İktidarın yarattığı siyasi çürüme her alanda olaylara sebep oluyor. Son olarak Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşananları BirGün’e değerlendiren uzmanlar, “Siyaset futbolu da zehirliyor” dedi.

Memleketin aynası futbol
Fotoğraflar: DHA

Oğulcan AYDIN

Saray rejimi ülkenin her alanını olduğu gibi futbolu da etkiliyor. Rejimin yarattığı nefret dili yeşil sahaları tahrip ediyor. Trabzonspor-Fenerbahçe maçında ülkede yaşanan kutuplaşma ve nefret iklimi çürümenin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi. Mehmet Ağar gibi figürlerin yeşil sahalarda poz verdiği, alt liglerde şike iddialarının ayyuka çıktığı bu dönemde skandalların ardı arkası kesilmiyor. Trabzon’da Fenerbahçeli futbolculara saldıran holiganlar, yaptırımsızlıktan güç alıyor.

Trabzonspor-Fenerbahçe maçına haftalar varken gerilmeye başlayan sinirler, sosyal medyada taraflara da sirayet etti. Çok gergin bir atmosferde oynanan maçta Trabzonlu taraftarlar maçın ilk dakikasından sonuna dek rakip futbolculara su şişeleri ve meşale yağdırdı. Ayrıca geçen aylarda AKP’li eski Ankaragücü Başkanı Faruk Koca tarafından darp edilen Halil Umut Meler’in bu gerilimi yüksek maça atanması ve maçı tatil edememesi iktidarın kuklası TFF’nin iş bilmezliği olarak yorumlandı. Öte yandan Gezi Direnişi sonrası tribündeki tepkileri bitirmek için çıkarılan 6222 sayılı Sporda Şiddeti Önlemeye Dair Kanu’nun iktidar tarafından sopa olarak kullanıldığının bir diğer kanıtı oldu.

YAPTIRIM YOK

Konuya ilişkin BirGün’e konuşan Gazeteci Mehmet Demirkol, “Ülkenin geri kalanındaki diğer departmanlardan ayırabileceğimiz bir durum yok ortada. Kimlikler üzerine inşa edilmiş bir toplum yaratıldı. Hafta sonu en büyük problem yaratılacak organizasyonda ciddi bir güvenlik zaafı var. Yetkililere bunu sormak lazım. Bunun yapanlar tutuklanırlar, iki gün sonra adli kontrolle serbest bırakılacaklar’’ diye konuştu.

Sosyolog Yavuz Çobanoğlu ise yaşananların futbol ile sınırlı olmadığı ve bir şiddet sarmalının parçası olduğunu belirtti. Çobanoğlu şöyle devam etti:

DEĞERLER KAYBOLUYOR

“Toplumdaki şiddet eylemlerine ilişkin fikir edinmek için yalnızca şiddet eylemine bakmak yetmez. Yapısal bir takım sorunların dışavurumu bunlar. Ülkedeki genel havanın dışında değil tüm bu yaşananlar. Politika nasıl etkiliyor burayı? Örneğin politikadaki modern değer kaybediliyor. Onların yerine geleneksel değerler icra ediliyor. Siyasette değer kaybı ve siyasetteki ahlaki erozyon var. Bunlar siyasetin herhangi bir alanda olduğu gibi futbol sahalarına da yansıyor. Siyaset her şeyi etkilediği için, adalet kurumunu da ele almamız gerekiyor. Bu eylemi yapan kişiler, ufak cezalarla kurtulacaklar. Bu tür eylemlerin bir tür yaptırımı yok, örneğin hayatı boyunca stada giremeyeceği yönünde bir şeyle karşılaşacağını bilse bu eylemler çok azalır. Adalet kurumundaki yaptırımsızlık, hukukun herkese farklı işlemesi, futbolun da siyasallaşması, kulüp yöneticilerinin parti sempatizanlığı üzerinden kendi takımlarına menfaat sağlamaları ve bunun taraftara yansıması, ülkedeki militarizm havası, ekonomik zorlukların insanlar üzerindeki baskı yaratması şiddet olarak karşımıza çıkıyor. Bu kadın cinayeti olarak karşımıza çıkabilir, tribünde çıkabilir, sahada çıkabilir. Hep birilerinin tahrik edildiği söyleniyor bu tür olaylarda, politik kültürle alakalı bir konu bu. Ülkenin yüz yıllık tarihinde hep aynı bahaneye sığınılıyor. Bu şekilde şiddet eyleminde bulunanlar meşru hale getiriliyor.”

