Ezilenlerin kendi örgütleri ve mücadeleleriyle haklarını kazanmaları dururken, piyasa oyunlarından medet uman birtakım kurtarıcıların bonkörlüklerine sığınmanın çıkmazı da net biçimde görüldü.

Kriptoda panik
Fotoğraf: Pexels

Kripto piyasası 30 yaşındaki harika çocuk Sam Bankman-Fried’ın (SBF) 32 milyar dolarlık imparatorluğunun çökmesiyle sarsılıyor. SBF sadece parlak bir finansçı değil, faaliyetlerine önemli bir misyon biçen bir hayırsever, yaşam tarzıyla ilgi çeken bir rol model olarak da ünlenmişti.

İsterseniz konunun ayrıntılarına girmeden, böyle ani iflasları tetikleyen makro ekonomik ortama bir göz atalım.

Başta Amerikan Merkez Bankası FED olmak üzere, para otoriteleri faizleri keskince artırma yoluna girince, küresel finansal piyasalarda tüm dengeler değişti. İlk sinyal eylül ayında İngiliz tahvil piyasalarından geldi. Müstafi Başbakan Liz Truss’ın mini bütçesi şirketlerin vergilerini düşürürken, kamu harcamalarında kısıntıya gitmiyordu. Bu borçlanmanın artması, tahvil, faiz oranlarının yükselmesi demekti. Faiz (getiri) ile fiyat ters oranlı olduğu için eldeki tahvil portföylerini değeri bir anda geriledi. 1.5 trilyon poundluk emekli fonları büyük zararlara uğradı. Ancak İngiliz Merkez Bankası’nın yoğun tahvil alımlarıyla daha büyük bir felaket önlendi.

Avrupa Merkez Bankası bu ortamı, “…durgunluğun, yükselen fonlama maliyetlerinin, sıçrayan enflasyonun ve düşen likiditenin toksik kombinezonu” şeklinde niteliyor ve şöyle devam ediyor; “…en son yaşanan düzeltmelere karşın enflasyon ve faiz oranlarına ilişkin belirsizlik görünümü finansal piyasalarda düzensiz fiyat ayarlamaları riskini artırdı. Birçok yatırım fonu yeni değerleme ve kredi kayıplarına açık durumda. Bilançolarında uyumsuzluk bulunan ve yeterli nakit tamponlarına sahip olmayanlar yeni piyasa çalkantılarına ve fon çıkışlarına açık kırılganlıklar taşıyorlar.”

Kripto varlıkların piyasa değeri tam 1 yıl önce 3 trilyon doları aşmışken, şimdi 800 milyar doların altına gerilemiş durumda. Sırf ABD tahvillerinin 24 trilyon dolarlık piyasa değerinden hareketle kripto paralar kaynaklı bir finansal krizden söz edilemeyeceği söyleniyor. Ancak küresel piyasalarda zincirleme hareketleri, bir varlık grubundan diğerine bulaşma etkisini göz önüne alırsak kapitalist finansal sistemin önümüzdeki dönemlerde yeni krizlere gebe olduğunu söyleyebiliriz.

FİNANSIN SOLAN YILDIZI SBF

SBF Stanford Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden iki akademisyenin çocuğu. Henüz lise çağlarında yüksek matematik becerisiyle dikkat çekiyor. Massachussets Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) fizik okuyor. Daha sonra Jane Street adlı elit bir finansal firmada piyasa yapıcılığı ve menkul değer alım satımı “sanatını” öğreniyor. 2017’de finans ve teknolojide asıl büyük servetlerin yapıldığı Kaliforniya’ya geçiyor. Derken kendi firması Alameda Research’ü kuruyor.

Özellikle “kimchi ticareti” denilen Bitcoin’in Asya’daki fiyatıyla ABD’deki fiyat farkından kaynaklanan arbitraj sayesinde büyük paralar kazanıyor. Kimchi Kore’nin baharatlı lahana turşusu diyebileceğimiz ulusal yemeğidir. Kurduğu kripto piyasası FTX’in değeri bir noktada 32 milyar dolara, SBF’ın kişisel serveti 16 milyar dolara ulaşıyor.

Aslında Silicon Vadisi’ndeki büyük fikirler karşılıksız kalmamalı ve fonlanmalı şeklindeki şablona uygun bir şekilde borçlanarak bu mali güce erişmiştir. Spor kulüplerine, sanat etkinliklerine sponsorluk yapmakta, Demokratik Partiye büyük bağışlarda bulunmaktadır. Tony Blair, Bill Clinton gibi şahsiyetlerle kol kola pozlar vermektedir.

Aynı zamanda FTX’i finanse eden kreditörler arasında bulunan girişim sermayesi şirketi Sequoia Capital, SBF’yi tanıtan 13000 kelimelik bir metin basar. SBF’nin “Kurtarıcı Kompleksine” sahip yüce gönüllü bir kişi olduğu vurgulanır. George Soros’a benzer ticari içgüdülere sahip olduğuna dikkat çekilir. Dünyanın ilk dolar trilyoneri tahtına aday gösterilir. Singapur Varlık Fonu, Kanada Emeklilik Fonları, Softbank gibi kuruluşlar FTX’e para yatırmakta tereddüt etmezler.

