12. Kalkınma Planı Meclis’te kabul edildi. Madenciliğin kamu yararı faaliyet olarak görülmesine ilişkin konuşan Prof. Dr. Kaya, “Özelleştirme artık Anayasa çerçevesinde kamu yararı olarak değerlendirilmektedir” dedi.

‘Kamu yararı’nın altında yıkım var
Fotoğraflar: BirGün

Gökay BAŞCAN

12. Kalkınma Planı tüm itirazların ve endişelerin eşliğinde Meclis’te kabul edildi. Planın en önemli alt başlıklarından biri ise madencilik sektörü. Planlanan maden sektörüne ilişkin atılan adımlar ülke genelinde ekolojik yıkımın ve hak gaspını daha da artıracak. Ormanları, tarım ve sulak alanları kuşatan madencilik, plan dahilinde yeni hazırlanacak kanunla birlikte kamu yararına faaliyet olarak tanımlanacak. Ayrıca maden şirketlerinin yatırım güvencesi artırılacak ve yaşam savunucularının itiraz sürecini de kapsayan bürokrasi işlerinin azaltılacağı belirtildi.

İktidar eliyle büyüyen maden şirketi ülkenin dört bir tarafındaki yeraltı ve yerüstü kaynakları yağmalaya devam ediyor. TEMA’nın hazırladığı raporlar birçok ilin neredeyse tamamına yakınının maden şirketlerine ruhsatlandırıldığını ortaya koyuyor. 24 ilde çalışma yapan TEMA, illerin ortalama ruhsatlılık oranını %63 olarak açıkladı. Bu ruhsatlandırılan alanların büyük çoğunluğu da orman, sulak alan ve tarım alanı gibi sınırları içerisinde yer alıyor. Öte yandan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MAPEG) verilerine göre son 15 yılda (2008-2023) ruhsat sayısı 386 bine yükseldi.

İÇİ BOŞALTILDI

Maden şirketlerinin doğa talanının önünde en büyük engel kabul edilen çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreçleri de artık prosedüre dönüştü. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan ret kararı verilen proje neredeyse yok. Yürürlüğe girdiği günden bu yana 17 kez kısmi, 6 kez de tamamen değiştirilen yönetmelik son olarak geçen yıl değiştirildi. Böylece yaşam alanlarını koruyucu işlevini tamamen yitirdi.

Her kararında doğayı hedef alan iktidar maden şirketlerine bir kıyak daha geçti. Her yıl kâr oranları artıran şirketlerin yatırımları garantiye alınması için ilk adımlar attı. Yaşam alanlarını yok eden, yaşanan kazalar nedeniyle tüm canlı yaşamını tehdit eden madencilik sektörü artık kamu yararına faaliyet olarak adlandırılacak.

Ordu

IMF HAMLESİ

Türkiye’de kamulaştırma uygulamaları açısından neoliberal dönemdeki önemli gelişmenin 1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun’la ortaya çıktığını hatırlatan Prof. Dr. Alp Yücel Kaya, “Böylece kamu faaliyetlerinin özelleştirilmesi yap-işlet-devret modeli çerçevesinde düzenlenirken, kamulaştırma da rekabetçi piyasa öngören özelleştirmenin bir aracı olarak yasal mevzuata girmiştir. 2000’li yılları etkileyen diğer önemli değişiklik ise, IMF ile yapılan stand-by anlaşması ile, 13.08.1999’da Anayasa’nın 3. bölümünü oluşturan Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler’in 3. altbaşlığı kamu yararı altında yer alan 47. maddesindeki ‘devletleştirme’ başlığının ‘devletleştirme ve özelleştirme’ olarak yeniden düzenlenmesidir” dedi.

Çanakkale

ASLOLAN ŞİRKETE TAHSİS

“Bu düzenleme neoliberal yönetim rasyonalitesi içinde kamu hukukunun özel hukuka yakınlaşması kadar kamu yararı anlayışındaki dönüşümün en somut göstergesidir” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Kaya, “Özelleştirme artık Anayasa çerçevesinde kamu yararı olarak değerlendirilmektedir” diye konuştu.

Acele kamulaştırma kavramına ilişkin konuşan Prof. Dr. Yücel, “Her ne kadar bu süreç kamulaştırarak özelleştirme nitelendirmesini akla getirse de, burada söz konusu olan hâlihazırda zaten özel mülkiyet olan taşınmaz metaların başka bir özel mülkiyete tahsisidir. Zaten özel olan bir taşınmazın kurum veya yürütme organı tarafından talep eden şirkete ihalesiz tahsisi söz konusudur. Bu da taşınmazın özelleştirilmesinden ziyade zorla satışını sağlamaktadır. Belirli bir girişimciye ihalesiz tahsis söz konusu olduğu için, bu satışa aracılık özelleştirmeden ziyade tekelleştirmedir. Bu çerçevede kamu yararı için kamulaştırma, sermaye birikimi için tekelleştirme; ‘acele kamulaştırma’, ‘acele tekelleştirme’ anlamına gelmektedir” ifadelerini kullandı.

Maraş