CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtlıyor. AKP'nin başörtüsü teklifine ilişkin "Bizim yasal önerimize ters düşmüyorsa altına imza atarız" diyen Kılıçdaroğlu, zincir market tartışmasına değinerek, "Madem bu zincir marketler fiyatları yükseltiyor buna Rekabet Kurumu'nun bakması gerekir. Eğer fiyatlar artıyorsa ceza kesersiniz. Buna kimse itiraz etmez. Siz bunları yapmıyorsunuz. 3 firma var özellikle bir firmaya saldırıyorsunuz" dedi.

Kılıçdaroğlu'ndan 'başörtüsü' teklifi açıklaması: Önerimize ters düşmüyorsa imza atarız
Fotoğraf: CHP fotoğraf servisi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Karar TV canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, AKP’nin başörtüsü teklifine ilişkin olarak, "Önce bir metni görmemiz lazım. Bizim verdiğimiz kanun teklifiyle uyuşuyor mu uyuşmuyor mu? Biz kadının kılık kıyafetinin siyasetin konusunun olmasını doğru bulmuyoruz. Eğer siyasetin konusu yaparsanız iş çığırından çıkmış oluyor. Sağduyuyla oturup konuşacağız" dedi.

Kılıçdaroğlu konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

"Önce hazırladıkları teklifi görmemiz lazım. İçinde başka maddeler var mı yok mu bunlara bakacağız. Kadının kılık kıyafetiyle siyaset uğraşmamalı. Biz siyasetin istismar etmemesi için kanun teklifi verdik. Onlar anayasa teklifi verelim dediler. Getirdikleri anayasa teklifini göreceğiz. Önce kendi içimizde gelen teklife bakacağız. İlla karşı çıkalım şeklinde hareket etmiyoruz. Biz sorunu Türkiye'nin gündeminden çıkarmak istiyoruz. Türkiye'nin gündemi bu olmamalı. Ülkeyi nasıl büyütmeliyiz ülkenin gündemi bu olmalı. O yapay sorundan Türkiye'yi çıkarmak istiyoruz. Eğer bizim dediğimizi yapıyorlarsa memnun oluruz.

Erdoğan bizim teklifimizin üzerine anayasa çıkışıyla gelerek, yine başörtüsünü istismar etme yolunu seçti. Vay sen nasıl başörtülülerin kılık kıyafetiyle uğraşmıyorsun diyor. Niye itiraz etmiyorsun diyor. Bizim amacımız bu alanı tümüyle siyasetin dışına çıkarmak. Ben eminim ki bu teklifin içinde bir değil bir kaç madde olacak. Erdoğan ben nasıl bunu siyasete malzeme yaparım diye düşünüyordur. Orban'ın Macaristan'da yaptığını Türkiye'de yapmak istiyor. Kaç madde geleceğini bilmiyoruz. Geldikten sonra ona göre karar vereceğiz. Bizim yasal önerimize ters düşmüyorsa altına imza atarız. Referanduma götüremezler. Başörtüsüne itiraz eden yok ki..."

ENFLASYONUN BAZ ETKİSİYLE DÜŞMESİ

Enflasyonun baz etkisi ile düşmesi hakkında kendisine yöneltilen soruya Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

"Hayatın gerçeği şu, ben bir tüketici olarak markete gittiğimde domatesin fiyatı düşmediyse enflasyon düşmemiş demektir. İşin özeti vatandaş markete manava gittiğinde fiyatların düşüp düşmediğidir. O düşme fiyat artış hızının yavaşlaması anlamına geliyor. Enflasyonda artış sürüyor. Üretici fiyat endeksiyle tüketici fiyat endeksi arasında uçurum var. Üretici maliyeti çok yüksek yüzde yüzün üzerinde. Sonuçta üreten kişi üzerine kar ekleyip bunu yansıtmak zorunda. Fiyatlar mecburen yükselecek. Hayatın gerçeği fiyatın düşmediğini markette pazarda göreceksiniz.

Fiyat istikrar komitesi kurdular. Ne oldu? Hiçbir fiyatın düştüğünü gördünüz mü? Peynir fiyatı ilk kez et fiyatını geçti. Şunu kabul edelim Türkiye öngörülebilir bir anlayışla yönetilmiyor. Günübirlik kararlar alınıyor.

Merkez Bankası'nın görevi enflasyonu önlemek ama yasalara uymuyor. Faizi düşürdük diyorlar yüzde 9'la kimse faizle kredi alabiliyor mu? İlk kez ödenen faizler borcu aştı. Borç yüz liraysa faizi 110 lira oldu. Böyle garip bir tabloyla karşı karşıyayız."

