AKP’nin ülkedeki baskıcı politikalarını arttırdığı 2018 yılı, geride kaldı. İktidar, 2018’in büyük bir kısmında ülkeyi OHAL ile yönetti. Bu süreçte de baskın seçim aracılığıyla, tek adam rejiminin inşası yolunda adım atıldı, parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçildi. Ancak siyasi iktidarın toplumun tüm kesimlere dayattığı uygulamalara cevap yurttaşlardan gecikmedi. Hemen hemen ülkenin birçok noktasında kitlesel eylemler düzenlendi. […]

İktidar yasakta halk mücadelede ısrarcı

AKP’nin ülkedeki baskıcı politikalarını arttırdığı 2018 yılı, geride kaldı. İktidar, 2018’in büyük bir kısmında ülkeyi OHAL ile yönetti. Bu süreçte de baskın seçim aracılığıyla, tek adam rejiminin inşası yolunda adım atıldı, parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçildi. Ancak siyasi iktidarın toplumun tüm kesimlere dayattığı uygulamalara cevap yurttaşlardan gecikmedi. Hemen hemen ülkenin birçok noktasında kitlesel eylemler düzenlendi. Baskıya ve yasağa ses ‘çıkartan’, iktidarın toplumsal hayatı dizayn edici uygulamalarına direnenler ise kazandı. Biz de 2018’de gerçekleşen kimi direnişleri derledik:

İŞÇİLERİN BÜYÜK İSYANI

♦ Emek hareketindeki en kitlesel direniş, 3. Havalimanı inşaatında gerçekleşti. “Koğuşlarımızı tahtakuruları bastı”, “Yemeklerimiz yetmiyor”, “Ücretlerimiz ödenmiyor”, “İş güvenliği yok” ve “Servislerimiz yetersiz” diyen binlerce işçi, isyan etti. Bu yüzden de gözaltına alındılar. İşçi ve sendikacılardan 30 aşkın kişi tutuklandı, ilk duruşmada da tahliye edildiler. Kamuoyunda geniş yer bulan bu kitlesel eylemin etkileri büyük oldu.

232 GÜNDÜR SÜREN DİRENİŞ

♦ Gebze’de bulunan Flormar Kozmetik firmasında çalışma koşullarının ağırlığına, düşük ücrete ve patronun kötü uygulamalarına karşı Petrol-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atılan 132 işçinin başlattığı direniş, 232’nci gününe geldi. “Flormar değil, direniş güzelleştirir” diyen işçiler, ‘çadır kurma’ ve ‘soba yakma’ gibi yasaklara maruz kalsa da, mücadelelerini sürdürüyor.

Flormar direnişi 232 gündür sürüyor.

YILIN DİRENİŞİ: KIZILCAKÖY

♦ 2018’de de ülkenin birçok kentinde yurttaşlar, doğaya ve hayatlarına sahip çıkmak için mücadele verdi. Doğa tahribatın arttığı 2018, çevre mücadelelerinin de aynı oranda yükseldi. Çevre mücadelesindeki ‘yılın direnişi’ ise Aydın Kızılcaköy’de gerçekleşti. Tarım arazileri üzerine kurulmak istenen jeotermal elektrik santralına (JES) karşı çıkan yurttaşlar, yüzü aşkın gün çadır kurarak nöbet tuttu. Kadınların ön planda olduğu direniş, jandarma ve şirketin alandan çekilmesiyle son buldu. Projeyle ilgili ÇED sürecinin tamamlanması beklenen Kızılcaköy’de köylüler mücadelesini sürdürüyor.

Kızılcaköy’deki JES karşıtı eylemlerde kadınlar ön plandaydı.

HALK SANTRALI KURDURtMADI

♦ Kızılcaköy’deki gibi Tekirdağ’ın Çerkezköy ile Kapaklı ilçeleri arasında kurulması planlanan kömürlü termik santrala karşı da yurttaşlar protesto eylemleri gerçekleştirdi. Bölge halkı kurulmak istenen termik santrala karşı çeşitli protestolarda bulundu, ÇED bilgilendirme toplantısını yaptırmadı. Bu ısrarlı tavır sonrasında santralın yapımından vazgeçildi. Topraklarına sahip çıkan yöre sakinlerinin direnişi, kazanımla sonuçlandı.

Kadriye Moroğlu Anadolu Lisesi’nde yüzlerce
öğrenci tacizci öğretmeni protesto etmişti.

