Polis şiddetinde yargı devreye girmeli
Son dönemde ülke genelinde polisin orantısız şiddeti giderek arttı. Cezasızlığın şiddeti artırdığına dikkat çeken hukukçular, yargının devreye girmesi ve ceza vermesi gerektiğini kaydetti. Van ve İstanbul’daki polis şiddetine karşı direnenlerin cevabı ise gülümsemek oldu.
HABER MERKEZİ
Haklarını aramak veya protesto gösterisinde bulunmak isteyen yurttaşlar sık sık polis müdahalesiyle karşılaşıyor. Seçim döneminde daha da artan bu müdahaleler yerini şiddete bırakıyor. Son dönemde artan şidet olaylarının nedeni ise cezasızlık.
Van'da, DEM Partili Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Abdullah Zeydan'ın memnu haklarının kaldırılmasıyla beraber başlayan protestolar sırasında birçok yurttaş darbedilerek gözaltına alındı.
Son olarak polis şiddeti önceki gün İsrail protestosunda kendisini gösterdi. İstiklal Caddesi'nde İsrail'i ve AKP'nin İsrail ile ticaretini protesto eden Filistin İçin Bin Genç İnisiyatifi üyeleri de orantısız güç ve şiddetle karşılaştı. Bir polis amirinin eylemci kadına tokat atması da sosyal medyada büyük tepki topladı.
İKİ POLİS AÇIĞA ALINDI
Eylemde polis 43 kişiyi darbederek gözaltına aldı. Polisin gençleri darbetmesi büyük tepkilere neden oldu. Bunun üzerine İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya iki polisin açığa alındığını duyurdu. Gözaltına alınan gençler ise serbest bırakıldı.
SÖZLEŞMELER YOK SAYILIYOR
Son dönemde gündeme gelen polis şiddeti ile ilgili konuşan, Prof. Dr. Korkut Kanadoğlu, "Gerek Anayasa gerek AİHS güvenlik görevlilerini terörizmle mücadele gibi en zor şartlarda bile kötü muamele, insanlık dışı ya da onur kırıcı davranışlardan kesin olarak menetmektedir. Buna rağmen uygulamada ne yazık ki herhangi bir direniş göstermeyen yurttaşlar bile fiziksel ve ruhsal açıdan zarar görmektedir” dedi.
“İdarenin bireyin vücut ve ruh bütünlüğüne saygı duymadığı bu gibi durumlarda yargı devreye girerek sorumluları tespit etmeli ve cezalandırmalıdır” diyen Kanadoğlu, ‘‘Bu bağlamda etkili bir soruşturma yapılarak şüphelilerin derhal tespit edilmeleri ve davaların da zamanaşımına uğramadan sonuçlandırılması gerekmektedir. Üstelik soruşturma izni gerektirmeyen bu gibi suçlar bakımından izin prosedürünün işletilmesi bile başlı başına hak ihlaline yol açmaktadır. Özellikle ekonomik ve sosyal sorunların bir krize dönüştüğü ülkemizde bu krizleri doğuran neoliberal siyasetin protesto edilmesi için düzenlenen toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde uygulanan keyfi ve orantısız güç kullanımı, iktidarın siyasi tercihlerinin dış ve iç sermaye güçleri lehine, fakat orta sınıf cumhuriyetçiler ve örgütlü emekçi kesimin oluşturduğu geniş halk kesimlerinin ise aleyhine olduğunu açıkça göstermektedir” ifadelerini kullandı.
∗∗∗
ŞİDDETE KARŞI GÜLÜMSEME
Polis şiddetine karşı ise eylemcilerin gülümsemeleri akıllarda yer tuttu. Van'da, gözaltına alınan ve daha sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanan 18 yaşındaki Muhammed Orhan'ın gülüşü ile Van'daki protestoların simgesi haline geldi.
İstiklal Caddesi'nde İsrail'i protesto ederken gözaltına alınan Mavi Marmara saldırısında ölen Cengiz Akyüz’ün kızı Beyza Akyüz de akıllara gülüşüyle kazındı.
(Fotoğraf: Fatoş Erdoğan)
∗∗∗
VAZGEÇMEYECEĞİZ!
İsrail ile yapılan ticaretin durdurulması için aylardır eylem yapan Filistin İçin Bin Genç İnisiyatifi üyeleri, Evrensel’e yaptıkları açıklamada darbedildiklerini, saatlerce ters kelepçeyle bekletildiklerini ama ne olursa olsun Filistin ile dayanışmaktan vazgeçmeyeceklerini söylediler.