İstanbul halkının oyları ile İBB Başkanı seçilen ancak Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) tartışmalı kararı ile mazbatası geri alınan Ekrem İmamoğlu, İstanbul’a ilişkin çözüm projelerini anlattı. Suriyeli mültecilerden, yoksullukla mücadeleye, gençlerin sorunlarından kadınlara kadar sorunları nasıl çözeceğini tek tek anlatan İmamoğlu, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. İmamoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle: İstanbul’u rant kapısı haline getiren bir […]

İmamoğlu projelerini açıkladı

İstanbul halkının oyları ile İBB Başkanı seçilen ancak Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) tartışmalı kararı ile mazbatası geri alınan Ekrem İmamoğlu, İstanbul’a ilişkin çözüm projelerini anlattı.

Suriyeli mültecilerden, yoksullukla mücadeleye, gençlerin sorunlarından kadınlara kadar sorunları nasıl çözeceğini tek tek anlatan İmamoğlu, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

İmamoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

İstanbul’u rant kapısı haline getiren bir avuç insan var. Bir avuç insana peşkeş çekiliyor. Gençlerimizin Ekrem abisi, büyüklerimizin övünç duyacakları bir evladı olmaya geliyorum. Yola çıktığımdan beri İstanbul’un kıymetli ailelerine hizmet edeceğimi anlatıyorum. İstanbul’un nimetlerini 16 milyon insana adil bir şekilde paylaştıracağım.

Çok zaman kaybettik. Demokrasiyi, adaleti, haysiyeti, yok sayan bir avuç insanın çıkarı yüzünden insanımızın zamanı heba ediliyor. İsraf düzeni iki hafta sona erecek. İstanbul’un vicdan sahibi ailelerinin yüzü gülecek.

Karşımızda tam bir kopyala-yapıştır kampanyası var. Bunları görünce bir an için sevinmiyor değilim. Halkın gerçek sorunlarını kibirle gözlere gösterebildiğimiz için seviniyorum.

12 yaş altı tüm çocuklara ulaşımı ücretsiz yapacağız. 0-4 yaş arasında çocuğu olan anneleri ile birlikte ulaşımı ücretsiz hale getireceğiz. İlk yarım saat yapılan aktarmalar ücretsiz olacak. 25 yaş altındaki öğrenci olmayan tüm gençlerimizin ulaşımdan yüzde 40 indirimle yararlanacak.

İGDAŞ İNDİRİMİ UYARISI

İstanbul’a ihanet edenlere artık dükkan emanet edilemez. İGDAŞ indirimden bahsedilen şu günlerin yazın tam ortası olduğunu hepinize hatırlatırım. Yani bugün yapılan tam bir aldatmaca.

Kent gıda konseyini kuracağız. İsrafı önleyeceğiz. Tarıma dayalı organize sanayi bölgesi kurulacak. İstanbul’un sağlıklı et ve ucuz tarım ürünlerine ulaşmasının önü açılacak. Artık İstanbullu sağlıklı ve ucuz sütü temin edebilecek. İlkokul çocuklarına ücretsiz süt dağıtımını bizzat İBB yapacak.

Mahalle mutfaklarını kuracağız. Kadınlar düzenli bir gelire kavuşacak. En çok da bu şehrin kadınlarını destekleyerek, kadınlara söz ve yetki vererek adil bir İstanbul’u kadınlarla birlikte kuracağız.

Yeni bir müjdeyi daha size vermek istiyorum. Annelere, 0-4 yaş çocukları İBB’nin sosyal tesislerinden indirimli olarak faydalanmasını sağlayacağız. 100 çocuklu kreş yapmayı zorunlu hale getireceğiz. İstanbul çocuk fonu kurulacak.

