İşsiz bırakılan yüzlerce taşeron işçisinden eylem: Mücadeleden başka yol yok!

Güvenlik soruşturması, sınav gibi bahanelerle binlerce taşeron işçisinin işsiz bırakılmasına tepkiler büyüyor. İstanbul Kadıköy Belediyesi önünde dün eylem yapan yüzlerce işçi, işçi kıyımını protesto etti. DİSK Genel-İş Sendikası’na üye işçiler, tüm belediye yönetimlerine bu kıyıma ortak olmama çağrısında bulundu.

Genel-İş İstanbul Şubelerinin çağrısıyla düzenlenen eyleme, Ataşehir Belediyesi’nde işten atılan ve dün belediyenin önünde oturma eylemi başlatan işçiler de katıldı. “Kadro ve belediye şirketlerine geçiş tüm taşeron işçilerin hakkıdır!” yazılı pankart açan işçiler, “Kadro hakkımız, söke söke alırız”, “Hak, hukuk, adalet”, “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganları attı.

Kadro dediler, kıyım yaptılar
Eylemde konuşan Genel-İş İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Mehmet Sait Tanyeri şunları söyledi: “2 Nisan tarihi itibariyle tüm işçilerin geçiş sürecinin tamamlanması beklenirken, son iki haftadır işçilerin güvenlik soruşturması sonuçları birçok kamu kurumuna gönderilmeye başlandı. Siyasi iktidardan farklı düşünen ve bu düşüncesini dile getiren, ailesinde veya akrabalarında iktidar tarafından ‘sakıncalı’ bulunan binlerce işçi, gerekçesi açıkça belirtilmeden, sadece ‘geçişiniz uygun bulunmamıştır’ yazısı ile işten atılmaktadır. Aralık ayında Cumhurbaşkanı ve hükümetin ‘Herkese kadro veriyoruz’ diyerek duyurduğu 696 sayılı KHK, ‘kadro’ müjdesi yerine tam bir işçi kıyımına dönüşmüştür. On binlerce işçi işinden olmuştur.”

Belediye işçilerine ayrımcılık yapıldı
696 sayılı KHK’nin hukuki açıdan içinde pek çok sorun ve yasal boşluk barındırdığına da dikkat çeken Tanyeri, “On binlerce işçinin mağdur olması nedeniyle yükselen tepkiler üzerine Çalışma Bakanlığı bazı düzenlemeler yapmış, ancak yapılan her düzenleme başka mağdurları yaratmıştır. En son eski hükümlülerin geçişlerinin yapılması için yapılan düzenlemede, eski hükümlülerin geçişlerinin yapılması kamu kurumlarının inisiyatifine bırakılırken, belediyeler bu düzenlemenin dışında bırakılmıştır. Hükümetin yaptığı düzenlemelerde özellikle belediye işçilerini ayrımcılığa uğratması, kapsam dışında bırakması açıkça ayrımcılıktır” diye konuştu.

Belediyelere çağrı: Kıyıma ortak olmayın!
Taşeron işçileri olarak bu işçi kıyımına karşı mücadele etmekten başka bir yollarının olmadığını belirten Tanyeri, belediye yönetimlerine de seslendi. “Bu işçi kıyımına ortak olmamak elinizde” diyen Tanyeri, şöyle devam etti: “İnisiyatif kullanarak tüm işçi arkadaşlarımızın geçişlerini yapabilirsiniz. Eğer ki bu inisiyatifi kullanmayıp bu işçi kıyımına siz de ortak oluyorsanız, biz taşeron işçileri için yasayı çıkaranlardan farkınız yoktur. Bu kıyıma karşı verilecek mücadelede hükümetle birlikte bizi işten atan size karşı da duracağımızı buradan bir kez daha vurguluyoruz.”

