Komisyon toplantısı sonrası konuşan Türk-İş Sekreteri 6 bin 391 TL istediklerini söyledi. Zam oranını bugün Erdoğan’ın açıklaması bekleniyor. Çalışma Yaşamı Uzmanı Çelik, toplantının göstermelik yapıldığını vurguladı.

Komisyon topu Erdoğan’a atıyor
Fotoğraf: AA

Haber Merkezi

İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, dün ikinci kez toplandı. Toplantının ardından açıklama yapan Türk-İş Genel Sekreteri Nazmi Irgat, "Asgari ücrette enflasyonun altında bir artış kabul edilebilir değil" dedi. Irgat, "6 bin 391 lira açlık sınırını ifade ettik. Son toplantı olması gerekiyor" diye konuştu.

Asgari ücrete gelecek zam oranının bugün AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yarın kamuoyuna açıklanması bekleniyor.

Asgari ücrete ara zam için ilk toplantı, daha önce gerçekleşmiş artışın temmuzdan itibaren geçerli olmasına ve vergi muafiyetinin yeni zamla ulaşılan rakam için de uygulanmasına karar verilmişti.

Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi ve BirGün Yazarı Prof. Dr. Aziz Çelik, asgari ücrete yapılacak zam ve komisyonun belirleyici olup olmayacağı konularını Anka’ya değerlendirdi.

GÖSTERMELİK TOPLANTI

Asgari ücrete gelecek zam konusunda komisyon üyelerinin bir etkisi olmadığını söyleyen Çelik şunları aktardı:

“Yıllardır Türkiye’de asgari ücret tespit süreci bu şekilde yürütülüyordu, ancak aralık ayından bu yana bunun bir miktar değiştiğini görüyoruz. Asgari ücretin tespiti Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda bitmiyor, hatta Asgari Ücret Tespit Komisyonu üyelerinin nihai asgari ücreti televizyonlardan öğrendiklerini biliyorum ben, aralık ayındaki asgari ücretin net miktarını televizyondan öğrendiler. Cumhurbaşkanı asgari ücreti açıkladı ve nihai halini komisyon üyeleri bu televizyon yayınından öğrenmiş oldular. Bu Türkiye’nin asgari ücret tespit mevzuatına uygun değil, mevzuat son derece açıktır, asgari ücretteki tek yetkili kurul, mekanizma bu komisyondur ve müzakerelerin burada yürütülmesi gerekir. Hükümet eğer istiyorsa hükümeti temsilen katılan temsilciler aracılığıyla kendi görüşünü Komisyon’a sunar. Asgari ücret günlerdir, haftalardır, aylardır konuşuluyor buna rağmen Komisyon göstermelik toplantı yaptı, bu toplantıda herhangi bir tartışma olmadığını tahmin ediyorum. Yani bir miktar gündeme gelmedi, bir öneri gündeme gelmedi, herhangi bir teklif olmadı, usulü bir toplantı yapıldı.”

ORTALAMA ÜCRET OLDU

Sadece enflasyona hapsedilecek bir ücret tartışmasının doğru olmadığını belirten Çelik şunları aktardı: “Ülke büyüyor, milli gelir artışı söz konusu, kişi başına milli gelir büyüyor, örneğin ilk çeyrekte ülke reel olarak büyümüş, halen enflasyona hapsedilmiş ücret tartışması doğru bir tartışma değildir. Bakın 1970’li yılları esas alacak olursak yani 1970’li yıllardaki asgari ücret ile 1970’li yıllardaki kişi başına milli geliri dikkate alacak olursak ülkenin büyümesini hesaba kattığımızda, kişi başına geliri hesaba kattığımızda şu an Türkiye ekonomisinin 1970’lerdeki düzeyde bir asgari ücret vermesi söz konusuysa, kabaca bunun 10 bin lira civarında olması lazım.”

Asgari ücretin ortalama ücret haline getirildiğini ifade eden Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de asgari ücretin çok tartışılmasının sebebi, çok geniş bir kesimi ilgilendiriyor. Yaklaşık ücretlilerin yüzde 50’sini ilgilendiriyor. Asgari ücret civarında, çalışanların oranı 10 milyona yakın. Sadece 4 bin 253 lira değil bunun yakınında 4 bin 500 lira, 4 bin 600 lira olanı da asgari ücret diye düşünmek lazım. Bu Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama yüzde 4-5 civarındadır. Asgari ücret Türkiye’de ise neredeyse ortalama ücret haline gelmiştir. Bunun değişmesinin de en temel yolu sendikalaşma ve toplu pazarlığın yaygınlaşmasıdır. Sendikalaşma ve toplu pazarlık yaygın olursa asgari ücretli çalışanların oranı azalır, asgari ücret bu kadar büyük bir mesele olmaz, toplu sözleşmelerle belirlenir. Asgari Ücret Tespit Komisyonu aslında ülkedeki genel ücret seviyesini tespit eder duruma gelmiştir, bu Türkiye’de sendikalaşmanın ve toplu pazarlığın çok düşük olmasının bir sonucudur. Türkiye’de ortalama ücretlerin asgari ücrete yuvarlanması önemli bir tuzaktır.”