İsrail, İran’ın büyükelçilik misillemesine yanıt vererek İran topraklarını vurdu. Nükleer tesislerin bulunduğu İsfahan kentinde patlamalar sonrası tüm dünya diken üstüne geldi. “Şüpheli bir cisme yanıt verildiğini” kaydeden Tahran ise beklenenin aksine “karşılık” sözü vermedi.

İsrail vurdu, ABD sustu
İsfahan’da patlamalara neden olan saldırıyı gerçekleştirmekle suçlanan İsrail'i kınamak için yürüyüş yapıldı. (Fotoğraf: AA)

Umut Can FIRTINA

İsrail’in Şam’daki İran büyükelçiliğini vurmasıyla başlayan gerilimde ilk kez iki ülke, doğrudan birbirinin toprağına doğrudan saldırmış oldu. ABD medyası, İsrail’in İran’ın İsfahan kentine saldırdığını açıkladı. İran’dan beklenenin aksine saldırıya “karşılık verme” açıklaması gelmedi.

İlk Amerikan medyasında yer alan haberlerde ABD’li yetkililer cuma günü erken saatlerde İran'a yönelik bir karşı saldırı düzenlediğini söyledi. Yetkililer, İran’ın orta kesimlerinde bulunan ve birçok askeri üs ile nükleer tesisin bulunduğu İsfahan’a füzelerle saldırı düzenlendiğini aktardı. İsrail yönetiminden ve ordusundan henüz bir açıklama yapılmazken, konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynak Reuters’a yaptığı açıklamada, İsrail’in bu sabahki saldırısıyla ilgili ABD’yi bilgilendirdiğini söyledi.

İsrail merkezli Jerusalem Post gazetesinin kaynağını açıklamadığı haberde de “İsrail’e ait bir uçağın İsfahan’daki İran Hava Kuvvetleri Üssü’nü vuran roketler ateşlediğini” ileri sürdü.

İRAN DOĞRULADI

İranlı yetkililer ve İran medya saldırı girişimini doğrularken buna “fazla önem vermeyen” bir tavır izledi. İran devlet televizyonu, İran Hava Kuvvetleri Üssü'ne ev sahipliği yapan İsfahan eyaletinin kuzeydoğusunda patlama seslerinin geldiğini duyurdu.

İran resmi ajansı IRNA’ya konuşan İran Ordusu Genel Komutanı Abdurrahim Musevi, İsfahan’daki patlamanın “şüpheli bir hava cisminin tespit edilmesi üzerine hava savunma sistemi tarafından ateş açılması kaynaklı” olduğunu öne sürdü.

KARŞILIK YOK

Reuters’a konuşan İranlı bir yetkili ise “Olayın arkasındaki yabancı unsur henüz doğrulanmadı. Dışarıdan bir saldırıya uğramadık ve görüşler saldırıdan ziyade içeri sızma yönünde” dedi. Yetkili, “İran'ın İsrail'e hemen bir misillemede bulunmayı planlamadığını” söyledi.

İran İsrail’in kendisine saldırması halinde “büyük ve sert karşılık vereceği” uyarısında bulunmuştu. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan perşembe akşamı CNN televizyonuna verdiği röportajda, İsrail’in İran’ı vurması halinde “maksimum düzeyde” karşılık vereceklerini söylemişti.

SIZMA GİRİŞİMİ

İran Uzay Kurumu Sözcüsü Hüseyin Dalirian ise saldırıda kullanılan İHA’ların kısa menzilli olduğunu belirterek, bu İHA’ların “İran içerisinden havalanmış olabileceğini” aktardı.

İran devlet televizyonu, uranyum zenginleştirme programının merkezi olan İsfahan’da bulunan nükleer tesislerin zarar görmediğini aktardı. Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi (IAEA) de İran’ın nükleer tesislerinde herhangi bir hasar olmadığını belirterek itidal çağrısında bulundu.

Suriye haber ajansı SANA'nın askeri kaynağa dayandırdığı haberinde de İsrail'in, ülkenin güney sınırlarında hava savunma sistemlerinin bulunduğu birkaç noktaya roket saldırısı düzenlediği ileri sürüldü.

Saldırı İsrailli siyasiler arasında tartışmaya yol açtı. İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ise saldırısına yönelik haberlere ilişkin "Zayıf" yorumu yaptı. Ana muhalefet partisi lideri Yair Lapid ise "Ben Gvir tek kelimelik affedilmez bir tweetle İsrail'i Tahran'dan Washington'a kadar küçümsemeyi ve utandırmayı başardı" dedi. Ben-Gvir’in sözleri, İran medyasında ve sosyal medyada da alay konusu oldu.

