"İşimizle, ekmeğimizle oynayamazsınız!"

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), dün tüm yurtta sokaklara çıkarak 29 Ekim gecesi çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) binlerce kamu emekçisinin ihraç edilmesini protesto etti.
İzmir, İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Dersim, Adana, Antalya, Adıyaman, Van, Elazığ ve daha pek çok ilde düzenlenen eylemlerde, “Ok yaydan çıkmıştır. Buradan herkesi, parlamentoyu, siyasi partileri, sendikal konfederasyonları uyarıyoruz: Daha fazla izleyip bekleyemeyiz” denildi. Eylemlere aralarında Birleşik Haziran Hareketi'nin de olduğu siyasi örgütler, emek örgütleri, CHP ve HDP'li milletvekilleri de destek verdi.

‘Karanlıkta işlediğiniz suçlar görünmez değil!’
Eylemlerde yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: “29 Ekim gecesi çıkarılan KHK’lerle binlerce üyemiz, akademisyen ve kamu emekçisi ihraç edilerek işinden atılmıştır. İşimiz, ekmeğimiz, geleceğimiz, diplomalarımız, kazanılmış haklarımız, sendikal haklarımız hukuk tanımaz bir keyfiliğin tasallutu altındadır. Gerekçe olmayan gerekçelerle, sendikal eylem ve etkinliklerimiz ‘suç’muş gibi gösterilerek, idari kararlarla cezalandırılmıştır.
Gerçek suçlular ve suç işleyenler karanlığı sever, işledikleri suçları karanlığın örttüğüne inanırlar. Bunun için gece KHK’leri kamu emekçilerinin ‘keskin kılıcı’ olarak baş almaya devam ediyor. Bunun için ne kaldıysa gazete, internet yayını, basın kapatılarak susturuluyor. Bunun için rektörlük seçimleri kaldırılıyor, savunma hakkı sınırlandırılıyor, avukatlık mesleği denetim altına alınıyor. Karanlıkta ve karanlık olarak işlediğiniz suçlar görünmez değildir!”

‘İhaleyi sırtımıza yükleyemezsiniz!’
Açıklamada kamu emekçilerinin iş, çalışma, müktesep, emeklilik, sendika haklarının, sahip oldukları güvencenin bir çırpıda, büyük bir keyfilikle yok sayıldığına vurgu yapılarak, “Bunlar KHK yapıcılarının insafına ve takdirine bağlı konular değildir. Bunlar ‘hak’tır. Kazanılmış hak ve hak kavramıyla keyfi biçimde oynayamazsınız. Darbe girişiminin ihalesini kamu emekçilerinin sırtına yükleyemezsiniz. İşimizle, ekmeğimizle oynayamazsınız” denildi.

‘Üyelerimizi derhal işlerine iade edin’
Açıklamada şu ifadelere de yer verildi: “OHAL rejimi demokrasinin, sendikal hakların, kuvvetler ayrılığının köküne kibrit suyu dökmektir. Tam bir keyfi rejim inşasıdır. 2023 Cihan Devleti proje ve hayallerinizin parçası değiliz. Olmayacağız! Derhal ILO şartlarına, uluslararası sözleşmelerle teminat altına alınan sendikal hak ve hukuk normlarına dönün. Sendikal eylem ve etkinliklerden dolayı ihraç ettiğiniz üyelerimizi işlerine iade edin.

Ok yaydan çıkmıştır! Buradan herkesi, parlamentoyu, siyasi partileri, sendikal konfederasyonları uyarıyoruz: Daha fazla izleyip bekleyemeyiz. KHK keskin kılıcının ne zaman bizim başımızı keseceğini beklemek için sıraya giremeyiz. Haklarımız için, işimiz, ekmeğimiz için her tür demokratik mücadele mubahtır!”

***

Eğitim Sen: Bu darbeyi püskürteceğiz!

675 sayılı KHK ile Milli Eğitim bünyesinden 2 bin 219, yükseköğretim alanından ise 1267 kişi daha ihraç edildi. Eğitim Sen’den yapılan yazılı açıklamada, bu ihraçların haksız ve hukuksuz olduğuna dikkat çekilerek, “Eğitim Sen olarak belirtmek isteriz ki, bunun adı tek kelimeyle darbedir, faşizmdir! Bizler bu sendikaları kapılarına vurulan mühürleri söküp atarak kurduk. Bugün de tüm üyelerimizle el ele vererek, birbirimize kenetlenerek yarınlarımıza vurulmak istenen mühürleri söküp atacağımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır!” denildi.

***

SES: Davetiniz kabulümüzdür

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 675 sayılı KHK ile Türkiye genelinde 2 bin 774 sağlık emekçisinin daha ihraç edilmesine tepki gösterdi. SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, düzenlediği basın toplantısında, kamudan ihraç edilen 10 bini aşkın kamu görevlisinin için çok sayıda KESK üye ve yöneticisinin de olduğuna dikkat çekti. Erden, şu ifadeleri kullandı: “AKP, ırkçı ve gerici iktidarını, tek adam diktatörlüğü ile pekiştirmek için kendine muhalif olanları baskı, ihraç ve cezaevi ile engellemeye çalışsa da, SES’imizi engelleyemeyecektir. Hukuksuzluğu kurala dönüştüren, antidemokratik uygulamaları demokrasi diye yutturmaya çalışan, barışı istenmemesi gereken bir talep olarak sunan AKP iktidarının, son KHK ile birlikte yapmış olduğu kavga davetine vereceğimiz cevap nettir. Davetiniz kabulümüzdür. Bugünden başlayarak direniş bayrağını işyerlerine, kent meydanlarına taşıyacağız. Herkes bilmelidir ki, mevcut Anayasa’ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, ILO sözleşmelerine aykırı şekilde gerçekleştirilen ihraçlar fiili ve hukuksal mücadele ile mutlaka geri dönecektir. AKP yenilecek, biz kazanacağız.”