GENÇLERE YENİ VAATLER

İstanbul’u gençler için yaşanmaz olmaktan çıkaracağız. Onlara her türlü olanağı sunacağız. Saraçhane Gençlik Kütüphanesi’ni hızlıca hayata geçireceğiz. Belediyeyi gençlerle birlikte yöneteceğiz. Uygun fiyata nitelikli bir dil eğitimi alma noktasında hazırlıklarımızı yapmış olacağız. Gençlerimize ucuz, dünyanın farklı dillerini öğrenme fırsatı sunacağız. Genç kart ile toplu taşımadan ve İBB ait tesislerden yüzde 40 indirimden yararlanacaklar. Gençlere yurt ve burs imkanı sağlayacağız. İstanbul gençlerin içinde yaşamaktan mutluluk duyacağı bir ortama dönüşecek.

Gençlerimiz iş bulma umutlarını kaybetmiş durumda. Her 3 gencin birisi işsiz. Toplam işsizlik oranını tek hanelere düşüreceğiz. Önce bunlar belediyenin işi değil deyip sonra farlı şeyler yapanlar gibi yapmayacağız. Bölgesel istihdam ofisleri kuracağız.

Gençlerimiz iş bulma umutlarını kaybetmiş durumda. Her 3 gencin birisi işsiz. Toplam işsizlik oranını tek hanelere düşüreceğiz. Önce bunlar belediyenin işi değil deyip sonra farlı şeyler yapanlar gibi yapmayacağız. İSMEK’lerin kapatılacağı ifterası atılıyor. Biz İSMEK’leri neden kapatalım. Üniversiteye gidememiş gençlerimiz için hızlandırılmış diploma programı açacağız. İstanbul’u kent enstitüleri ile buluşturacağız.

Açlık sınırı altındaki aileler ekmeğe, süte ve damacana suya para harcamayacak. İstanbul koşullarında geçinemeyen her aile bu destekten faydalanacak. Kimsiniz, nesiniz soruları olmaksızın açlık sınırı altındaki her yurttaş bir asgari ücret yardımından faydalanacak. Yardımlar tanıdığa değil, ihtiyacı olana yapılacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tesislerini bir günlüğüne evlenen çiftlerimizin hizmetine sunacağız.

SURİYELİLER İLE İLGİLİ PROJESİNİ AÇIKLADI

Hepbirlikte yapacağız, göreceksiniz. Herkes için İstanbul yaşanılabilir, erişilebilir bir kent haline gelecek. Çok değerli bir sorun da mülteci sorunudur. Bu sorun İstanbul’un en önemli bir sorunu haline gelmiştir. Bu soruna siyasi polemiklerin ötesinde kalıcı çözümler getirmeliyiz. Resmi rakamlara göre İstanbul’da 500 binden fazla Suriyeli göçmen var. Türkiye’nin her yerinden gelip İstanbul’da tutunmaya çalışan vatandaşlar ile göçmenler arasında gerginliğin arttığını ne yazık ki görüyoruz. Malesef İBB’nin bu konuda ne bir sözü, ne de bir icraatı olmuştur. Sorunları net olarak tespit önlemler alacağız. Konuyu uluslararası düzleme taşıyacağız. Evlerine dönmeleri için ellerimizden geleni yapacağız.

“NE OLDU DA KİMSE TANZİM SATIŞLARI AĞZINA ALMIYOR?”

