Kılpayı ‘evet’e erken seçim resti

YAŞAR AYDIN
yasaraydin@birgun.net
@yasaraydinnn

Anayasa değişikliği Meclis’te tüm ‘şiddetiyle’ görüşülmeye devam ediyor. Normal koşullarda iki partinin ortak olduğu bir değişiklik talebinin zorlanmadan Genel Kurul’dan geçmesi beklenirdi. Ama hafta başından bu yana ortaya çıkan manzara durumun öyle olmadığını gösterdi. Bu durumda da başta genel başkanlar olmak üzere parti yönetimleri milletvekilleri üzerindeki baskıyı iyice artırdı. AKP ve MHP yönetimi özellikle ilk oylamada 338 evet oyunun çıkmasının verdiği tedirginlikle ipleri iyice gerdi.

Ya evet ya sandık

Devlet Bahçeli Salı gününden başlayarak MHP grubu üzerindeki baskıyı her geçen gün artırıyor. Bugüne kadar ortak yemekler, ortak sohbetler ve bazen de Yusuf Halaçoğlu örneğinde olduğu gibi birebir görüşmeler şeklinde markajı sürdüren Bahçeli, bir açıklamayla baskıyı başka bir boyuta taşıdı. Bahçeli, TBMM’de muhalefet kulisinde yan yana geldiği gazetecilere açıklamalarda bulunurken, “Referanduma götürecek sayıda evet oyu çıkmaz ise, Meclis yenilenmeli” dedi. Oysa daha üç ay önce aynı Bahçeli, “Meclis referandum kararı verirse referanduma gidilmeli, eğer referandum kararı alacak oy sağlanamaz ise herkes kendi çizgisine çekilmeli” demişti.

Bahçeli neden karar değiştirdi?

Söylem değişikliğinin nedenini soran gazetecilere Bahçeli, “Meclis’in birlikte çalışma koşulları kalmaz” yanıtı verdi. Neden kalmayacağına dair ise yanıt vermedi. Bahçeli’nin açıklaması kuşkusuz kulislerde hemen yankısını buldu. ‘Hayır’ oyu vermeye devam edeceklerini açıklayan milletvekilleri bu söylemin açıkça tehdit olduğu görüşünde. Bir milletvekili “İki yıl vekil maaşı alacağım diye kimse onurunu satılığa çıkarmaz” diyerek Bahçeli’nin bu açıklamasına çok sert yanıt verdi.

AKP de aynı taktiği izledi

Bahçeli’nin erken seçim çıkışına başkanlık ‘partneri’ AKP’den de destek geldi. AKP’li Mustafa Şentop da aynı görüşü ifade etti. Şentop’un “Anayasa değişikliği kabul edilmezse seçime mecburuz” açıklaması anayasa taslağı üzerinde iki parti arasında kriz yaşandığı anlarda AKP heyetinin MHP’lilere “ya kabul edin ya da erken seçime gideriz” dediğine dair çıkan haberleri akla getirdi.

Şentop’un bu açıklamasının kulislerde sadece kendi partili milletvekillerine değil aynı zamanda MHP’lilere de bir hatırlatma olduğu konuşuluyor. AKP’yi yakından takip eden gazetecilere göre ise Şentop, bu açıklamasıyla milletvekili grubu içerisinde bulunduğu iddia edilen Gülen sempatizanlarına “son koruma şemsiyeniz kalkabilir” mesajı da vermiş oldu.

Tedirginlik sürüyor

İki partinin milletvekili sayısı, ilk turda görüşülen maddelerin aldığı oylar, genel merkezlerin ve parti başkanlarının markajına rağmen böyle bir söylem geliştirilmesi “iki parti acaba hâlâ sonuçtan emin değil mi?” sorusunu da akıllara getirdi. Bu soruya aldığımız yanıt aslında Bahçeli’nin gayretlerini de anlaşılır kılıyor.

Özellikle üç maddenin ikinci tur oylamasına dair kimse garanti vermiyor. AKP’de tam bir savaşın olduğuna dikkat çeken gazetecilere göre, AKP yöneticilerinin açık oy kullanmayı meşru, hatta kendi partili milletvekilleri için zorunlu göstermelerinin arkasında da bu tereddüt yatıyor. AKP’deki hazırlıklardan anladığımız kadarıyla ikinci turda AKP’li bir milletvekilinin kabine girmesi bile büyük cesaret gerektirecek.

İtiraz MHP örgütlerine sıçrayabilir

Bu hafta sonu ve önümüzdeki hafta başı dikkatlerin bir bölümü MHP örgütlerinde olacak. Milletvekillerinin hayır oyu kullanmaları doğrultusunda neredeyse bir kampanyaya dönüşen sosyal medya çağrılarına örgütler de iştirak edebilir. Özellikle son iki gündür çok önemli bölümü Bahçeli tarafından kontrol edilen örgüt yönetimlerinin ‘hayır’ çağrıları yapabileceği daha çok konuşulmaya başlandı. Gerçek mücadele ikinci turda başlayacak. Şimdiye kadar izlediğimiz fotoğraf, rakibe oyununu kabul ettirme taktiği olarak görülebilir. Tüm silahların sahaya sürüleceği günler çok yakın.