Erdoğan'ın hemen hemen her mitingde söylediği 'Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda' şarkısı için mahkeme karar verdi. Dokuz yıldır süren dava için mahkeme telif hakkı ödenmesine karar verdi. Mahkeme, besteci Selçuk Maner’e ödemesi gereken tazminat miktarını hesaplayarak bir hüküm oluşturacak.

Mahkemeden tazminat kararı: Erdoğan'ın sembol şarkısı izinsiz kullanılmış

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi, seçim için meydanlara çıkmaya hazırlanan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim mitingleri ile özdeşleşen "Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda" şarkısının bestecisinden izinsiz kullanıldığına karar verdi.

Kısa Dalga'dan Ersan Atar'ın haberine göre, İstinaf Mahkemesi, yerel mahkemenin "söz yazarına telif ödenmiştir, besteciye ödenmesine gerek yoktur" kararını bozarak, besteci Selçuk Maner’e tazminat ödenmesi gerektiğine hükmetti.

Erdoğan’ın hemen hemen her seçim mitinginde ve farklı toplantılarda kullandığı "Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda" şarkısı uzun yıllardır dava konusu olmaya devam ediyor. Şarkının bestecisi Selçuk Maner, 2014 yılında, AKP'ye noter kanalıyla ihtar göndermiş ancak partiden bir yanıt alamamıştı. Maner, şarkısının 2014 seçimlerinde de kullanılması üzerine bu kez 12 yıl süreyle izinsiz kullanım nedeniyle 900 bin TL’lik maddi tazminat davası açmıştı.

Yaklaşık 9 yıldır devam eden davanın ilk aşaması İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nde görülmüştü. AKP bu yargılama aşamasında, şarkının seçimlerde kullanılmadığını, sadece sözlerinin Erdoğan tarafından kullanıldığını, bu nedenle şarkının söz yazarı Aşkın Tuna’ya telif ödendiğini belirterek davanın reddini istemişti. Fikri Sınai Haklar Mahkemesi de AKP'nin şarkının sözlerini kullandığını bestesi ile beraber kullanmadığını ileri sürerek davayı reddetmişti.

İSTİNAF: BESTESİYLE KULLANILDI

Besteci Selçuk Maner, yerel mahkemenin bu kararını istinaf yoluyla Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşıdı. Davanın istinaf incelemesini İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi yaptı. Daire, dava dosyasındaki görseller ve sunulan ses kayıtlarını dinleyerek şarkının hem sözlerinin hem de bestesinin kullanıldığı sonucuna vararak Fikri Sınai Haklar Mahkemesi’nin kararını, 2019 yılında kaldırdı.

İstanbul 4. Fikri Sınai Haklar Mahkemesi ise Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına uymayarak şarkının bestesiyle kullanılıp kullanılmadığını hiç tartışmadan "Davacının dava açma ehliyeti yoktur" şeklinde yeni bir hüküm kurdu. Fikri Sınai Haklar Mahkemesi geçen yıl şubat ayında verdiği bu ikinci kararında, tekrar "Şarkının söz yazarına telif ödenmiştir, bestecisine ödemesine gerek yoktur" görüşünü savunarak Besteci Selçuk Maner’in davasında yeniden ret kararı verdi..

Besteci Maner, Fikri Sınai Haklar Mahkemesi’nin ikinci kararına da itiraz ederek istinafa gitti. Böylelikle dosya yeniden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’ne geldi.

Daire, yaklaşık bir ay önce, dosyayı yeniden karara bağladı. Daire, şarkının bestecisi Selçuk Maner’e de telif ödenmesi gerektiğini belirterek yerel mahkemenin kararını kaldırdı. Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının gerekçesinde şarkının bestesiyle beraber kullanıldığını belirterek şöyle dedi: Mahkemece toplanan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemeleri ile; dava konusu müzik eserinin davalı yanın savunmalarının aksine yalnızca sözlerinin kullanılmadığı, kullanımların yüksek oranda şarkı şeklinde olduğu, dosya kapsamında yer alan haber görüntülerinde parti toplantılarına katılan kişilerin şarkıya eşlik ettiği, şarkı kullanımının parti ile özdeşleştiği, bu nedenlerle kullanımların kendiliğinden gelişen kullanımı aştığı, dolayısı ile kullanımların beste sahibi bakımından ihlale sebebiyet verdiği sabittir."

"BESTECİNİN TELİF HAKKI VAR"

Bölge Adliye Mahkemesi kararın gerekçesini şu ifadelerle aktardı: "Esere yönelik ihlallerin haksız fiil niteliğinde olduğu gözetildiğinde eserden kaynaklanan haklara yönelik tecavüzün tespiti, men'i, ref'i ve tazminat taleplerinin her bir eser sahibi tarafından ileri sürülebileceği dikkate alınmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile Dairemizin kesin ve bağlayıcı nitelikteki ilamı ile çelişkiye düşülerek davacının aktif husumetinin bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi hatalıdır. Mahkemece, yapılan ihlal tespiti dikkate alınarak davacının (Besteci Selçuk Maner) talepleri konusunda esastan inceleme ile karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir."

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin "kaldırma" kararı, yargılamayı yapan İstanbul 4. Fikri Sınai Haklar Mahkemesi’ne gönderildi. Buna göre Fikri Sınai Haklar Mahkemesi artık bu aşamadan sonra AKP’nin, besteci Selçuk Maner’e ödemesi gereken tazminat miktarını hesaplayarak bir hüküm oluşturacak.