SİYASETTEN AYRI DEĞİL

Çobanoğlu, çözüme ilişkin soruya, Türkiye’de hiçbir şeyin siyasetin dışında çözüme kavuşturulamayacağı cevabı verdi. Çobanoğlu şunları aktardı: “Politik iktidar her alanı hâkimiyeti altına almaya çalıştıkça buralardaki mevcut kurulu değerleri yıpratıyor, buradaki ahlak biçimlerini ortadan kaldırıyor. Kendi değerlerini dikte ediyor. Burada bir muğlaklık ve belirsizlik oluşmaya başlıyor. Örneğin kararlarda ve verilen cezalarda belirsizlik oluşmaya başlıyor. İnsanların adalet duyguları zedelenmiş durumda. Hakemler de bundan etkilenmiş durumda. Bir hakem vereceği kararın, hangi siyasetçi ya da siyasi partiyi rahatsız edeceğini düşünerek nasıl sağlıklı karar versin. Bunu düşündükleri için hep ortadan gitmeye çalışıyorlar. Ülkede birçok meşruiyet zemini yitirildi.”

Hiçbir konuda olmadığı gibi futbolun da siyaseten bağımsız olmadığını ifade eden Gazeteci Murat Ağırel şunları aktardı: “Yaşananlar ne futbolla ne de taraftarlıkla yorumlanabilecek şeyler. Ancak ne yazık ki son yıllarda futbolla içselleşmiş bir siyaset var. Dolayısıyla futbolu siyasetten farklı düşünemezsin, siyasetin dili ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı olduğu için futbolda da aynısı ile karşılaşıyoruz. Futbol bir oyun olmaktan çıkıp insanların hesaplaşma yerine dönüştü. Bir can kaybı ya da yaralanma olsa bunun telafisi olmayacaktı. Kulüpler ve federasyon itidalli biçimde bu olaya el atmalı. Mevcut iktidar bir spor kulübünü desteklemek için tribünlerde boy gösterdi. Ülkenin önde gelen futbolcuları referandum döneminde iktidarı destekleyen videolar çekti. Siyasetin başka bir anlamı olduğunu ifade ediyor. Bu durum taraftarlara da yansıyor haliyle.”

Siyasetin futbola sirayet edeceği bir yapının oluşturulduğunu söyleyen Ağırel, “Maç başlamadan önce hazırlıklar yapılmış gibi görünüyor, sosyal medyayı tararsanız herkesin bu maç için çağrı yaptığını görürsünüz. Futbolseverlerin birbirlerine karşı bir takım bildirimlerde bulunması, o açıklamaların tırmanarak devam etmesi yaşanan bir sürecin sonucunda ortaya çıktı. Daha sonraki aynı olaylar vuku bulmasın diye gözlemlenmesi gerekiyor. ‘Futbol sadece futbol değildir’ kalıbı gerçek oldu” diye konuştu.

∗∗∗

ALİ KOÇ’TAN ŞOK AÇIKLAMA: GEREKİRSE LİGDEN ÇEKİLECEĞİZ

Fenerbahçe dün yaptığı açıklamayla olağanüstü genel kurul kararı aldığını açıkladı. Genel kurulun 2 Nisan'da düzenleneceği belirtildi. Konuyla ilgili kulüp televizyonuna konuşan Ali Koç ise ligden çekilme dahil birçok konuyu değerlendireceklerini belirtti.

