2015’i değerlendiren Kılıçdaroğlu Kürt sorunu için Meclis’i işaret etti, başkanlık sistemine mesafe koydu. CHP Lideri’nin, sürdürdüğü muhalefet çizgisinde de ısrar edeceği anlaşılıyor

‘Meclis merkezli süreç’

YAŞAR AYDIN

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazetelerin Ankara temsilcileri ile kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Kemal Kılıçdaroğlu toplantıda 2015 yılını değerlendirdikten sonra temsilcilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Toplantıya Kılıçdaroğlu’nun yanında Genel Başkan Yardımcıları Selin Sayek Böke, Enis Berberoğlu, CHP Parti Sözcüsü Haluk Koç ile Grup Başkanvekili Levent Gök de katıldı.

‘İstikrarsızlık kurumsallaştı’
Kılıçdaroğlu, 2015 yılında yaşanan iki genel seçime rağmen istikrarın ve güvenin yakalanamadığını söyledi. Türkiye’nin acilen çözmesi gereken beş sorun alanın olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, demokratikleşme, dış politika, ekonomi, eğitim ve Kürt sorununda toplumsal uzlaşı gerektiğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, “AKP Hükümeti bu alanlara dair hiçbir şey yapmıyor. Bunlar çözülmeden istikrara kavuşmak mümkün değil. Türkiye’de istikrarsızlık kurumsallaştı” dedi.

‘Gereksiz tartışma’
Anayasa değişikliği tartışmaları ile ilgili görüşlerini de açıklayan Kılıçdaroğlu, Anayasa’nın ilk dört maddesi dışında tartışmaya hazır olduklarını yineleyerek, “Türkiye başkanlık sistemi gibi gereksiz tartışmalarla enerjisini harcamamalı” dedi.
Türkiye’nin yeniden AB sürecine yüzünü dönmesini önemli bulduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, Başbakan Davutoğlu’na, “AB’yi beklemeden öngörülen tüm demokratik standartları biz hayata geçirelim” çağrısı yaptı.

‘İtibar etmiyorlar’
Kürt sorunun çözümünde her türlü katkıyı yapmaya, uyarılarda bulunmaya çalıştıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, AKP iktidarının CHP’nin görüşlerine itibar etmediğini söyledi.
CHP Lideri, “Davutoğlu ile yapacağımız görüşmede Kürt sorununun çözümü konusunda parlamento merkezli bir sürece girilmesi gerektiğini anlatacağız” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun diğer açıklamaların satır başlarıyla şöyle:

Kürt Sorunu
Toplumsal Uzlaşma Komisyonu kurulmalı. Sorun hendeklerle de sokağa çıkma yasakları ile de çözülmez. Biz sürecin yeniden Meclis çatısına taşınmasını öneriyoruz.

Anayasa
Anayasa Uzlaşma Komisyonu yeniden oluşturulup 60 madde geçirilebilir. Davutoğlu Başkanlık sistemi ile gelirse kuşkusuz onu da dinleriz. Ama yönelimimizin parlamenter sistemden yana olduğunu belirtiriz.

‘Ziyaret zamansız’
Demirtaş’ın, Moskova ziyaretini zamansız buluyorum.

İsrail’le görüşme
Türkiye’nin İsrail’den talep ettiği özür dileme, tazminat ve ablukanın kaldırılması konusunda ısrarcı olunması gerekiyor.

Olağanüstü koşullarda olağan muhalefet
Kılıçdaroğlu, 2015 yılını değerlendirdiği toplantıda, CHP’nin izlediği ve “yapıcı” olarak nitelendirdiği muhalefet çizgisini sürdüreceği izlenimi verdi. Türkiye’nin bir arada demokratik bir yönetimle yaşaması gerektiğini sürekli tekrar eden Kılıçdaroğlu, toplantıda esas olarak restorasyon önerdi. Bunu da parlamentoda grubu bulunan partilerle yapmak istiyor. CHP ve Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın hükümet üzerinde etkisini reddetmemekle birlikte var olan hükümet ve Davutoğlu ile süreci yürütme çabasında vazgeçmeyecek. Bir anlamı ile Erdoğan’ın “miadı doldu” dediği sistemin işlemesi için Davutoğlu ile birlikte hareket etme çabası içinde olmaya devam edecek.

‘Muhalefet alanı’ Meclis
Türkiye’nin geleceğine yönelik tüm kararlar ve yönelimler Meclis dışında oluşturuluyor, Meclis’e ise sadece bunları hayata geçirmek kalıyor. Bu koşullarda dahi Kılıçdaroğlu temel muhalefet alanı olarak sürekli Meclis’i işaret etti. Kılıçdaroğlu’nun normalleşme çağrılarının karşılık bulması ise çok zor. Kılıçdaroğlu’nun CHP kurultayına dair verdiği cevaplar da muhalefet çizgisinde önemli değişikliklerin olmayacağını da gösteriyor. Bundan da esasen muhalefetin parlamento içerisinde bilinen çizgisini sürdüreceği, son dört yılın tekrarı olacak bir sürecin planlandığı anlaşılıyor. ‘Demokrasi ve Değişim Kurultay’ı olarak adlandırılmış olsa bile -erken bir tahmin olmakla birlikte- politik çizgi ve kadrosal anlamda bir değişim olmayacak gibi görünüyor. Sakin, dengeli ama iddiası zayıf, sınırları belli bir CHP önümüzdeki dönemde de bizi bekliyor.