JİTEM Ana Davası'nda pişkin yanıt: O sene ‘Beyaz Toros’ verdiler başka renk vermediler

Musa Anter ve JİTEM Ana Davası’nda tanık olarak dinlenen, dönemin OHAL Valisi Ünal Erkan, “JİTEM yasal mı” sorusuna, “Onu ben tayin edemem. O dönem JİTEM ile ilgili bir konu tartışılacaksa asayiş komutanlığı buna bakar” derken, Beyaz Toroslara dair de, "O sene ‘beyaz Toros’ verdiler. Başka renk vermediler. ‘Beyaz Toros’lar kullanıldı. Bunun altında bir şey mi arayacağız?' dedi.

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, JİTEM’e ilişkin 1999 yılında hazırlanan 11 sanıklı iddianame ile 2005 yılında hazırlanan 5 sanıklı iddianamenin 2010 yılında birleştirilmesiyle JİTEM Ana Davası olarak anılmaya başlanan ve Musa Anter’in öldürülmesine ilişkin 2013 yılında başlatılan davayla birleştirilen Musa Anter ve JİTEM Ana Davası’nın 12. duruşması Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Dava kapsamında ağırlıkta itirafçılar ve Abdülkadir Aygan, “Yeşil” kod ismi ile anılan Mahmut Yıldırım gibi bir dönem devletin içinde “çete” olarak tarif edilen yapıların tanınmış aktörleri, “Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, taammüden adam öldürmek, bir suçu söyletmek için işkence yapmak” gibi suçlardan yargılanıyor.

'TANIYORSAM GAVUR OLAYIM'

Duruşmaya dönemin OHAL Valisi Ünal Erkan iki korumasıyla geldi. Yemin etmesi ardından "tanık" olarak dinlenen Erkan, gazeteci Nedret Ersanel’i tanımadığını söyledi. Musa Anter’in öldürüldüğü gün kendisine telefonda “Olay bildirildi. 2 kişi vurulmuş biri yaralı dendi. O dönemde orada pek böyle olaylar yoktu. Ne olduğunu öğrenin dedik. İki gün boyunca otele iki kişinin geldiği ve 3 kişi ile birlikte çıktığını arabaya bindiği söylendi. Polisler soruşturmuştu o zaman. Otelden çıktıkları gün taksiye biniyorlar, sonra çıkmaz sokakta rahmetli Anter’i vurmuşlar. Ben sadece üniversiteye önemli bir hastam var dedim. Elinizden ne geliyorsa yapın demiştim o tarihte. Olayla ilgili bildiklerim bunlardır” diye yanıtladı.

Mahkeme Başkanı’nın ısrarla Nedret Ersanel’i tanıyıp, tanımadığını sorması üzerine Erkan, “Tanıyorsam gavur olayım” diye yanıt verdi.

Erkan, savunmasını şöyle sürdürdü: “Ben bir devlete hizmet eden memurum. Gazeteciye böyle şeyler söylemem mümkün değil. Böyle konuları niye konuşayım? Hiç röportaj bile yapmadım. Ben bildiğimi söyledim, kimin yaptığını bilseydim hemen yakalatırdım. Koskoca bir devlet memuruyum hayatım tertemiz" dedi.

Ardından avukat Selim Okçuoğlu Erkan’a şu soruları yöneltti: “O dönemde OHAL valisinin çok yüksek yetkileri vardı. Özel kanun vardı değil mi?” Erkan, “Sokağa çıkma yasağı, yol kesme, memuriyetten alma benim yetkim arasında” dedi.

“Mehmet Sincar sizin döneminizde mi öldürüldü?” diye soran Okçuoğlu’na Ünal’ın cevabı ise; “Evet. 1992’de ben geldim. Bölgede sokağa çıkma yasağı vardı. Diyarbakır’dan Elazığ’a gidilmiyordu. O dönem bölge Valisiydim ama bu konunun soruşturmasını yapamam makamları vardı” oldu.

Bunun üzerine hükümetin MGK’da kendisinden bilgi istenip istenmediğini soran Okçuoğlu’na Erkan şu yanıtı verdi: “Sorulmaz, ben anlatırım. Anlattım galiba hatırlamıyorum. Ben Valilerin amiriydim. Ben o dönemde olayları çözmek için günüm gidiyordu. Devletin silah gücü PKK’den düşük idi arttırdım. Göç edenler vardı hepsi ile ilgilendim.”

JİTEM SORUSUNA CEVAP VERMEDİ

Avukatların ısrarla JİTEM’i sorması üzerine tanık Erkan, “Cevap vermiyorum” dedi.

Söz alan Musa Anter’in oğlu Dicle Anter’in, “Beyaz Toroslar suç aletidir” demesi üzerine Erkan, “Sizler hep konuşuyorsunuz. Habire gazetelere bilgi veriyorsunuz” dedi.

'O SENE BEYAZ TOROS VERDİLER'

Anter daha sonra, “Baskı vardı. 1995-1996 ne yaptınız beyaz Toroslarla cinayetler yapıldı. Sahte polislerle yaptınız” demesi üzerine Erkan, savunmasında şunları belirtti:

“Toroslar dediklerinizi izah edeyim. Bölge Valisi olarak il valilerinin oto ihtiyacı var mı diye sorduk. Ben de bütçede alabileceğim kadarını aldırırım. O sene ‘beyaz Toros’ verdiler. Başka renk vermediler. ‘Beyaz Toros’lar kullanıldı. Bunun altında bir şey mi arayacağız. Suç da işlenmiş ne diyebilirim. Olayların aydınlatılmasında iller sorumludur.”

Avukatların ısrarla JİTEM sormasına bu sefer Erkan, “Jandarma İstihbarat diye bir şey var ama JİTEM diyemem” diye cevap verdi. “JİTEM yasal mı” sorusu üzerine ise Erkan, “Onu ben tayin edemem. O dönem JİTEM ile ilgili bir konu tartışılacaksa asayiş komutanlığı buna bakar” yanıtını verdi.

Sonrasında tanık olarak Arif İpeklioğlu dinlendi. Emekli Emniyet Müdürü İpekoğlu, şöyle konuştu:

“27 yıl oldu. Neden şimdi geldim bilmiyorum. Haber merkezi anons etti. Ben de o dönemde cinayet masası sorumlusu olarak olay yerine gittim. Yerde iki kişi vardı. Biri benim 15 gün önce kitabını okuduğum kişiydi tesadüfen. Diğer Orhan Miroğlu yaşıyordu. Amacım olayın nasıl olduğunu bir an önce söyletmekti ama konuşamadı. Yaralıyı hastaneye sevk edelim dedim. Kamyonet bulduk yaralıyı götürdük."

Bir sonraki duruşma 25 Aralık tarihine ertelendi.