İTİDAL ÇAĞRILARI

İsrail’in saldırı düzenlediğine dair haberlerin ardından dünyanın dört bir yanından itidal çağrıları geldi. Dışişleri Bakanlığı, gerilimin “kalıcı bir çatışmaya dönüşme riski bulunduğunu” belirterek tarafları, “daha büyük bir çatışmaya yol açabilecek adımlardan kaçınmaya” davet etti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise, İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile bugün bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian "Çin, gerilimi daha da tırmandıracak her türlü eyleme karşı ve durumu yatıştırmak için yapıcı bir rol oynamaya devam edecek" ifadelerini kullandı. Mısır, Tahran ve Tel Aviv arasındaki düşmanlıkların tırmanmasından derin endişe duyduğunu açıkladı. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Ortadoğu'da gerginliğin daha da artmasını önlemek için itidal çağrısında bulundu. Umman İsrail’in saldırısını kınadı. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres de, saldırı iddialarına ilişkin, "Her türlü misilleme eylemini kınıyorum" açıklamasında bulundu.

∗∗∗

GERGİNLİĞİ ‘SÖNÜMLEME’ SALDIRISI

Almanya Uluslararası ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü’nde (SWP) araştırmacı ve Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Doç. Dr. Salih Bıçakcı, gelişmeleri BirGün’e değerlendirdi:

Hikayeyi baştan alırsak, İsrail, sürekli İran’ın Lübnan’daki, Suriye’deki varlığını ve kendisini daraltacak hamlelerini ABD desteğiyle durdurmak istiyor. Bölgede görünen ve görünmeyen iki savaş var. Görüneni Filistin üzerinden İran’ın yaptığı ve yapmaya çalıştığı şeyler. Diğeri ise, Türkiye’de çok dile getirilmese de Tahran, Hamas direnişini çok büyük oranda sahiplenmiş durumda. İsrail de İran’ın Ortadoğu’da artan nüfuzunu dengeleyebilmek için 2011-2012’den bu yana kendince ‘nokta’ saldırılar yapıyor. En sonunda bizim bilmediğimiz bir sebeple, Suriye’deki İran Büyükelçiliği’ni vurdular. Bunun bir sürü sebebi olabilir, bir şey gördüler ve vurdular.

Doç. Dr. Salih Bıçakcı 
Uluslararası İlişkiler Uzmanı

İKİSİNE DE YARADI

Buna danışıklı dövüş mü dersiniz bilemem ama İsrail, Şam’daki büyükelçiliği vururken İran’ın buna cevap vereceğini, İran da karşılık alacağını biliyordu. Son olarak İsrail, önceki gece yüksek patlayıcılı droneları gönderdi ve İsfahan’da patlattı. Bundan sonrasında ne olacağını kimse bilmiyor. Ancak İsrail bu işi daha öncekiler gibi ‘tam isabet’ saldırılar veya füze göndermek yerine patlayıcılı drone ile çözmeye çalıştığına göre bu, mevcut gerginliği ‘sönümlendirmek’ içindi. Çünkü bu politik olarak iki tarafın da işine yaradı. Hem İran ‘intikam’ aldı hem de Gazze’den dikkatler dağıtıldı. Uluslararası ilişkilerde ‘karşılıklılık’ ilkesi vardır, sana 30 taş atana ya o kadar taş ya da o güçte bir şey atarsın. Gerilimi tırmandıracak olsalar bunu yapmazlardı.

İran, hiçbir zaman kendisine yapılanı karşılıksız bırakmayan bir ülke. Muhakkak bir cevap verir ve bu kendi imajını düzeltecek biçimde olur. İran da karşılığını verdi. Çıkan haberlerin aksine 13 Nisan’daki saldırı hakkında çok şey bilmiyoruz. İran kaç tane füze attı, bunların kaçı ateşlendi ve gitti? Esasında çok taktiksel bir saldırı uyguladı. Önce kamikaze droneları yolladı ki bunları verdiği Rusya da Ukrayna benzer şekilde kullanıyor. Önce kamikaze droneları, ardından orta menzilli balistik füzeleri gönderiyorlar, böylece belli bir sonuca ulaşıyorlar.

