ÇGD’nin medya raporuna göre gazeteciler haziran ayını da adliyelerde geçirdi. Raporda Bülent Kılıç’a uygulanan polis şiddetine ilişkin “Nefessiz bırakılan halkın haber alma hakkıdır” denildi.

Nefessiz bırakılan haber alma hakkı

Fotoğraf: Hacı Bişkin

HABER MERKEZİ

Basın emekçileri haziran ayını da adliyelerde geçirdi. Çağdaş Gazeteciler Derneği, (ÇGD) Haziran ayı Medya İzleme Raporu’nu yayımladı. Rapora göre; 24 dava kapsamında 70 basın mensubunun yargılanmasına devam edildi. Bir gazeteci hakkında iddianame tamamlanarak dava açıldı. 2 gazeteciye çeşitli sürelerde hapis cezası verildi. 9 olay kapsamında 7 gazeteci ile 6 yayın organı hedef gösterildi, tehdit edildi. 10 yayın organında çıkan 7 habere ilişkin erişim engeli konulduğuna dair bilgiler de raporda yer aldı.


MEDYAYI, YARATTIKLARI KARANLIK BOĞUYOR

ÇGD Raporu özetle şöyle:

“AKP iktidarının, kontrolü dışındaki medyayı boğmak için yarattığı karanlık, meslektaşlarımıza yönelik sistematik şiddete dönüştü. İçişleri Bakanlığının 1 Mayıs öncesinde sansür içerikli genelgesi, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere tüm Türkiye’de gazetecilerin yaşam hakkını ihlal eden saldırı girişimleri olarak kendini gösterdi. Bunun en ciddi örneğini; İstanbul’daki Onur Yürüyüşü’nde AFP foto muhabiri Bülent Kılıç’ın maruz kaldığı şiddet olayıyla yaşadık. Nefessiz bıraktıkları yalnız meslektaşımız değil, halkın haber alma hakkıdır. Bu şiddet dalgasının amacı medya çalışanlarını bezdirmek ve görevini yapmaktan uzak tutmak ise, bu amaca ulaşmanın mümkün olmadığını bir kez daha, gür bir sesle haykırıyoruz.”

KAMU KAYNAKLARI YANDAŞLARA AKTI

“Kamu bankalarının 2020 reklam bilançosu tek sesli yayıncılığın kamu kaynaklarıyla finanse edildiğini ortaya koydu” denilen raporda son olarak şu ifadeler kullanıldı: “Gazeteci Kenan Şener’in Gazete Duvar internet sitesinde yer alan araştırmasına göre; Halkbank, Ziraat Bankası, Vakıfbank ve kamu katılım bankaları, iktidarı eleştiren gazete ve televizyonların hiçbirine reklam vermezken, iktidar yanlısı yayınlarıyla öne çıkan basını reklama boğdu. Gazetecileri ve siyasetçileri hedef gösteren, provokatif yayınlarıyla öne çıkan Akit TV’ye özel sermayeli bankalar 9 bin 781 saniye reklam verirken kamu bankalarının 151 bin 578 saniye reklam verdiği görüldü. Kamu kaynaklarının iktidar yanlısı basını ekonomik olarak desteklemek için kullanıldığı kanıtlandı.”

***

Tahammülsüzlük demokrasi sorunu

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun hakkında yayınlanan haberler nedeniyle Cumhuriyet Gazetesi’ne bir milyon liralık manevi tazminat davası açması hakkında açıklama yaptı. Açıklamada şu görüşler yer aldı:

“Ülkemizde gazetecilik mesleğini sadece kendi istedikleri haberlerin halka iletilmesi olarak gören siyasetçilerin eleştiriye tahammül edememesi bir demokrasi sorunudur. Gazetecilik iktidara değil, halkın haber alma hakkına hizmet eden saygın, onurlu bir meslektir. Türkiye’de demokrasinin yeşermesi için haberin özgürce dolaşabildiği bir toplum olmalıyız.”