"3 FİRMA VAR ÖZELLİKLE BİR FİRMAYA SALDIRIYORSUNUZ"

Zincir market tartışmasına yönelik konuşan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Temel Bey'in güzel bir tanımlaması oldu. 'Ülkenin 3 harfli sorunu aslında iktidar' demişti. Devlet yönetiminde bir acziyet olduğu için bir suçlu bulmaları lazım. Eskiden hep CHP suçlu derlerdi. Artık onu da diyemiyorlar. Bir açıklama yapıyor yetkili kişi domatesi tarladan sıfır maliyetle alsam, bu domates tezgahta 7 lirayı buluyor. Bunu iktidarın iyi değerlendirmesi lazım, nereden kaynaklanıyor bu artış şeklinde. Fideye zam, vergiye zam, akaryakıta zam, köprüye zam... Bunlar maliyetleri artırıyor. Devletin kurumları planlama yaparak bunların önüne geçmek için çalışacağına polisiye önlemler alıyorlar.

Madem bu zincir marketler fiyatları yükseltiyor buna Rekabet Kurumu'nun bakması gerekir. Eğer fiyatlar artıyorsa ceza kesersiniz. Buna kimse itiraz etmez. Siz bunları yapmıyorsunuz. 3 firma var özellikle bir firmaya saldırıyorsunuz. Bunlar doğru değil. Belediye zabıta memuruna git ceza ver diye talimat veriyorlar."

MECLİS'TEKİ YUMRUKLU SALDIRI

AKP Bursa Milletvekili Zafer Işık'ın İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs'e saldırmasına ilişkin olarak, şu açıklamayı yaptı:

"Parlamentoda zaman zaman gerginlikler oluyor ama bir süre sonra sükunet oluyordu. Bu sefer farklı bir şey oldu. AK Partili vekil parmağına muşta gibi taktığı yüzükle saldırdı. En azından özür dile ama bunu da yapmadı. Böyle bir ortam 21. yüzyıla yakışmıyor. Böyle bir saldırı Meclis tarihinde ilk kez oldu. Bu suç üstü hali gerektiren bir olay. Savcıların hemen harekete geçmesi gerekiyordu.

Çok gerilimli bir siyasal atmosfer sadece siyasi partileri ve milletvekillerini değil sokaktaki vatandaşı da etkiliyor. Yumruk atan milletvekilinin AK Parti tarafından kınanmasını isterdim. Saldırıya uğrayan milletvekilinden özür dilenmesini isterdim."

"SORUN ADAY MESELESİ DEĞİL"

Kılıçdaroğlu, Altılı Masa'nın Cumhurbaşkanı adayı ile ilgili olarak şunları söyledi:

"Diyelim ki aday belli oldu. Daha hükümet programı üzerinde anlaşmamışız. Bir parti lideri ayrı açıklama yapacak, aday ayrı açıklama yapacak. Vatandaş demez mi ki, bunlar daha aralarında anlaşmamış. Önce biz kendi programımızı oluşturacağız. Hepimiz aynı şeyi söylemeliyiz ki söylem birliği oluşsun. Bunları oluşturmadan aday belirlemek asla asla doğru olmaz. Bu çok tehlikeli bir şey, neyi nasıl yapacağımız konusunda anlaşmalıyız.

Ayrıca sorun aday meselesi değil. Sorun sistemde. Devletin kurumlarını sağlıklı olarak oluşturursanız o zaman Ali gelir yönetir Veli gelir yönetir. Bizim ikinci yüzyıla çağrı programında söylediğimiz neydi? Ülkenin sürekli bir kurtarıcı beklemek durumundan kurtarılması. Bu devlet dediğiniz kurumun sağlıklı işleyişini sağlamamız lazım. Artık devletin kurumları sıcak siyasete alet olmamalı. Belçika'da iki yıl hükümet kurulamadı ama kimse devlet nerede demedi. Önemli olan sistemi oturtmak.

Diyelim ki elektrikler arıza yaptı, ilk gidip sigortaya bakarsınız. Cumhurbaşkanı sigortadır. Krizleri çözecek makamdır. Akil, önyargısız ve kucaklayıcı olmak zorundadır."

BAHÇELİ'NİN "TERCİHİM SINIF ARKADAŞIMDAN YANA" AÇIKLAMASI

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, Altılı Masa'nın Cumhurbaşkanlığı adaylığı için anket yapacağı iddialarının kendisine sorulması üzerine, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu işaret ederek, "Bana sorarlarsa tercihim sınıf arkadaşım olur" yanıtını vermesiyle ilgili soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Gazeteciler sordu herhangi bir yorum yapmadım, bugün için de bir yorum yapmayı doğru bulmam. Sınıf arkadaşıyım zaten, aynı okulda okuduk aynı dönemde mezun olduk. O dönem görüşmemiz olmadı, özel bir yakınlığımız olmadı. Derslerine devam eden çok iyi çalışan bir öğrenciydim. Sınıfın çalışkan öğrencilerinden biriydim, Devlet Bey de bunu görmüş olacak."

Güncellenecek...