Hükümetin emekçileri güvencesiz bırakacak ve yandaş sermayeye fon oluşturacak olan Kıdem Tazminatı Fonu hamlesine emek örgütleri birlik olarak cevap verdi

‘Kıdem’ saldırısına karşı ortak duruş

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, pazartesi günü gerçekleştirilen Kıdem Tazminatı Çalıştayı'nda TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK'in ortaklaştığı sonuç bildirgesini kamuoyuyla paylaşarak, “Üç konfederasyonu bir araya getirerek işçi haklarının gaspına karşı ortak bir duruş geliştirmeyi başardık” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Ağbaba, Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet ve Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'le birlikte TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Partisinin Emek Büroları tarafından düzenlenen Kıdem Tazminatı Çalıştayı'nın sonuç bildirgesini açıklayan Ağbaba, “CHP Emek Büroları olarak pazartesi günü düzenlediğimiz Kıdem Tazminatı Çalıştayı’na, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, DİSK Genel Başkanı Kani Beko ve konfederasyonlara bağlı 35 sendikanın genel başkanları, toplamda da 60 kurumdan 300 kişi katıldı. Ayrıca işverenler adına TOBB'dan da temsilciler çalıştayda yer aldı” diye konuştu.

Dünya görüşleri farklı ama...

Üç konfederasyonun da farklı dünya görüşleri olduğunu belirten CHP'li Ağbaba, şunları söyledi: “Kıdem tazminatının geçmişini ve geleceğini Türkiye'nin önde gelen akademisyenleri ve sendikalardan uzmanlar ile tartıştık. Bu anlamda oldukça kapsamlı, başarılı ve verimli bir çalıştay gerçekleştirmiş olduk. Bu çalıştayın en önemli noktalarından biri üç büyük işçi konfederasyonunu bir araya getirmiş olmasıdır. Üç konfederasyonun da farklı dünya görüşleri var ama biz düzenlediğimiz çalıştayda, üç konfederasyonu bir araya getirerek işçi haklarının gaspına karşı ortak bir duruş geliştirmeyi başardık. Bu açıdan işçi hakları konusunda daha güçlü bir ses için ortak duruşun ne kadar önemli olduğu da bir kez daha görülmüş oldu. Çalıştayın en önemli kazanımlarından biri de üç konfederasyonun üzerinde uzlaştığı bir sonuç bildirgesi çıkarabilmesi oldu. Zor bir araya gelen sendikaların, kıdem tazminatı konusunda ortak bir metne imza atmış olması çok değerli.”

Fon kurulursa ne olur?

Bildirgede, kazanılmış haklara dokunulmadan, tüm işçilerin bugün ve gelecekte kıdem tazminatından yararlanmasının sağlanması gerektiği vurgulandı. Emek Büroları'nın Kıdem Tazminatı Çalıştayı'na ilişkin sonuç bildirgesinde kıdem tazminatı fonu tasarısının oluşturduğu tehditler şöyle sıralandı:

» Tek başına kıdem tazminatı fonu uygulamasına geçilmesi halinde; kıdem tazminatının işçi için üstlendiği koruyucu rol ortadan kalkacaktır. İşten çıkarmalar kolaylaşacak ve iş güvencesi zayıflayacaktır.

» Kıdem tazminatının son ücretle ve toplu iş sözleşmesi düzeniyle bağı kalmayacak ve kıdem tazminatı miktarı düşecektir.

» Bundan önceki fon uygulamalarında (tasarruf teşvik fonu, işsizlik sigortası fonu gibi) yaşandığı gibi, bu fonun da amacı dışında kullanılma riski yüksektir. Bu nedenle, düzenlemelerin iş güvencesi, işsizlik sigortası ve kıdem tazminatını güçlendirecek bir biçimde yapılması gerekir.

» Kıdem tazminatı fonu konusunda taraflar arasında mutabakat yoktur. Mutabakat sağlanamadığı durumda kıdem tazminatı fonu kurulmamalıdır.

» Kıdem tazminatı ödemelerinde 30 gün hakkından vazgeçilmemelidir. Öte yandan hak kayıplarını önlemek için kıdem tazminatı her türlü fesihte ve istifada süre aranmadan ödenmelidir. Kıdem tazminatına tüm çalışanların erişimi sağlanmalı, bu erişim önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.

» Kıdem tazminatında kanun hâkimiyeti ve herkesin bu hakka saygı göstermesi sağlanmalıdır.

» İşverenin ödeme güçlüğüne düşmesi durumunda kıdem tazminatı alacağı devlet ve bankaların ipotekli alacaklarının önüne alınmalı ve öncelikle ödenmelidir.

*****

HDP: Emekçinin hakkından elinizi çekin

HÜkümetin emekçileri güvencesizliğe iten ve kazanılmış haklarına göz koyan Kıdem Tazminatı Fonu adımına Halkların Demokratik Partisi’nden de tepki geldi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada “Hükümetin getirmek istediği fon, kıdem tazminatına erişimi güvence altına almayacaktır. Bugün işçiye kıdem tazminatı ödemeyen patron, yarın da kıdem tazminatı fonuna prim ödemeyecek ve işçi yine kıdem tazminatından mahrum kalacaktır. Bu nedenlerle kıdem tazminatı fona devredilmemeli, doğrudan işveren yükümlülüğü olarak kalmalı ve bu alandaki yaptırımlar emekçilerin hakkını koruyarak garanti altına almalıdır” dendi.