“Gıdada, eğitimde, sağlıkta ve sosyal yaşamın tüm alanlarında yapacağımız destekler sayesinde, yıllık ortalama 2 bin 500 TL’lik masraftan İstanbullu aileleri kurtarmış olacağız.” diyen İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Bu her yeri tel tel dökülen israf düzenini yaratanlardan, gençlerimizi işsizlik sıkıntısı ile başbaşa bırakanlardan, İBB’yi borç sarmalının içerisine sokanlardan artık kimseye bir fayda yok. İstanbul’a ihanet edenlere artık bu kent emanet edilemez. Mayıs ayında enflasyon yine artış gösterdi. Yıllık artışta gıda ilk sırada. Dünya ekonomileri sürekli büyürken, Türkiye ekonomisi son 4 çeyrektir habire küçülüyor. Hayat pahalılığı son 10 yılın en yüksek seviyesinde. Yabancı dövizi tutabilene aşk olsun. Soruyorum şimdi sizlere. Peki ne oldu da kimse tanzim satışları ağzına bile almıyor? Kışın soğuğunda, 16 milyonluk İstanbul’da 55 tane yer açıp, insanları kuyruğa dizip afişe ederek, bir de adına “varlık kuyruğu” diyip adeta milletle dalga geçtiğiniz bu seçim yatırımı, neyi çözdü de apar topar kaldırmaya başladınız? Bir de İGDAŞ indirimi diye bir şeyden bahsediyor. Sanki dertleri vatandaşın derdine çare olmakmış gibi, yazın ortasında doğal gaza indirim yapacaklarmış. İnsan buna gülmez mi Allah aşkına. Bitti mi pahalılık? Bitti mi vatandaşın tenceresini kaynatma derdi? Değdi mi esnafı, pazarcıyı ‘terörist’ ilan etmenize? Milletimizin içi rahat olsun. İstanbullu ailelerin ucuz ve sağlıklı gıdaya erişebilmesi en öncelikli konularımızdan biri olacak. Üretimden tüketime kadar, tarladan sofraya gelinceye dek, doğru işleyen bir organizasyon kuracağız. Bu iş ciddiyet ister, öyle günlük seçim yatırımları ile çözülemez. Ve biz, bu konuya çok ciddi bir biçimde yaklaşacağız. Bugün yaşadığımız gıda krizi aslen bir üretim krizidir. İstanbul, daha da büyük bir kriz içerisindedir. İstanbul, kendi yakın çevresinden, bölgelerinden beslenemiyor. Böylelikle gıda fiyatlarını kontrol edemiyor.

Öncelikle İstanbul çevresi, Trakya ve Marmara Bölgesi için ‘Bölgesel Ölçekte Tarımsal Koruma ve Üretim Planı’ hazırlayarak İstanbul ve çevresinde yapılan tarımsal üretimi verimli hale getirip artıracağız. Tarım topraklarımızı kesinlikle koruyacağız. Tüm bölgenin gelecek açısından kurtuluşuna öncülük edeceğiz. Bölgedeki üretici birliklerini ve kooperatifleri destekleyeceğiz. Böylelikle, içerisinde esnafın, pazarcının, manavın, kooperatiflerin ve belediyenin yer aldığı bir ‘Üreticiden Tüketiciye Gıda Zinciri’ oluşturacağız. Alıcı ile satıcı arasında belediyenin organizasyonu ile ‘akıllı kontrat’ sistemini getireceğiz. İstanbul’da 150 adet kırsal nitelikli mahallemizi de analiz ettik. Buralarda organik tarımı teşvik edeceğiz. Köy pazarları ile üreticiden tüketiciye doğrudan satış sağlayacağız. Kimi mahallelerde arıcılık, kimi mahallelerde süt üretimi ve daha birçok potansiyel var. Tarımsal üretimi arttırırken, doğayı da koruyacak ve turizmin gelişmesini sağlayacağız. Bunu İstanbul’da, kentin içerisinde de yapacağız. ‘Kent tarımını’ destekleyecek, kentsel açık alanlarda bostan ve bahçe üretiminin teşvik edilmesini, buna halkın katılımını sağlayacağız. İstanbullu toprakla buluşacak, nefes alacak. Sağlıklı gıda meselesi çok önemli. Güncel istatistikler nedense açıklanmıyor ama biliyoruz ki İstanbul’da yaşanan ölümlerin yaklaşık dörtte birinin sebebi kanser. Ve maalesef bunda da ana etken yediklerimiz. Hızlıca ‘Kent Gıda Konseyi’ kurulacak ve özellikle yoksul kesimlerin sağlıklı gıdaya ulaşmasına yönelik politikalar geliştirilecek. İBB, bu gıdaların denetlemesinden sorumlu olacak. Kent Gıda Konseyi afet durumlarında da kullanılacak gıda stoklarının oluşmasını sağlayacak ve israfı engelleyecek. Organize hayvancılık bölgeleri ve tarıma dayalı sanayi desteklenecek ve 2 adet ‘Tarıma Dayalı Organize Sanayi Bölgesi’ kurularak, İstanbulluların ucuz, sağlıklı et ve süt ürünlerine kavuşmasının önü açılacak. Bu bölgeler aynı zamanda birer istihdam merkezi olacak. ‘Halk-Süt’ü kuracağız. Artık İstanbullu, sağlıklı ve ucuz sütü kolaylıkla temin edebilecek. Yoksul ve ihtiyaç sahibi kesimlere ve özellikle ilkokul çağındaki öğrencilere ücretsiz süt dağıtımı yapılacak. Çocuklar kazanacak, gelecek kazanacak. Kuracağımız ‘Mahalle Mutfakları’ da vatandaşın ucuz ve sağlıklı gıdaya erişiminde önemli bir rol üstlenecek. Gelir seviyesi düşük ve emek-yoğun çalışılan mahallelerde ve üniversite öğrencilerinin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde ucuz, temiz ve nitelikli yiyecek hizmeti sağlayan Mahalle Mutfakları’nı kuracağız. Mahalle Mutfakları, bölge esnafı ile uyumlu, hatta onlarla birlikte, açıldıkları mahallelerde bir yandan yoksul, öğrenci ve emekçilerin günlük yemek ihtiyaçlarının bir bölümünü karşılayacak, diğer yandan da o bölgelerde istihdam oluşturacak.”

