Ülke tarihinin en onurlu direnişlerinden Gezi, doğa mücadelesinden kadın eylemlerine, Boğaziçi’nden işçi eylemlerine başka biçimlerle yaşamaya devam ediyor. 81 ilin 80’inde yaşam tarzına müdahalelere, talana karşı sokağa çıkan halk ülkeyi “Hükümet istifa”, “Her yer Taksim her yer direniş” sloganlarıyla inletti.

Onurumuz Gezi

Volkan Ateş

Ülke tarihinin gördüğü en büyük halk direnişi olan Gezi, 8 yaşında. 31 Mayıs 2013’ün sabahında polis Gezi Parkı’ndaki çadırları yaktı, orada kalan insanları gaza boğdu. O gece İstiklal Caddesi’nde her yerde polis ile kentine sahip çıkanlar arasında çatışmalar yaşandı. Çatışmalar gece 01.00’e kadar sürdü Ardından direniş önce bütün şehre, sonra ülkeye yayıldı. Ertesi gün de direnişçiler ve polis arasında çatışmalar sabahın ilk saatlerinden itibaren devam etti. Tepki, 1 Haziran 2013’te hem Taksim Meydanı’nın hem de Gezi Parkı’nın halk tarafından alınmasıyla sonuçlandı. Ortak bir yaşamın sürdürüldüğü o günlerde yurttaşlar huzur içinde bir komün kurdu.

‘BURADA PARA GEÇMİYOR’

11 Haziran 2013’e kadar hem park hem de meydan halkın kontrolünde kaldı. Tek bir hırsızlığın, adli tek bir vakanın yaşanmadığı o günlerde yandaş medya ‘Gezi Parkı’nda para bile geçmiyor’ diye manşetler attı. En çok korktukları da buydu.

11 Haziran’da polis dört bir taraftan Taksim Meydanı’na müdahale etti. Parkı ve meydanı bırakmak istemeyen halk ise polise karşı direndi. Fakat meydan polis tarafından alındı. Meydanda polisin durduğu süreçte de birkaç kez basın açıklaması gerçekleştirildi. Polis yine halkın protestosuna şiddetle karşılık verdi. Yurttaşları gaza boğdu. Yüzlerce yurttaş yaralandı. Yaralananlara ilk müdahaleler yine Gezi Parkı’nda kurulan ilkyardım çadırlarında yapıldı. 15 Haziran’da dönemin Başbakanı Erdoğan “Milli İrade’ye Saygı” mitinginde “Taksim Meydanı boşaldı, boşaldı; yoksa güvenlik güçlerimiz boşaltmasını bilir” diye açıklama yaptı. Bu açıklamanın hemen ardından polis boşaltılması yönünde anonslar geçmeye başladı. Akşam saatlerinde de polis parka girdi. Çadırlar boşaltıldı ve toplandı. Polis biber gazı ve coplarla halka müdahale etti.

Sonuç olarak 15 Haziran günü park tamamen boşaltılsa da eylemler ülke çapında sürdü. Direniş, Gezi Parkı, Taksim hatta İstanbul’la sınırlı kalmadı. Başta İzmir, Ankara, Eskişehir olmak üzere Bayburt hariç bütün kentlerde halk sokağa çıkarak direnişe destek verdi. Hatta yurtdışındaki Türkiyeliler de yaşadıkları ülkelerde dayanışma eylemleri düzenledi.

3 Haziran’da Abdullah Cömert ve Mehmet Ayvalıtaş, 14 Haziran’da Ethem Sarısülük, 10 Temmuz’da Ali İsmail Korkmaz, 10 Eylül’de Ahmet Atakan, 11 Mart 2014’te günlerce komada kaldıktan sonra Berkin Elvan protestolar sırasında polis şiddeti veya ‘sivil’ kişilerin saldırısı nedeniyle yaşamını yitirdi. Ayrıca yoğun biber gazına maruz kalmaları nedeniyle Selim Önder, İrfan Tuna, Mehmet İstif ve Zeynep Eryaşar da direniş sırasında yaşamını yitirdi. Kalekol protestosu sırasında öldürülen Medeni Yıldırım ve çeteciler tarafından katledilen Hasan Ferit Gedik de Gezi Direnişi sürecinde yaşamını yitirdi. 10 bine yakın yurttaş ise yaralandı. 5 bin 513 kişi gözaltına alındı. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 3 milyon 500 bin kişi ülke genelinde eylemlere katıldı.


onurumuz-gezi-882464-1.