İran halihazırda tüm kapasitesini kullanır durumda. Kasım Süleymani’nin öldürülmesine rağmen bölgedeki vekillerini kullanma yapısı çok sarsılmadı, etkili bir şekilde kullanıyor. Asimetrik bir güç yapısı kullanıyor ama buna rağmen sınırında. Suriye’de çok güçlü, Yemen’deki operasyonu güçlü, Irak zaten Şiilerin elinde. Lübnan’da Hizbullah herkesten çok daha güçlü. Çok geniş bir operasyondan bahsediyoruz, bunu büyütebileceği alan neredeyse yok.

BİR EŞİK DAHA AŞILDI

Burada en önemli nokta, yeni bir eşik aşıldı ve İran’ın ilk kez İsrail topraklarına ‘söylemek’ dışında füzeleri gönderdi. Bu saldırılarda İran’ın kapasitesinin abartıldığı kadar büyük olmadığını, çok büyük cevap vermeyeceğini gördük. İsrail de benzer şekilde ABD’den çok büyük yardım aldı. Ama bütün bunların tırmanması ve beklemediğimiz bir yere de gidebilir. Ortadoğu çok kırılgan dengeler üzerinde duruyor. İran’ın tansiyonu bir yükseltiyor bir geri çekiliyor. Ama her yükselme yeni bir eşik oluyor ve bundan daha büyük olayların önünü açıyor.

∗∗∗

SADECE ‘DAHİL DEĞİLİZ’ DİYEBİLDİ

ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Kanada ve Japonya'dan oluşan G7 ülkeleri dışişleri bakanlarının dönem başkanı İtalya'nın ev sahipliğinde Capri Adası'ndaki toplantıları dün sona erdi. G7 dışişleri bakanları, İran-İsrail'i gerilimin daha da artmasını önlemek için çalışmaya çağırırken, İsrail’in Gazze'de uluslararası hukuka tam olarak uymak zorunda olduğunu belirtti. Ortak bildiride İran’a karşı “İsrail’e tam destek” belirtildi. Toplantının ardından ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsfahan’a yapılan saldırıya ilişkin art arda gelen sorulara “ABD’nin dahil olmadığını” söylemekle yetindi. Refah'a yönelik planlanan kara operasyonu hakkında da konuşan Blinken, ABD'nin saldırıyı desteklemediğini belirterek “İsrail’in hedeflerine Refah’a girmeden de ulaşabileceğini” söyledi.

∗∗∗

HER İKİ TARAF FARKLI ŞEYLER SÖYLÜYOR

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail-İran gerilimine ilişkin, “İsrail farklı şeyler söylüyor, İran aynı şekilde farklı görüşler ortaya atıyor. Sahiplenme yok ve konuyla ilgili de gerçekten şöyle akla ziyan olmayan bir açıklama da yok. İran’ın yaptığı açıklamalarda şöyle hakikaten ‘Bu doğru söylüyor’ diyemiyorsunuz. İsrail’inkini zaten hiç diyemiyorsunuz. Bu arada tabii Amerika’yı ileri sürüyorlar. Amerika’nın yaptığı açıklamalarda da ‘Haberimiz vardı-yoktu’ gibi laflar var” dedi. Pazartesi günü Irak’a gerçekleştireceği ziyarete ilişkin Bağdat’ta Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile görüşmeler yapacağını aktaran Erdoğan, "Oradan sonra bir de Erbil ziyareti gerçekleştireceğiz. Erbil’de de Kuzey Irak sorunlarını, aynı zamanda merkezi yönetimle ilgili sorunları görüşme fırsatımız olacak” dedi.

∗∗∗

PARİS’TEKİ KONSOLOSLUKTA BOMBA PANİĞİ

Fransa’da İran’ın Paris Konsolosluğu’na girerek üzerindeki patlayıcıyı patlatma tehdidinde bulunan şüpheli gözaltına alındı. Polis tarafından gözaltına alınan şüphelinin üstünde patlayıcı olmadığı ortaya çıktı. Polisin, şüphelinin konsolosluğa gelmek için kullandığı araçta ve bölgede araştırmaları sürüyor. Psikolojik sorunları olduğu belirtilen Fransız asıllı İranlı şüphelinin üzerinde taktik yelek ve sahte el bombaları bulundu. Şüphelinin, konsolosluğa girmeden önce bir tanık tarafından görüldüğü belirlendi. Tanık, şüphelinin erkek kardeşinin intikamını almak istediğini belirttiğini aktardı. Şüpheli, Eylül 2023’te aynı konsolosluğu kundakladığı gerekçesiyle daha önce 8 ay hapis cezasına çarptırılmış, konsolosluğun bulunduğu Paris’in 16. bölgesine gelmesi ve 5 yıl boyunca silah taşıması yasaklanmıştı.