“KADINLARI EKONOMİK OLARAK GÜÇLENDİRECEĞİZ”

Ev kadınlarını, evlerinde ya da mahallede oluşturulacak üretim alanlarında, ekonomik bir sistemin içerisine dahil edeceklerini söyleyen İmamoğlu, “Belediyenin hizmet verdiği kreş, mahalle evi, okul kumanyası vb. alanlarda sağlıklı, kaliteli, ev yapımı ürün tedarik edeceğiz. Ev kadınlarının her türlü gıda üretimlerine satış garantisi sağlayacak, sabit ve online satış imkanları oluşturacağız. Ev kadınları saatlik, yani vardiyalı olarak Mahalle Mutfağı’nda çalışabilecek, düzenli gelire kavuşacak. Evet, en çok da bu şehrin kadınlarını destekleyerek, sözünü, sesini, ihtiyaçlarını dinleyerek, kadınlara söz ve yetki vererek, eşit, adil ve umutlu bir İstanbul’u bizzat kadınlarla birlikte kuracağız. Biz, kadınları ekonomik olarak güçlendireceğiz. İstanbul’da geçim sıkıntısı çeken pek çok yoksul ev kadını, evden üretim yaparak aile bütçesine katkı sağlamaya çalışıyor. Geliştireceğimiz ‘Kadın Emeği Ofisi’ ile kendi sınırlı imkanlarıyla çalışan, uğraşan tüm kadınlara belediye kapıları da, imkanları da sonuna kadar açılacak. Öncelikle İBB, ev kadınlarının ürünlerini ulusal ve uluslararası pazarlarda alıcıya ulaştıracak kanalı sağlayacak. İstanbullu kadınların kendi markası olacak. İBB, İstanbullu kadınların ilk müşterisi olacak. Böylelikle hanelere aylık düzenli gelir sağlanmış olacak. Yine İBB, kadın üretim kooperatiflerini destekleyecek, mahalle düzeyinde üretimi güçlendirecek mekan, hibe ve kredi olanakları sağlayacak. Görüyorum ki, 25 yıldır bu kenti yönetenlerin akıllarına, 31 Mart seçimleri sonrasında bu vaatleri düşürmüşüz. Oysa ben, yola çıktığımda ilk gün ne söyledim ise bugün de aynı şeyi söylüyorum. İstanbul’a yönelik en büyük hedefim, şu ekonomik kriz ortamında, yoksullukla, işsizlikle mücadele etmek ve pahalı yaşamı ucuzlatmak.” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kürtçe dil kursu programına yer vermeyi düşünüyor musunuz?

