Mahkeme yine hukuk ve adalete hasret bıraktı

Berfin Şengil

Gezi davasının 5’inci duruşması dün Silivri Cezaevi Kampusu’ndaki İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Osman Kavala’nın 820 gündür tutuklu 15 kişinin ise tutuksuz olarak yargılandığı davanın bu duruşmasında mahkemeyi protesto eden izleyiciler salondan çıkarıldı.

Mahkeme başkanı Gezi Direnişi’nin ihbarcısı olduğu iddia edilen ve bir önceki celse duruşmada tanık olarak dinlenmesine karar verilen Murat Pabuç’un ‘can güvenliğinin olmadığı’ gerekçesiyle yaptığı itiraz üzerine ifadesinin celse arasında alındığını belirtti.

Mahkemenin, tanık Murat Papuç’u avukatsız olarak dinlemesinin yedi yönden hak ihlali olduğuna dikkat çeken Kavala’nın avukatı Köksal Bayraktar, reddi hâkim talebinde bulundu. “Gizli olarak bir tanık dinlense de başka yerde hazır bulunanlara soru sorma hakkı saklıdır” diyen Bayraktar, kendilerine sesli ve görüntülü aktarma yapma hakkının tanınmadığını beyan etti.
Pabuç’un dinlenmesinin hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Tanık ifadeleri sırasında nasıl Cumhuriyet Savcısı hazır bulunduruluyorsa biz de hazır bulundurulmalıyız” dedi.

Yiğit Aksakoğlu’nun avukatı Turgut Kazan da Papuç’un sanık müdafilerine Linkedin üzerinden takip istediği gönderdiğini belirterek “Böyle bir tanığın durumunun ne olduğunu merak etmeniz gerekmez mi? Murat Papuç’u sadece siz değil duruşmayı izleyenler de tanımalıdır. Hayati tehlike var diye gizli dinlediğiniz Papuç sanık müdafilerine davet gönderiyor. Papuç hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuyoruz” diye konuştu.

İstanbul Baro Başkanı ve Can Atalay’ın avukatı Mehmet Durakoğlu, “Mahkemeniz tarafından verilen önceki ara kararda, akıl sağlığı tartışmalı bir kişiyi savunmadan kaçırmak suretiyle ifade aldınız. Can güvenliği söz konusu ise, avukatların tanığın can güvenliği açısından tehdit sayılması kabul edilemez. Ayrıca heyetinizin, özel olarak kurulmuş olması ve özel olarak teşkil ettikten sonra yaptığı uygulamaların da, savunma ve adil yargılama açısından çok özel anlamlar taşıdığını ve artık tahammül sınırlarını aştığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

SİZE GÜVENİMİZ YOK
Avukat Fikret İlkiz de şu ifadeleri kullandı:

“İddianame Arap Baharı ile başlıyor. Ne tuhaf değil mi, sizin 28.03.2016’da dinlediğiniz Papuç da söze Arap Baharı ile başlıyor. Ayrıca ne tuhaf değil mi bilgi veren şahsa avukat isteyip istemediği de soruluyor. 17.12.2019 tarihli 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yazılmış bir yazı var. Murat Papuç ifadesini bize gönderin diye. Savcılık ifade biz de yok diye yanıt verdi. Nasıl olduysa ifade bir şekilde dosyaya girdi. Murat Papuç sizin için bulunmaz bir tanık haline geldi. Bütün bunları dikkate alınca, size hiç güvenimiz yok.”

Ali İsmail’in katili Mevlüt Saldoğan’ın davaya müdahil edildiğine dikkat çeken Avukat Hasan Fehmi Demir, “Tanıklar karar alınması halinde hazır bulunma hakkına sahip olanlar olmadan da dinlenebilir ancak sesli ve görüntülü aktarım yapılır. Buna aykırı hareket ettiniz. Bir katili adam öldürdüğü için mağdur kabul ediyorsunuz” diye konuştu.

Mahkeme Başkanı da “Sopayla yaralandığı için o yönden katılma kararı verdik” ifadelerini kullandı.

KATİLİ SİZ DAHİL ETTİNİZ

Saldoğan’ın davaya müdahil edilmesine tepki gösteren Ali İsmail’in annesi Emel Korkmaz, “Katili siz dahil ettiniz. Ben Ali İsmail’in annesiyim” dedi. Mahkeme başkanı, “Acınızı anlıyorum” demesi üzerine Korkmaz, “Anlayamazsınız” diyerek tepkisini yineledi.

Avukat Hasan Fehmi Demir, Murat Pabuç’un ismini Murat Eren diye değiştirdiğini hatırlatarak şöyle konuştu: “Ya sahte kimlikle ifade verdi, ya siz dosyaya gelen bilgileri bilmiyordunuz, okumadınız ya da Murat Eren olduğunu biliyorsunuz ama Murat Pabuç olarak tutanağa geçtiniz. Bu suçtur. Bu suçu bilerek işlemediğinizi düşünüyorum. Ama sahte bir kişiyi dinlediniz.”

SALONDAN ÇIKARILDILAR

Mahkeme heyeti, avukatların reddi hâkim talebini reddetti. Bunun üzerine avukatlar salonu terk etti. Mahkemeyi alkışlarla protesto eden izleyicilerin dışarı çıkarılmasına karar verildi. İzleyicisiz olarak devam eden duruşmada, mahkeme Osman Kavala’nın tutukluğunun devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 18 Şubat 2020 tarihine ertelendi.