İktidarın yüksek yargıya  seçim teşviki
Fotoğraf: AA

Mustafa KARADAĞ - Eski Yargıçlar Sendikası Başkanı

TBMM’ye sunulan torba kanun teklifiyle emeklilerin bayram ikramiyelerinin 2.000 TL’ye çıkarılmasının yanında Yargıtay ve Danıştay üyelerinin maaşlarının Anayasa Mahkemesi üyeleri ile eşitlenmesi, bu eşitlemeden YSK üyelerinin de yararlanması öngörülüyor.

2014 yılı Ekim ayında yapılan, iktidarın Yargıda Birlik Platforma adıyla anılan projeyle ortak girdiği HSYK seçimlerine bir ay kala yani 2014 yılının Eylül ayı içinde, o zaman da Adalet Bakanı olan Bekir Bozdağ ilk derece mahkemelerinde görev yapan yargıç ve savcıların maaşlarında seyyanen 1.155 TL iyileştirme yapılacağına söz vermiş, ama sözünü tutmamıştı ya da birileri, seçim bitti, artırıma gerek kalmadı, onlar da kanmasalardı demişti.


***

16 Nisan 2017 tarihli referandum sonucu yargıdaki yapısal değişikliğe verilen katkıya bir teşekkür olarak 20.11.2017 tarih ve 696 sayılı KHK ile Yargıtay, Danıştay ve YSK üyelerinin sağlık harcamaları TBMM üyeleri ile eşitlendi ve gerek kendileri gerekse birinci derecen yakınlarına da bu haklar sağlandı. Artık istedikleri yerde istedikleri, hiçbir sınıra tabi olmaksızın tedavilerini yaptırabileceklerdi. İktidar işini bitirdiği ilk derece yargıç ve savcılarına bir kazık daha atmıştı.

İktidarın emri altındaki Yargıda Birlik Derneği ise bu eşitlik bozucu, üyelerinin aleyhine sonuç doğuran bu düzenlemeye hiç itiraz etmedi, üyelerinin hakkını korumadı, sessiz kaldı. YBD üyesi olsun olmasın o zamana kadar yeterince korkutulmuş, ürkütülmüş yargıç ve savcılar da sustular. Şimdi de Adalet Bakanı ve halihazır HSK Başkanı olan Bekir Bozdağ her zaman olduğu gibi yok hükmünde. HSK üyeleri ise Yargıtay daire başkanları gibi maaş alacaklarından güvencesi oldukları kabul edilen ilk derece yargıç ve savcılarının haklarını korumak yerine hiçbir şey olmuyormuş gibi olanı biteni uzaktan seyrediyorlar.

***

14 Mayıs 2023 seçimlerine iki aydan az bir süre kala yine Yargıtay ve Danıştay üyelerine bir artış öngörülmesi ve Yüksek mahkeme üyeleriyle (kadrosuzluk nedeniyle) eşit durumda olan birinci sınıf yargıç ve savcıların bu artışın dışında tutulması, özellikle de YSK üyelerinin artışlardan yararlanacaklarının belirtilmesi aklımıza bu kez teşvik avansını getiriyor. Yargıtay ve Danıştay üyelerinin bu haksız eşitsizliği içlerine sindirmeleri de ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konu. Belki de Yargıtay ve Danıştay üyeleri yargı içinde bir kast yaratılmasını istiyorlar. İlk derece yargıç ve savcılarının ise yaratılmak istenen bu eşitsizliğe sessiz kalmalarını, ancak sindirilmiş olmaları ile açıklayabiliriz.

Yargıda Birlik Derneği yine suskun bir feraset içinde. Aman bir tatsızlık çıkmasın kıvamındalar. Haksızlığa karşı çıkan ve kalem personeli ve diğer adliye çalışanları ile tüm yargı mensuplarının bu artıştan yararlanması gerektiğini dile getiren tek yargı örgütü ise Yargıçlar Sendikası.

Buraya kadar olanlar yargıç ve savcıların özlük haklarıyla ilgili, asıl sorun yargıç ve savcıların, tek sorun olarak maaşlarını görmeleri, bir başka sorun ise iktidarın siyasi meseleleri yargıyı baskılayarak yapması ve yargı mensuplarının da buna seyirci kalmaları. İktidar, yargı içinde eşitsizlikler yaratarak yargıç ve savcıları birbirlerine düşmanlaştırma, adeta hukuk ve yargı bağımsızlığına ilişkin felsefi değerlere hiç girmeden şark kurnazlığıyla hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı ve adalet kavramlarının içini boşaltmanın derdinde. Bunu başardılar da. Yargıda birçok iş bu şekilde halledildi. YSK üyelerini de kapsayacak şekilde yüksek yargı mensuplarının maaş ve diğer haklarında iyileştirmenin seçimlere iki aydan az kala düşünülmesi, önceki deneyimlerimizle birlikte değerlendirildiğinde oldukça manidar görünüyor.