Kürtçe türküler, şarkılar, bu kültürün parçası. Kürtçe dil konusunda talep olduğu kadar hizmet vereceğiz. Bundan hiçkimse şüphe duymasın.

BBC Muhabiri: Cumhur Başkanı Erdoğan seçimi kaybetmeyen bir liderdi. Erdoğan sizce bir hata yaptı mı?

Şu anda konumuz Sayın Cumhurbaşkanı değil İBB seçimi. Evet bir yönde yabancı bir ülkenin basın mensubu olarak bunu sormanızı anlıyorum. Çünkü o kadar çok konuşan var ki bazen rakibiminiz kim olduğunu şaşırıyoruz. 31 Mart’taki neticeden çok daha farklı bir netice ile karşılaşacağımızı belirtmek isterim.

Sosyal medyada çok sıkça “Canan Kaftancıoğlu” çok fazla ön plana çıkarılmak istenmiyor…

İBB Başkan Adayı benim. Dolayısıyla gündemde olması gereken benim. İBB Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’dur. Seçildikten sonra da yöneten Ekrem İmamolu’dur. Bunu bence karşı tarafa da sormalısınız.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sözleri…

Beylikdüzü Belediyesi’ni inceleyeceksiniz. Ben yılda iki defa röntgen çektiren birisiyim. Benim ile ilgili kararlar verilmiştir. Yapılan işlem siyasidir. Oraya gönderilen kişi siyasidir. Seçime kadar yetişsin çabası içinde. Acele etmesin. 5 yıl inceleyebilirler.

Terör örgütlerine karşı tutum ve tavırda ben kendimi herkesten daha vatansever görüyorum. Başkaları da kendini öyle görebilir. Benimle ilgili terörle ilişkilendirilen sözler hadsizliktir, kınanması gerekir. Kötü söz söyleyene aittir.

Binali Yıldırım’ın ‘Kürdistan’ ifadesi…

Ben Türk hemşehrimin çocuğu için ne düşünüyorsam, Kürt hemşehrimin çocuğu için aynı şeyi düşünüyorum. Rakibimiz dün öyleydi, bugün böyle olabilir. Millet samimiyet, dürüstlük arıyor. Biz bu memleketin doğusunu, batısı kadar seviyorum. Ben erdemli ve ahlaklı bir yöneticiyim.

Cumhurbaşkanı’nın sahadan çekilmesini nasıl yorumluyorsunuz?

Sayın Cumhurbaşkanı 5 yıl bu ülkeyi yönetecek. Bakanlar kendi işleri ile uğraşsa. Ben Sayın Cumhurbaşkanı’nın ülkenin genel sorunlarıya uğraşmasını isterim. Benim sesim kulağına gitmişse bundan mutlu olurum. Ülkenin ekonomi gibi önemli sorunları var. Bunlarla ilgilenirse mutlu olurum ama siyasi bir strateji ise ona bir şey diyemem. Ben 31 Mart öncesi de rakibime canlı yayın çağrısı yapmıştım. Rakibimizin bu konuda da fikri değişmiş. Ülkeye 17 yıl sonra ısrarlarımla, çabamla, bir kaç medya mensubunun da bu konunun üzerine gitmesiyle beni Türkiye demokrasisi açısından mutlu etmiştir. Ben zaten her kanalda çıkarım demiştim. Her şeye rağmen iyi olmuştur. Umarım demokrasi adına güzel bir münazara olur.