları ellerinden alınan üyelerini hatırlattı.

Anayasa’nın kamuda çalışmayı güvence altına aldığına dikkat çeken Bozgeyik, AKP'nin OHAL'i fırsata çevirerek on binlerce kamu emekçisinin çalışma hakkının, herhangi bir yargısal süreç işletmeden, savunma almadan ve somut belge bilgiye dayanmadan ellerinden alıp ihraç ettiğini söyledi.

İhraç edilen kamu emekçilerinin sosyal ölü haline getirilmek istendiğinin altını çizen Bozgeyik, sadece kamuda değil özel işyerlerinde dahi çalışmalarının engellenmek istendiğini söyledi.

Rapora yansıyan KESK’e bağlı sendikaların üyelerinin uğradığı hak ihlalleri şu şekilde:

>> 4 bin 283’ü OHAL KHK’leriyle ve 487’si Yüksek Disiplin Kurulları kararlarıyla olmak üzere 4 bin 770 kişi ihraç edildi.

>> OHAL Komisyonu kararıyla 358 kişi görevlerine iade edildi, bin 023’ünün başvurusu reddedildi. Yaklaşık 2 bin 900 kişi başvurularının ele alınmasını bekliyor.

>> 375 sayılı KHK’nin Geçici 35. Maddesi eliyle SES üyesi 10, Eğitim Sen üyesi 4, Haber Sen üyesi 3 ve BES üyesi 1 olmak üzere 18 kişi Bakanlıklar bünyesinde kurulan komisyonların kararı ve Bakanlık onayı ile ihraç edildi.

>> Binlerce adayın KPSS’de yüksek puan almalarına rağmen bu gerekçeyle göreve başlatılmadı. Güvenlik soruşturması sadece adayı değil, birinci, hatta ikinci derece yakınları da kapsar hale getirildi.

>> Son bir yılda kayyum atanan il ve ilçe belediyelerinde en az 50 dolayında Tüm Bel Sen üyesi açığa alındı.