Yoğun spor yapan kişilerin takviye gıda çılgınlığı ve aşırı protein alımı sağlık problemlerini de beraberinde getiriyor. Oysa spor yaparken dengeli, yeterli beslenmek ve fazlasından kaçınmak gerekiyor.

Protein takıntısı hasta ediyor

Ahmet YEŞİL - ahmetyesil08@gmail.com

Spor ve egzersizle nadiren uğraşan insanların bile başlıca meraklarından birisi yeterli protein alımı. Protein, beslenmede yeterli miktarda alınması gerekli olan bir organik bileşik olsa da çoğu zaman özellikle sporcular tarafından kendisine duyulan ihtiyaç abartılıyor. Sağlık için egzersiz yapmak, dinlenmek, dengeli ve yeterli beslenmek oldukça önemli. Bu ögelerden herhangi birinin eksik ya da fazla olması vücudun düzenli çalışmasını sekteye uğratabilir. Söz gelimi, sürekli ve yüksek hacimli egzersiz ancak yeterli dinlenme yapıldığı takdirde insanın kapasitesini artırabilir. Vitaminden eksik ama bol proteinli beslenme de yine sağlık açısından riskleri beraberinde getiriyor. Son yıllarda hafif ya da yoğun, hangi şiddette olursa olsun, spor yapan birçok kişi için en önemli ihtiyaç protein ihtiyacı gibi görülüyor. Birçok sporcu bundan dolayı ihtiyacından fazla protein alıyor.

Ortalama bir insanın günlük protein ihtiyacı vücut ağırlığının gram olarak karşılığından biraz daha az. Örnek olarak 70 kilogram bir insanın günlük alması gereken protein miktarı 60 gram civarında. Sporcularda bu, bir miktar daha fazla olabiliyor. 70 kiloluk bir sporcu için günlük alınması gereken protein miktarı 80-90 gram olmalı. Ne yazık ki günümüzde çoğu sporcu ihtiyaç duyduğu protein miktarının bundan daha fazla olduğunu düşünüyor ve günlük beslenmenin yeterli protein ihtiyacını karşılayamadığı gibi yanlış bir düşünceye kapılıyor. Proteinin hayvansallarla alınmasının kötü kolesterol, diyabet ve kanser riskini artırdığı herkesçe biliniyor. Diğer yandan bitkisel gıdalar sporcu beslenmesinde bile yeterli proteini sağladığı gibi diğer vitaminler açısından da zengin bir beslenme şekli. Bitkiler, lif kaynağı olmakla beraber kolesterole yol açmadığı için kalp ve damar sağlığını koruyor, diyabet riskini azaltıyor. Hemen hemen tüm bitkisel gıdalarda protein olduğu gibi özellikle baklagiller, tahıllar, kuruyemişler çok yüksek miktarda protein barındırıyor. Yüksek fiyatla satılan bir porsiyon protein tozunun içindeki protein miktarının bir tabak bulgur pilavı ve fasulyeden daha fakir olduğunu öğrenmek sizi şaşırtabilir. Ya da bir avuç kuruyemişin en iyi protein takviyesi olduğunu duymak... Yeterli ve sağlıklı beslenin, spor için bu yeter.

***

Reklamlar aldatıcı

Takviye gıdaların sadece ABD’deki yıllık cirosunun 100 milyar doların üzerinde olduğu düşünülürse kapitalizmin takviye gıda arzı üzerindeki iştahını anlamak kolaylaşıyor. Sağlıklı olmak şirketler için artık yeterli değil. İnsanlara sürekli daha sağlıklı, daha kaslı olmaları gerektiği bunun için de takviye gıdaların spor yapmaktan hatta normal beslenmekten bile daha gerekli olduğu fikri benimsetiliyor. Meyve ve sebzeler bile ‘tu kaka’ ilan ediliyor. “Yediğin elmanın besin değeri yok, biz gerçek elmayı bu minicik hapa sığdırdık, üstelik 25 kilo elmadan alacağın vitamini birden karşılıyor.” Bu bana fiyatı yüz kilo meyveye eşdeğer olan bir kutu takviye gıda satmak isteyen bir arkadaşımın söylediği cümleydi.