ABD ve Mısır arasında hızlanan diplomatik trafik, İsrail ile Hamas’ın bu iki etkili arabulucu aracılığıyla pazarlık yapmasına olanak sağladı. Ateşkes gerçekleştiğinde...

Ergin Yıldızoğlu (Cumhuriyet)
• ABD ve Mısır arasında hızlanan diplomatik trafik, İsrail ile Hamas’ın bu iki etkili arabulucu aracılığıyla pazarlık yapmasına olanak sağladı. Ateşkes gerçekleştiğinde Obama, Mursi için çok övücü ifadeler kullanırken “Ne söz verdiyse yerine getirdi; yerine getiremeyeceği söz vermedi” (Çandar, Radikal, 23/11) ifadeleri dikkat çekiyordu. Dikkati çeken bir diğer gelişme de İsrail Başbakanı Netanyahu’nun yanı sıra aşırı sağcı Lieberman’ın da Mursi’ye katkılarından dolayı teşekkür etmiş olmasıydı (Der Spiegel, 22/11/2012). Böylece Ortadoğu’da gerçek “stratejik derinliğe”, Libya’dan Suriye’ye, Tunus’tan Ürdün’e siyasi ve kültürel, örgütsel etkisiyle Müslüman Kardeşler yönetimindeki Mısır’ın sahip olduğu da ortaya çıkıyordu.

Ahmet Hakan (Hürriyet)
• Öyle planlı, hazırlıklı, hesaplı, cama bakılarak yapılmış bir konuşma değil bu... Akışına bırakılmış, çağrışımlarla ilerleyen, o anda akla gelenlerin ardı ardına söylenmesiyle yol alan, atlamalarla hız kazanan bir konuşma. Biraz “çocuksu” kaçmasının nedeni bu galiba... ÇOK iyi bilmiyorum ama bildiğim kadarıyla Muhteşem Yüzyıl’ı yayınlayan televizyon kanalının sahibi Ferit Şahenk, Başbakan’ın bu çıkışına asla ve kata kayıtsız kalmaz. Bir şey yapar. Mutlaka yapar. Ben kendisinden şu adımlardan birini atmasını bekliyorum: BİR: Star’ı haber kanalına dönüştürerek diziyi yayından kaldırmak... İKİ: Diziyi başka bir kanala üste para ödeyerek satmak... ÜÇ: Dizideki tüm saray sahnelerini iptal ettirip dizinin tamamıyla at üstünde geçmesini sağlamak. DÖRT: “Reytingimiz sana feda olsun ey Başbakan” tavrı koyarak diziyi iptal etmek. BEŞ: Muhteşem Yüzyıl senaryo ekibine derhal Yavuz Bahadıroğlu ve Mustafa Armağan’ı dahil etmek... ALTI: Star’a STV’den iki dizi transfer ederek durumu dengelemeye çabalamak.

Ekrem Dumanlı  (Zaman)
•İhtilal, inkılâp, darbe, çete… Birbirine yakın ama birbirinden ayrışan kavramlar. 12 Eylül, kendisine görevi gereği emaneten verilen silahlarla halkı esir alma ameliyesidir. Hiçbir sosyal ve siyasî değişim talebinin karşılığı olmadığı gibi en düşük IQ hesaplarıyla en çapsız Kemalizm dayatmasıdır. Her derste “Atatürk ve Biyoloji, Atatürk ve Kimya” gibi ezberlerle beyin yıkanınca bir nesil yetişeceğini sandılar. Sağcıları ve solcuları döve döve barıştırınca sosyal değişim yaşanacak sandılar. Her neyse ihtilal mi, darbe mi, işgal mi vs. başka bir tartışma konusu. Bugün tartışılacak asıl mevzu şu: Darbeler ne zaman yargılanabilir? Başarılı olunca mı; başarısız olunca mı?

Adem Yavuz Arslan (Bugün)
•PKK, Türkiye ile husumet yaşayan bazı komşu ülkeler üzerinden ağır silah temin etmeye çalışıyor. İstihbaratlar bu konuda mesafe alındığını teyit ediyor. Hatta teslimatın da Kuzey Irak'ta yapılacağı tespit edildi. Ağır silahlar içinde helikopterlere yönelik sistemler olma ihtimali yüksek. PKK bu silahlarla ses getirecek eylem yapma niyetinde. Gelelim 'saha'nın durumuna. Terörle mücadelede son yılların en başarılı dönemi yaşanıyor dersek abartı olmaz. Çünkü son 6 ay içerisinde uygulanan tam saha pres, örgüte ağır kayıplar verdirdi. Rakamsal detaylara girmeye gerek yok. PKK'nın 'kışı rahat geçirmek' istemesi ve bunun için 'ateşkes manevrası' yapması da bu yüzden. Gelinen noktada kritik konu hükümet asker uyumu.