28 Mayıs
İnşaat çalışmalarına başlamak üzere ilk dozerler parka girdi. Çalışmalar, Park'ın Divan Otel tarafında yer alan duvarın yıkılmasıyla ve bazı ağaçların sökülmesiyle başladı. Halk çalışmaları engellemek için çadır kurarak parkta beklemeye geçti. Polis biber gazıyla müdahale etti.

29 Mayıs
Çalışmalar durduruldu ancak yeniden başlama ihtimaline karşı eylemler devam etti. Çoğunluğunu Taksim Dayanışması bileşenlerinin oluşturduğu parkta toplanan kalabalık, çadır kurarak çalışmaların devam etmesini engelledi. Bir gün önce sökülen ağaçların yerine yeni fidanlar dikildi.

30 Mayıs
Polis sabah saatlerinde, parkta çadır kurarak geceleyen eylemcilere müdahale etti, yaklaşık 150 kişilik kalabalığın üzerine biber gazı attı.

31 Mayıs
Parkta uyuyan eylemcilere polis daha sert müdahalede bulundu. Polis önce biber gazıyla müdahale etti, ardından da eylemcilerin içinde uyudukları çadırları ateşe verdi. Gezi Parkı ile Taksim Meydanı'nda toplanan binlerce kişi ile polis arasında sert çatışmalar yaşandı. Eylemler, başta Ankara, İzmir ve Adana gibi büyük kentler olmak üzere başka şehirlere yayıldı.

1 Haziran
İstanbul'un Anadolu yakasında Gezi Parkı eylemlerine destek vermek amacıyla toplanan kalabalık, daha sonra Boğaz Köprüsü'nden yürüyerek Avrupa yakasına geçti ve Taksim Meydanı'na ulaştı. Polis, çekildi ve direnişçiler yeniden Taksim Meydanı ile Gezi Parkı'na girdi. Meydana çıkan kalabalık, haber yapmadıkları gerekçesiyle bazı basın kuruluşlarını protesto etti.

2 Haziran
Polisin çekilmesinin ardından Taksim Meydanı ve Gezi Parkı bölgesinde sular durulurken, bu kez İstanbul'un başta Beşiktaş olmak üzere diğer bazı yerlerinde ve Ankara'da toplanan göstericiler ile polis arasında sert çatışmalar yaşandı. Erdoğan daha sonra sloganlaşacak olan "çapulcu" ifadesini ilk kez kullandı.

3 Haziran
Taksim Dayanışması Gezi Parkı'nda yaptığı basın açıklamasıyla taleplerini sıraladı. Güvenlik güçlerinin Dolmabahçe ve Beşiktaş hattına çekilmesiyle birlikte, buralardan Taksim'e çıkmaya çalışan gruplarla polisin çatışmaları devam etti. Ankara, Antalya, Adana ve İzmir gibi kentlerde de eylemler sürdü.

4 Haziran
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) eylemlere destek için greve gitti. İstanbul'da Beşiktaş ve Gazi Mahallesi ile Ankara, Adana, Hatay, İzmir ve Dersim gibi yerlerde devam eden eylemlere polis de sert şekilde müdahale etti.

5 Haziran
Taksim Dayanışması'ndan bir grup, dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile bir araya geldi. Taksim Dayanışması, görüşmede taleplerini Arınç'a iletti. İzmir ve İstanbul başta olmak üzere birçok kentte, sosyal medya paylaşımlarından dolayı onlarca kişi gözaltına alındı.

6 Haziran
"Gezi Kütüphanesi" kuruldu. Taksim Meydanı ve Gezi Parkı'nda direnişte hayatını kaybedenler için anma köşesi ve yaralılar için de bir bölüm oluşturuldu.

7 Haziran
Yedi ulusal gazete, Başbakan Erdoğan'ın dış gezisi sonrası uçakta yaptığı “Demokratik taleplere canımız feda” açıklamasını kullanarak manşetlerine taşıdı.

