1955’te başlayan ve sonradan formatı değişip Şampiyonlar Ligi adını alan organizasyonda öyle bir futbolcu var ki tam sekiz final, altı şampiyonluk gördü. Bu yıl başında yitirdiğimiz Gento. Real Madrid’in onursal başkanı. Tarihin gördüğü belki de en büyük kupa koleksiyoneri. O şimşek sol açığı unutmamalıyız.

Kupa koleksiyoneri: Şimşek sol açık Francisco Gento
Fotoğraf: Real Madrid

Real Madrid’in Liverpool’u devirip Şampiyonlar Ligi’nde bir daha taçlanmasından sonra bu organizasyonun tarihine geçen futbolcular bir bir haberleri süslemeye başladı. Daha önce Kupa 1’de beş defa mutlu sona ulaşan Cristiano Ronaldo’yu yakalayanlar vardı. Hırvat maestro Luka Modrić, bu sezon yıllanmış şarap gibi değerini katlayan Karim Benzema ve Dani Carvajal kazanılan beş finalde sahne alırken, Toni Kroos, Casemiro, Isco, Marcelo, Gareth Bale ve Nacho da tüm bu karşılaşmalarda oynamasalar da o muzaffer kadroların parçaları olduğundan beşinci defa madalya aldılar.

Tüm dünyanın gözlerinin çevrildiği, kulüpler düzeyinde en önemli organizasyonda beş defa taçlanmak, dile kolay değil mi? Peki tüm bu yıldızlardan daha fazlasını başaran biri olduğunu biliyor muydunuz?

Söz konusu Kupa 1’se gerisi teferruat olsa gerek. 1955’te başlayan ve sonradan formatı değişip Şampiyonlar Ligi adını alan organizasyonda öyle bir futbolcu var ki tam sekiz final, altı şampiyonluk gördü. Bu yılın başında 88 yaşında kaybettiğimiz Francisco Gento, ayrıca Real Madrid onursal başkanıydı.

Müsaadenizle tarihin gördüğü belki de en büyük kupa koleksiyonerini anmalı, o şimşek sol açığı unutmamalı…

Atlet olsa yeriydi. O hız, çim sahalara fazla gelmişti. Sihirli sol kramponuyla çektiği şutlar mermi gibiydi. Alfredo di Stefano ve Ferenc Puskas’la birlikteliği zafer demekti.

Aslında her şey bir salgınla başlamıştı! İki yıldır yeryüzünü vuran Covid illetiyle tanışmamızdan bir ömür evvel grip virüsü, Gento efsanesini doğurmuştu. Nasıl mı? 1933’te dünyaya gelen sol açık, doğduğu mıntıkanın gözbebeği Racing Santander’de La Liga’ya merhaba demişti. Bir türlü göz dolduramayan delikanlının kaderi, bir Real Madrid maçında değişmişti. Karşılaşma öncesinde Santander takımının oyuncuları hastalıktan kırılınca, şans ona gülmüştü. Harika oynayan 19 yaşındaki çocuğu Real Madrid transfer etmek için sadece 72 saat bekleyebilmişti. O güne kadar sadece iki defa şampiyon olabilmiş sıradan bir takım, artık şahlanabilirdi…

İlk sezonunda zorlanan delikanlıyı Başkan Santiago Bernabeu kapıya koymak istese de, Di Stefano kefiliydi. O sürat, bazuka gibi topa vurma kabiliyeti, öğretilebilecek bir şey değildi. Oyun tabii ki de öğretebilirdi…

Kısa sürede yükselişe geçen Gento, bir anda takımın vazgeçilmezi olmuştu. Onun Di Stefano ve sonradan transfer edilen Puskas’la ortaklığı, kitaplara altın harflerle kazınıyordu. Şampiyon Kulüpler Kupası’nın demir almasıyla birlikte Real Madrid tarih yazıyor; üst üste beş defa Avrupa’da taçlanıyordu. Bu finallerin ikisinde gol atan solak fırtınanın zaferlerde ziyadesiyle tuzu olmuştu.

Real’de 18 sezonun ve 182 golün ardından 1971’de futbola veda eden Gento’nun özgeçmişinde 12 lig, 6 Şampiyon Kulüpler şampiyonluğu yazıyor. Tek başına köklü kulüplerden çok daha fazlasını kazanan sol açığın başarıları akıllara durgunluk veriyor. İspanya tarihinin en başarılı üçüncü takımı olan Atletico Madrid’in 11 şampiyonluğu bulunuyor. Kupa 1 tarihine bakacak olursak, Milan’ın 7, Bayern Münih ve Liverpool’un 6 zaferi var. Bu arada artık olmayan Kupa Galipleri’nde bir final görmüş, kazanan o günlerin miniği Chelsea olmuştu.

Tarihin gördüğü en büyük kupa koleksiyonerlerinden biriydi Gento. İlkbahar ve sonbahar aylarında batıdan veya kuzeybatıdan esen Galerna fırtınasından lakabını alan sol açık, İspanya formasıyla 43 defa sahne almış, beş defa ağları havalandırmıştı. Tesadüf bu ya milli takımda son golünü Türkiye’ye atmıştı. Hocalık kariyerinde pek tutunamayan efsane, di Stefano’nun ölümünden sonra da Real Madrid’in onursal başkanı olmuştu.

Kim bilir küçücük bir takımdaki salgın, futbol tarihini değiştirmişti. Peki ya o gün grip Santander’i vurmasaydı?