3 Temmuz'dan bu yana sistematik bir saldırı altında olduklarını belirten sarı-lacivertli kulübün başkanın açıklamalarından öne çıkan detaylar şu şekilde:

• 3 Temmuz’un sebebi olan terör örgütü, iki kulüp arasındaki çatışma seviyesini belki de getirmek istediği seviyeye ulaştırmıştır. Kurşunlanma olayı da belki de bunların ürünüdür. Bu iki camiayı birbirine vurdurmadan, uzun vadeli düşünmeli ve sabırlı davranmalıyız. Bunlar tüm ülkeye zarar veren sorunlar. Dün (önceki gece) yaşananlar Türkiye için, Türk sporu için utanç vesilesidir. Bu iki kulübü kafa kafaya getirmeye, iki kulüp arasında şiddet ve nefret tohumu ekmeye son 13-14 yıldır emek verenler var.

• Stadyumda polis yoktu. Stadyuma girerken arama yoktu. Benim stadımda hiç meşale yok çünkü arama sorumluluğunu gösteriyorum, yurt dışında bu sorumluluk gösterilmiyorsa neden suçlu benim? Bunu geçen hafta UEFA Başkanına konuşurken söylemiştim.

• 2 Nisan’da olağanüstü genel kurula gidiyoruz. Kendi bağımızı kendimiz kesmemiz lazım çünkü bu olaylar devam edecek. Gerekiyorsa da bir alt lige düşeceğiz. Her gün ölmektense bir gün öleceğiz. Gerekirse 1 sene oynar, çıkarız. Siz bize bu ülkenin dışlanmış kulübü gibi muamele yaparsanız, bunu devlet için de TFF için de medya için de söylüyorum, biz kendi geleceğimizi kendimiz belirlemek zorundayız. Bu herhangi bir şantaj, tehdit falan değil.

∗∗∗

REZALET MANŞETLERDE

Maçtaki olaylar dünya basınında geniş yer buldu:

• BBC: Trabzon’da 3-2’lik galibiyeti kutlayan Fenerbahçeli oyuncular şiddete maruz kaldı.

• L’Equipe: Nadir görülen şiddet sahneleri Türkiye’de yaşandı. Taraftarlar sahaya fırladı ve kazanan takıma saldırdı.

• Marca: Bu ne ilk ne de son olacak. Türk futbolunda bir kez daha acı görüntüler karşımıza çıkıyor.

∗∗∗

ŞİDDET SARMALI

Ülke futbolunda son bir yılda yaşanan şiddet olaylarından bazıları:

Yeşil ve Beyaz Toros pankartları hazırlayarak Amedsporlu futbolculara saldıran Bursasporlulara yaptırım uygulanmadı.

Halil Umut Meler darp eden Faruk Koca, göstermelik olarak hapis yattıktan sonra tahliye edildi.

Ankaragücü-Çaykur Rize maçında yaşanan olaylara ilişkin yalnızca 5 maç kapatma cezası verildi.

∗∗∗

12 KİŞİ GÖZALTINDA

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya maçta yaşanan olaylarla ilgili 12 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Şu ana kadar tespit edilen 12 şahıs ile ilgili adli ve idari işlemlere başlanmıştır. Yaşanan olaylarla ilgili inceleme ve soruşturma devam etmektedir" ifadelerini kullandı.

Ali Yerlikaya

∗∗∗

FIFA DA KINADI

FIFA Başkanı Gianni Infantino, yaptığı yazılı açıklamada yaşananların kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Gianni Infantino

Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: ‘‘Trabzonspor-Fenerbahçe karşılaşması sonrasında yaşanan şiddet kesinlikle kabul edilemez. Bunların saha içinde veya saha dışında, sporumuzda ya da toplumumuzda yeri yoktur. İlgili makamları, buna her düzeyde saygı gösterilmesini sağlamaya ve Trabzon’daki şok edici olayların faillerini yaptıklarından sorumlu tutmaya çağırıyorum.’’