8 Haziran
Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş futbol takımlarının taraftar grupları birlikte Taksim Meydanı'na yürüdü. Üç kulübün taraftarlarının birlikte yürümesine "İstanbul United" adı verildi. Ankara'daki yürüyüşe ise polis biber gazı ve tazyikli su ile müdahale etti. Yine Ankara'da eylemlere destek vermek için kamp kurulan Kuğulu Park polis tarafından boşaltıldı.

9 Haziran
Taksim Dayanışma Platformu, Taksim Meydanı'nda büyük bir miting düzenledi. Erdoğan Dolmabahçe Bezm-i Alem Camisi’ne ayakkabıyla girildiğini ve içki içildiğini iddia etti.

10 Haziran
Gezi direnişine destek veren sanatçılardan Mehmet Ali Alabora hakkında soruşturma açıldı. Gezi Parkı ve Taksim Meydanı’nda yurttaşlar tarafından çeşitli etkinlikler düzenlendi.

onurumuz-gezi-882465-1.

11 Haziran
Sabah saatlerinde başta Çevik Kuvvet olmak üzere çok sayıda polis, iş makineleriyle barikatları aşarak Taksim Meydanı'na çıktı. Halk polisin karşısında insan zinciri oluşturdu. Bu gelişme üzerine polis, AKM'nin olduğu alana çekildi. Daha sonra AKM ve Atatürk Anıtı üzerine asılan pankartlar indirildi. Akşam saatlerinde bir miting gerçekleştirildi. Polis, meydanda toplanan kalabalığa bu kez çok sert bir müdahalede bulundu.

12 Haziran
11 kişilik bir grup, Başbakan Erdoğan ile bir görüşme yaptı. Görüşme yaklaşık 4,5 saat sürdü. Polisin meydandaki sert müdahalesinden 24 saat sonra piyanistler Yiğit Özatalay ve Davide Martello, bir konser verdi.

13 Haziran
Ankara'da düzenlenen eylemlerde polisin açtığı ateş sonucu başından ağır yaralanan Ethem Sarısülük'ün beyin ölümü gerçekleşti. KONDA, Gezi’ye yönelik yaptığı anketi açıkladı. Direnişe katılanlar özgürlüklerinin kısıtlandığını söyledi.

14 Haziran
Taksim Dayanışması Erdoğan'ın çağrısı ve yapılan görüşmelerin ardından atılacak adımları belirlemek üzere parkta toplananlar arasında forumlar düzenlenmeye başladı. Sağlık Bakanlığı da Gezi Parkı'ndaki revir ve gönüllü sağlık hizmeti sunulmasıyla ilgili soruşturma başlattı.

15 Haziran
Gezi Parkı'ndan ayrılmama kararı alındı. Polis akşam saatlerinde de meydan tarafından Gezi Parkı'na biber gazı atarak girdi.
Gece boyunca polis ile direnişçiler arasında yer yer çatışmalar yaşandı. Müdahalede yüzlerce kişi yaralanırken, 350 kişi de gözaltına alındı.

16 Haziran
Taksim Meydanı ve Gezi Parkı'nın sert müdahaleyle boşaltılmasının ardından İstanbul'un başka noktalarında ve Türkiye'nin diğer kentlerinde çok sayıda eylem ve yaşandı. İstanbul'un Okmeydanı semtinde 14 yaşındaki Berkin Elvan polis tarafından atılan gaz fişeğiyle kafasından ağır yaralandı. İzmir, Ankara ve Adana başta olmak üzere çok sayıda kentte de eylemler düzenlendi ve bunlara polis sert müdahalede bulundu.

***

Gezi bir son değil direniş sürüyor

Gezi Parkı, birkaç hafta boyunca kapalı tutuldu. Emniyet Genel Müdürlüğü raporlarına göre, bu süre boyunca Gezi Parkı'ndaki eylemlere destek vermek için Bayburt hariç Türkiye'nin tüm kentlerinde protesto gösterileri düzenlendi. Direniş ülke geneline yayıldı. Yıl boyunca mahallelerde bulunan parklarda forumlar gerçekleştirildi. Gezi Direnişi bugün, Boğaziçi’nde, İkizdere’de Kazdağları’nda, işçilerin grevlerinde, kadınların eylemlerinde sürüyor.