Uzmanlık alanındaki önyargılar nedeniyle sayıları çok olmayan kadın ürologların sayısı son günlerde artıyor. Türkiye'de kadın ürolog sayısının 50 civarında olduğu belirtiliyor. ABD'de ürologların yüzde 10'u, İngiltere'de ise yüzde 13'ü kadın.

Kadın ürologların sayısı artıyor

Sibel BAHÇETEPE

Sayıları daha önceki yıllarda bir elin parmağını geçmeyen kadın ürologların sayısı ülkemizde giderek artıyor. Ülkedeki kadın ürolog sayısının 50 kadar olduğu belirtiliyor. Türkiye'nin sayılı kadın üroloji uzmanlarından Doç. Dr. Naşide Mangır, "Kadınlar birçok alanda daha az temsil ediliyor. Bu ürolojide diğer uzmanlık alanlarına göre daha belirgin ancak sayımız giderek artıyor" dedi. 

Minimal İnvaziv Üroloji Derneği’nin  Antalya’da düzenlediği “8. Ulusal Minimal İnvaziv Ürolojik Cerrahi Kongresi” kapsamında  8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel oturum yapıldı.

Türkiye'nin sayılı kadın ürologlarından olan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Naşide Mangır, "Türkiye'de kadın ürolog olmak" konulu bir sunum yaptı. Kadın ürologların sayısının giderek arttığını vurgulayan Mangır "Aslında günlük hayatta kadın olmak diye düşünmek lazım, doktor olup kadın olmak, iş hayatında kadın olmak, cerrah olup kadın olmak bir de üstüne ürolojide kadın olmak daha zor" dedi. ABD"de ürologların yüzde 10"u, Birleşik Krallık"ta ise yüzde 13'ünün kadın olduğunu anımsatan Mangır, asistanların ise yüzde 30"unun kadınlardan oluştuğunu anlattı. 

ÖNYARGILAR ETKİLİYOR

Türkiye'nin ilk kadın üroloji uzmanının ise Dr. Hatice Sıçramaz Arıkan olduğunu kaydeden Mangır, kadınların her alanda olduğu gibi akademik alanda da eşitsizliğe maruz kaldığına dikkat çekti. Mangır, şöyle devam etti:

"Akademik tıpta ise kadın sayısı Japonya'da 2014'te yüzde 23.9'dan 2019'da yüzde 27'ye, profesör oranı ise yüzde 2.5'dan yüzde 4.5'e çıkmıştır. ABD'de 134 tıp fakültesinde kadın dekan oranı yüzde 18'dir. Kadın anabilim dalı başkanı oranı ise yüzde 19. Birleşik Krallık"ın ilk kadın üroloji profesörü Prof. Dr. Caroline Moore'dir. Prostat kanseri tanısında MR görüntülemenin kullanım standart haline getirilmesi, kılavuzların değiştirilmesinin öncüsüdür. Neden bu bölüm tercih edilememiştir. Erkeklerin bölümü olduğu algısı, hastaların tercihleri ile ilgili yanlış yargılar,  iş-özel yaşam dengesi, kariyerde ilerleme ile ilgili endişeler, daha düşük kazanç gibi faktörler sayılabilir. Sonuç olarak kadınlar birçok alanda daha az temsil ediliyor. Bu ürolojide diğer uzmanlık alanlarına göre daha belirgin. Bilinçdışı önyargıların farkında olunması önemli, cinsiyetlerin eşit, dengeli temsil edilmesi daha iyi sağlık hizmetleri ile ilişkili olabilir. "