Şimdi ayağa kalkma zamanı
KHK’ler ve kayyumlar eliyle işini kaybeden tüm işçilere birlik olma çağrısı yapan Tanyeri, “Şimdi ayağa kalkma zamanıdır, yarın bizim için geç olacak. İşçi kıyımlarına karşı sesimizi çıkarmadığımız, sustuğumuz her gün sıra tüm işçilere gelecek. Bizler taşeron işçilerine ayrımsız, şartsız kadro verilene kadar ve işten atılan işçiler işbaşı yapana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

***

Ataşehir Belediyesi’nden atılan işçiler direnişe geçti: Evde ekmek bekleyen varken susmayacağız!
İstanbul Ataşehir Belediyesi’nde belediye şirketlerine geçirilmeyi beklerken güvenlik soruşturması gerekçe gösterilerek işsiz bırakılan 107 taşeron işçisi, belediyenin önünde oturma eylemine başladı. İşçiler, “Evimizde ekmek bekleyenler varken susmayacağız, işimize iade edilene kadar mücadele edeceğiz” dedi.
‘Taşerona kadro’ düzenlemesini içeren 696 sayılı KHK’nin mağdurları olduklarını belirten işçiler, “İşten çıkarıldığımızdan beri uykusuz geceler yaşıyoruz. Evimizde ekmek bekleyenler varken susmayacağız! İşimizi geri istiyoruz. Mücadelemizi sonuç alana kadar sürdüreceğiz” dedi.

İşçiler, belediyenin önünde yaptıkları açıklamada şunları kaydetti: “Bizler yıllarca kölece çalışma koşullarına maruz bırakılan taşeron işçileriyiz. Bize birkaç ay önce ‘müjde’ adı altında taşerondan kurtulacağımız söylendi. Ancak bu müjdenin ardından önce güvenlik soruşturmasına tabi tutulduk, ardından sınavlardan geçirildik. Ataşehir Belediyesi’nde 100’ün üzerinde arkadaşımız, güvenlik soruşturmasının ve yapılan sınavların ardından zorbaca bir keyfiyetle ve gerekçesiz şekilde işinden edildi. Bugün ise yeni bir güvenlik soruşturması bahanesiyle bu zorbalık bizim kapımızı çaldı. Yeni bir işten çıkarma dalgasının mağdurları olduk.”

‘Mücadelemiz sonuç alana dek sürecek’
Kadrolu çalışma statüsüne kavuşmak için evraklarını bile hazırlamışken bir çırpıda işlerinden, geleceklerinden edildiklerine dikkat çeken işçiler, “Daha kaç arkadaşımızın bu kıyıma maruz bırakılacağını ise bilmiyoruz. En doğal hakkımız olan çalışma hakkımız elimizden alınırken buna sessiz kalmayacağız. Adaletin kırıntısına dahi hasret kaldığımız şu günlerde ‘emeğimiz ve geleceğimiz her şeydir’ diyerek işimizi geri istiyoruz. Mücadelemizi oturma eylemi olarak başlatıyoruz, sonuç alana kadar da devam edeceğiz” diye konuştu.

‘Faşizme teslim olmayacağız’
Eyleme hukukçular ve demokratik kitle örgütlerinden temsilciler de destek verdi. Avukat Kemal Aytaç, eylemde yaptığı konuşmada, şunları kaydetti: “Son yıllarda adaletsizlik, hukuksuzluk hat safhaya vardı. Bu insanlar aylardır, yıllardır çalışıyorlar. Ama sonra ‘kadroya alacağız’ deyip hukukta hiçbir yeri olmayan güvenlik soruşturmalarını gerekçe göstererek insanları bir anda sokağa bırakıyorlar. Ben bu avukat olarak burada değilim, insan olarak buradayım. Bu haksızlığa kimsenin sessiz kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Sessiz kalanlar, göz yumanlar, sıra kendilerine geldiğinde bir ses arayacaklar, ama bulamayacaklar. Faşizm insanları böyle bitirir, toplumları böyle teslim alır. Önemli olan teslim olmamaktır.”

Açıklamanın ardından belediyenin önünde oturma eylemine başlayan işçiler, Kadıköy Belediyesi önünde Genel-İş’in düzenlediği eyleme de katıldı. İşçiler, işlerini geri alana dek eylemlerini sürdüreceklerini duyurdu.