1 Aralık'ta "insani ara"nın bitmesinin hemen ardından başlayan çatışmalar devam ederken İsrail medyası, Gazze Şeridi'nde alıkonulan 300 kadar Filistinlinin zor şartlar altında tutulduğunu duyurdu. Haberde, dış dünya ve hatta avukatlarla dahi hiçbir irtibatları olmayan Filistinlilerin başlarına ne geleceğini bilmediği dile getirildi.

Kaynak: AA
İsrail medyası: İsrail, Gazze'den alıkoyduğu 300 Filistinliyi zor şartlar altında tutuyor
Fotoğraf: AA

Hamas’ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan Filistinli direniş örgütleri ile İsrail güçleri arasındaki çatışmalar devam ediyor.

 İsrail'in, Gazze Şeridi'nden alıkoyduğu 300 kadar Filistinli'yi zor şartlar altında tuttuğu bildirildi.

İsrail Kanal 12 televizyon kanalının haberinde, İsrail'in "İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın seçkin üyesi olmakla" suçlayarak alıkoyduğu 300 kadar Filistinliyi oldukça zor şartlarda hapiste tuttuğu belirtildi.

Haberde, dış dünya ve hatta avukatlarla dahi hiçbir irtibatları olmayan Filistinlilerin başlarına ne geleceğini bilmediği dile getirildi.

Haaretz gazetesi, 7 Ekim'den bu yana Gazze'de alıkonulan yüzlerce kişinin haftalarca Birüsseba yakınlarındaki bir gözaltı merkezinde tutulduğunu ve bunlardan bazılarının burada öldüğünü duyurmuştu. Haberde kaç kişinin, ne zaman öldüğüne dair ise detay verilmemişti.

İsrail, Gazze Şeridi'ndeki işgalini genişletmeye çalışırken yüzlerce kişiyi "çeşitli Filistinli örgütlere üye oldukları" gerekçesiyle alıkoymuştu.

İsrail'in Filistinli sivilleri sığınma merkezleri ve evlerinden çıkartarak yarı çıplak vaziyette alıkoyduğu görüntüler dünya çapında tepki çekerken, İsrailli sosyal medya kullanıcıları bu kişilerin "teslim olan Hamas savaşçıları" olduğunu iddia etmişti.

İSRAİL: ELİAT KENTİNİ HEDEF ALAN SALDIRILARA KARŞILIK VERECEĞİZ

Öte yandan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, ülkenin güneyindeki Eilat kentini hedef alan her türlü saldırıya karşılık vereceklerini söyledi.

Bakan Gallant, yaptığı yazılı açıklamada, Babu'l Mendeb Boğazı'nda seyrüsefer özgürlüğüne yönelik tehdidin, yalnızca İsrail'e yönelik değil, aynı zamanda tüm ülkelere ait sularda uluslararası seyrüsefer özgürlüğü için de bir tehdit oluşturduğunu ifade etti.

Gallant, "İsrail Devleti'ne yönelik tehditlere tolerans göstermeyeceğiz. Bizi kışkırtmaya devam ederlerse ve Eilat'a füzelerle veya başka yollarla saldırmaya çalışırlarsa ne yapacağımızı biliriz." ifadelerini kullandı.

Hazırlık yaptıklarını ve kuvvetlerinin her türlü göreve hazır olduğunu dile getiren Gallant, İsrail'in deniz ve hava kuvvetleri aracılığıyla kendisini nasıl savunacağını bileceğine işaret etti.

Yemen'deki Husilerin lideri Abdülmelik el-Husi, dün yaptığı televizyon konuşmasında, "Amerika'nın gerilimi tırmandırmaya yönelik herhangi bir eğilimi veya Yemen'i hedef alması karşısında boş durmayacaklarını" söylemişti.

"Kızıldeniz'de herhangi bir gerilim durumunda Amerikan savaş gemilerini ve nakliye trafiğini roketlerle ve insansız hava araçlarıyla (İHA) hedef alacakları" tehdidinde bulunan Husi, "ABD'yi, İsrail gemilerini korumak amacıyla Kızıldeniz'i askerileştirmeye çalışmakla" suçlamıştı.

"Kızıldeniz'e kıyısı olan ülkelerin Amerikan müdahalesinden etkileneceğini" kaydeden Husi, "bu tırmanışın önlenmesi için harekete geçilmesi" çağrısında bulunmuştu.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), 6 Aralık'ta Yemen’deki Husi güçlerinin Kızıldeniz’deki ticari gemilere yönelik saldırılarına karşı uluslararası "Deniz Görev Gücü" kurulması için görüşmeler yaptıklarını açıklamıştı.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, 18 Aralık Pazartesi günü, Husilerin Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik saldırılarına karşı koymak için Refah Muhafızı Operasyonu adında çok uluslu bir misyonun oluşturulduğunu duyurmuştu.

Misyonda ABD'nin yanı sıra İngiltere, Kanada, Fransa, İtalya, Hollanda, Norveç, Seyşeller, İspanya ve Bahreyn'den kuvvetler yer alıyor.