Derken bir anda SBF’nin foyaları bir bir ortaya dökülür. FTX alım satım platformu ile yine kendi sahip olduğu Alameda Araştırma adlı kuruluş arasında manipülatif işlemler gerçekleşmiştir. Alameda’nın varlıkları büyük ölçüde FTX’in çıkardığı karşılıksız tokenlardan oluşmuştur. Buna karşılık toplanan paralarla spekülatif yatırımlar yapılmıştır.

Bir anda FTX’in sıkıntıya düştüğü haberi yayılır. Dünyanın en büyük online borsası Binance’nin CEO’su Changpeng Zhao (CZ) ile pazarlıklar başlar. CZ alımdan vazgeçince olumsuz hava koyulaşır SBF iflas için başvurur. İlk incelemelerde hesaplarda 8 milyar dolar açık bulunduğu ortaya çıkar. SBF’nin serveti 1 milyar doların altına düşer. Arjantin’e kaçmak zorunda kalır. Finans tarihinden aşina olduğumuz bir Ponzi finansmanı hilesi, yani para girişleri çıkışlarından fazla olduğu müddetçe oyuna devam etme taktiği ortaya çıkmış, bir efsane daha çökmüştür.

ETKİN DİĞERKAMLIK FELSEFESİ

Buraya kadar SBF’nin serüveninin finansal ve magazin yönüyle ilgilendik. Gelelim işin ideolojik boyutuna. SBF daha MIT’de öğrenciyken Oxford Üniversitesi Felsefe Hocası William MacAskill ile tanışır. MacAskill onu “etkin diğerkamlık” (effective altruism) hareketine katılmaya ikna eder. Hareket hayırseverlik yoluyla dünyadaki sorunları çözmeyi amaçlamaktadır.

MacAskill hayvanlara yapılan zulümü kendine dert edinen bir vegandır. Küresel iklim değişikliği, yoksulluk gibi sorunlar uykularını kaçırmakta sık sık depresyon, anksiyete nöbetlerine girmektedir. Çünkü yaşama müdahale edebilmek için çok paraya gereksinim vardır. Öyleyse “çok verebilmek için çok kazan” stratejisini benimsemek lazımdır Bu nedenle Fetullah Gülen’in “altın nesil” yaratma modeline benzer biçimde elit üniversitelerin parlak öğrencilerine kancayı atar. 2019’da kayda değer bir bölümü Oxford ve Cambridge mensubu 6500 kişiyi bünyesine katar.

SBF de menkul kıymet alım satımıyla servetini artırabilecek, böylelikle daha akçeli hayırseverlik işleri yapabilecektir. Bu çevrelerdeki liberteryen zihniyet, kamu eliyle veya uluslararası kurumlar aracılığıyla yapılacak sosyal projelerin israfa yol açacağını, bürokrasiye boğulacağını vazeder. O nedenle vergi kaçırmak, vergi cennetlerine sığınmak da meşru görülebilir. Nitekim SBF faaliyetlerini Bahamalar’dan yürütür.

“Uzun vadeli” yaklaşım fikriyle ortaya çıkabilecek, düşük olasılıklı felaket senaryolarını engellemeye odaklanılır. Örneğin, yapay zekanın potansiyel risklerini önlemek gibi uçuk projeler finanse edilir. Binance kurucusu CZ de ölmeden servetinin %99’unu bağışlayacağını açıklar. Ancak madem iyi kazanmaktadır öyleyse yoluna devam etmeli, dağıtabileceği parayı artırmalıdır. Böylelikle etkin diğerkamlık izleyicileri hem zenginleşmek için her yolu mübah görmekte, hem de kendilerine etik bir misyon biçmektedirler.

MacAskill de batan FTX’in yönetim kurulundadır. İstifa etse de bir kere prestiji zedelenmiştir. Bu hareketin içinde belki kendisi de dahil,gerçekten iyi niyetli, insanlığa hizmet etmek için yanıp tutuşan, insanların ve havanların yaşadığı acıları dindirmeyi amaçlayan insanlar çoğunlukla olabilir. Ancak hareketin yarattığı ilişkilerde (connection) kısa yoldan zenginleşmeyi düşleyenler, daha çok hayırseverlik yapacağım diye madrabazlıklarda bulunanlar da haliyle az değildir.

Belki daha önemlisi, kamu hizmetlerinin yerine bireysel inisiyatifleri ikame etme, şeffaf sosyal kuruluşlar dururken “köşeyi bir döneyim de görün ne iyilikler yapacağım” hayaline kapılmanın çıkar yol olmadığı SBF örneğiyle kanıtlandı. Ezilenlerin kendi örgütleri ve mücadeleleriyle haklarını kazanmaları dururken, piyasa oyunlarından medet uman birtakım kurtarıcıların bonkörlüklerine sığınmanın çıkmazı da net biçimde görüldü.