Covid-19 salgını hızla yayılırken, cezaevlerinde mahpuslar için koruyucu kararlar alınmıyor. Aliağa Şakran'da tutuklu olan Mehmet Yavuz'un, kronik hastalıkları olmasına rağmen ilaçlarına ulaşamadığı belirtildi.

Mahpusları koruyucu kararlar alınmadı: "Ölümler olmadan çare bulunsun"

BİRGÜN EGE

Türkiye Covid-19 salgınında, vaka sayılarının en yüksek olduğu dönemi yaşıyor. Ülke genelinde kafelerin, lokantaların, restoranların kapatılması ve sokağa çıkma yasakları gibi birçok kısıtlama uygulanıyor. Hapishanelerde ise salgın yayılırken, kronik rahatsızlığı bulunan birçok mahpusun ilaçlara ulaşmakta ve rutin sağlık kontrollerine götürülmekte sorunları yaşadığı kaydedildi. İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi, yaptığı açıklamayla Covid-19 salgının yükseldiği süreçte, hapishanedeki mahpusların sağlıklarını koruyucu herhangi bir karar alınmadığını belirtti.

Mahpusların her türlü yaşamsal ve sağlıksal açıdan devletin sorumluluğu ve bakımı altın olduğunu söyleyen İHD İzmir Şubesi Sekreteri Ahmet Çiçek, "Hapishanelerde Covid-19'a yakalanan birçok mahpusun olduğu bir gerçektir. Yeni pandemi sürecinin daha yıkıcı olduğu göz önüne alındığında hasta, ağır hasta ve yaşlı mahpusların hapishanede tutulması fiili bir idam cezasının uygulanmasıdır. Çünkü hasta mahpusların, kontrollere götürülmediği, tedavilerinin yapılmadığı bu süreçte hastalıkları daha da ağırlaşacak, Covid-19 olmasalar bile ölümle yüz yüze kalacaklardır. Daha önce yapılan yanlıştan bir an önce dönülmeli hasta, yaşlı ve ağır hasta mahpuslar derhal serbest bırakılmalıdır" dedi.

"İLAÇLARI GELMİYOR VEYA ÇOK GEÇ GELİYOR"

Şakran'da kalan Mehmet Yavuz isimli mahpusun birçok hastalığı olduğunu vurgulayan Çiçek, "Sağ dizinden menüsküs teşhisiyle 2 kez ameliyat olmuştur. Sağlıklı, düzenli tedavi ve kontrollere götürülmediği, götürüldüğü zamanlar da ilgisizlikten dolayı dizinde şişkinlik ve ağrılar başlamış, bundan dolayı, pandemi öncesinde, götürüldüğü Çiğli Devlet Hastanesi’nde 'kemik ödemi' oluştuğu söylenip ilaç tedavisi önerilmiş, ilaçlarını kullanmıştır. İlaçlar bittiğinde kontrole götürülmesi gerekirken pandemi nedeniyle götürülmemiştir. Şu anda dizleri tekrar şişmiş, yürümekte zorlanmaktadır" diye konuştu.

Yavuz'un açlık grevi sonrasında nedenini bilmediği kısa süreli baygınlık geçirdiğini söyleyen Çiçek, "Bu kadar çok rahatsızlıkları bulunan bir insanın kontrollere ve randevulara götürülmemesi, dilekçe vermesine rağmen ilaçlarının ya gelmemesi ya da çok geç gelmesi, revire doğru dürüst çıkarılmaması hastalıklarının derinleşmesine ya da kronikleşmesine neden olacağı bir gerçektir. Üstelik Mehmet Yavuz ilaçları için idareye başvurmuş ama olumlu bir yanıt alamamıştır. Bunun üzerine 12 Ekim 2020’de Savcılığa ve Adalet Bakanlığına ayrı ayrı şikâyet dilekçeleri yazmış, dilekçeleri çıkış yapmamış yani kaybedilmiştir. Bir vatandaş olarak dilekçe verme hakkı gasp edilmiştir. Bilinen 8, teşhisi konulmayan 1 rahatsızlığı bulunan Mehmet Yavuz’un acilen tedavisinin yapılması gerekmektedir. Pandemi var, götüremeyiz demek sorunu çözmez daha da derinleştirir ve ağırlaştırır. Yetkilileri, böylesi durumları seyretmeye, bahaneler ileri sürmeye değil çözüm olmaya çağırıyoruz. Ölümler olmadan çözüm bulunsun" ifadelerini kullandı.