ÖĞRENCİLERden boykot

♦ İstanbul’daki Kadriye Moroğlu Anadolu Lisesi’nde hakkında öğrencilere tacizden dava açılan coğrafya öğretmeninin görevine devam etmesi üzerine yüzlerce öğrenci, “Sessiz kalmayacağız” diyerek eylem yaptı. Derse girmeyerek eylem yapan öğrencilerin protestosu sonrasında öğretmen okuldan uzaklaştırıldı.

SORUŞTURMA GERİ ÇEKİLDİ

♦ Bir diğer önemli eylem ise Kadıköy Anadolu Lisesi’nde gerçekleşti Söz konusu lisede Anadolu Gençlik Derneği adına bazı öğrenciler dini sohbete diğer öğrencileri çağırdı. Sohbete gitmek istemeyen öğrenciye idare soruşturma açtı. Bunun üzerine öğrenciler okul bahçesinde toplanıp, olayı protesto etti. Soruşturma geri çekilmek zorunda kalındı.

♦ İzmir Dikili’de de Süleymancılara ait bir yurtta, temizlik görevlisi 8 öğrenciyi istismar etti. Temizlik görevlisi tutuklansa da yurdun kapatılması için Öğrenci Veli Derneği (Veli-der) haftalarca eylem yaptı. Yurt ise kapatıldı.

♦ Ülkenin birçok yerinde sağlıkta şiddete karşı eylem yapıldı, sağlık emekçileri sokaklara çıktı. Muğla’da aile hekimliği yapan Dr. Fikret Kurt, İstanbul’daki özel bir hastanede görev yapan Psikiyatri Uzmanı Dr. Fikret Hacıosman’ın hastası tarafından öldürülmesini protesto etmek ve sağlıkta şiddet yasasının çıkarılması için meydanda her gün 2 saat nöbet tuttu.

SKANDALA ‘SANATSAL’ TEPKİ

♦ TBMM’deki “Meclis Sohbetleri” programında yer alan gösteride, kadın tiyatro sanatçılarının sahneye çıkarılmadı. Bu skandalın üzerine, 100 kadın oyuncu, 100 replikle, “Biz de Varız” dedi. Tilbe Saran’ın yönettiği Kadınlar Sahneye buluşmasında, Gülriz Sururi, Zerrin Tekindor, Jülide Kural ve yüzlerce kadın oyuncu yüksek sesle oyunlardan replikler söyleyerek tepkilerini dile getirdi. Yüzlerce yazarın repliklerinin okunduğu gösteri, Shakespeare’in “Olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu” tiradının repliği ile sonlandı.

***

Engel dinlemeyen adalet arayışı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘talimatıyla’ Cumartesi Anneleri’nin 700’üncü hafta buluşması yasaklandı. Galatasaray Meydanı’na girişlerine izin verilmeyen aralarında kayıp yakınlarının da olduğu onlarca hak savunucusu gözaltına alındı, darp edildi. Kayıp yakınları, her hafta açıklama yapmaya devam ediyor.

***

Çocuk istismarına karşı sokaklarda

2018 Türkiye’de kadınların direnişleri ile güzelleşen bir yıl oldu. Yılın ilk yarısında OHAL koşullarında dahi direnen kadınlar, pek çok alanda en öndeydi. 2018’in daha ilk günlerinde Diyanet İşleri Başkanlığı kız çocuklarının 9 yaşında gebe kalabilecekleri, yanlarında veli olmadan da evlenebilecekleri açıklaması yaptı. Kadınlar OHAL koşulları altında dahi, tepki gösterdi. Yılın ikinci yarısında Hükümet, çocuk istismarı suçlarında ayrım yapan ve hadım cezasını barındıran yasa tasarısını Meclise sundu. Ülkenin dört bir yanında kadınlar “Hadım değil, önleyici tedbir istiyoruz” diyerek sokaklara çıktı.

DİRENİŞ SONUÇ GETİRDİ

Tüm tepkilere rağmen Bursa’da uygulamaya konan ‘pembe trambüs’ uygulaması kaldırıldı. Kadınlar kazandı. Uydurma mekanlarla kadınların izole edilmesine tepki gösterdi. Türkiye’de maruz kalınan şiddet örneklerinin, sadece toplu taşıma ile sınırlandırılamayacak kadar fazla olduğunu ifade eden kadınlar, bu tür uygulamaların bu örnekleri azaltmaktan ziyade arttıracağını ve şiddetti meşrulaştırdığını ifade ettiler.
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Gününde Türkiye ve dünyada yüz binlerce kadın sokaklara çıktı şiddeti besleyen ve eşitsizliği derinleştiren politikalara ‘dur’ dedi. Kadınlar tüm engellemelere rağmen Taksim’de eylem yaptı.