Hüsnü Arkan, yeni albümü ‘Kırık Hava’da yalnızlık düğümünü daha sıkı atıyor. 10 şarkının yer aldığı albümle, bir demlik yalnızlık ve bölüşme çağında Arkan

Rakıya buz istiyor her şarkı

BURAK ABATAY
@batuyburak


Kendimi bildim bileli Ezginin Günlüğü dinliyorum. Aynı zamanda da iyi birer Yeni Türkü, Çağdaş Türkü ve Mayıs Müzik Topluluğu dinleyicisiyim. Özellikle ilk dönem Yeni Türkü ve Ezginin Günlüğü müziği ile Mayıs Müzik Topluluğu’nun müzikal ve dönemsel mukayesesini çok sık yaparım. Birçok noktada eşleştirsem de Mayıs Müzik Topluluğu’nun ömrü çok uzun olmadı. Dolayısıyla onu değerlendirmemiz sadece Gülizar’la kısıtlı kalıyor. Hattâ sadece Şimdi Deniz Kıyısında şarkısı... Ama Ezginin Günlüğü ve Yeni Türkü’nün durumu daha farklı. Gruplardaki değişimler her iki grubu da yıllar içerisinde çok farklı yerlere getirdi. Hüsnü Arkan da Ezginin Günlüğü için şüphesiz ki böyle bir noktada. Arkan, Emin İgüs’ün, Hakan Yılmaz’ın, Tanju Duru ve Nadir Göktürk’ün yürüttüğü o çizgiyi Nadir Göktürk ile çok farklı bir yere taşımıştır. 3 yıl arayla çıkan Ölüdeniz ve İstavrit albümlerinin arasındaki farklardan birisi grubun müzikal anlayışının değişmesiyken diğeri de Hüsnü Arkan’ın eşsiz vokal tekniği. Öte yandan Arkan’ın ilk solo albümü Bir Yalnızlık Ezgisi’nde oluşturduğu müzikal iskelet, İstavrit ve sonrası albümlerde Ezginin Günlüğü’nde ve şimdilerde de yine solo albümlerinde çok net hissedilmekte.


Hüsnü Arkan, Ezginin Günlüğü ile beraber çalıştığı yıllarda grubun 10 albümünde yer aldı. Müzik tarihimizin efsanelerinden olan grupla beraber çalışmaya devam ederken Destur grubuyla Deli Bu Dünya albümünü, gruba dahil olmadan evvel çıkardığı ilk solo albümü Bir Yalnızlık Ezgisi’ni ve gruptan ayrılışının hemen sonrasında yayınladığı Solo adlı albümü ile onu takip eden yıllarda da gelen Yalnız Değiliz albümünü çıkardı. Bu zengin diskografiye geçen günler içinde çıkardığı Kırık Hava’yı da ekledi.


10 şarkının yer aldığı albümde ekibin davulcusu Gökhan Tümkaya’nın Aşk Ayazı adlı söz ve bestesi kendisine ait bir şarkı bulunurken, diğer tüm şarkıların besteleri Arkan’a ait. Bunun yanı sıra albümde bir Ömer Karayılan ve bir de Bedri Rahmi Eyüboğlu şiiri Hüsnü Arkan tarafından bestelenmiş. Hüsnü Arkan bizlere her albümünde hissettirdiği müzikal doyumluluğu bu albümde de cömertçe ortaya koymuş. Cahit Berkay’ın ve Gürol Ağırbaş’ın varlığı da çok güzel!


Öte yandan Hüsnü Arkan, yalnızlık düğümünü daha sıkı atıyor bu albümde. Yer yer arabeske kaçan sözleri var ama bununla beraber harikulade düzenlemelerle işi yalnızlık rayına oturtuyor. Türk müziğinin unsurlarını çok güzel kullanmış. Rakıya buz istetiyor her şarkı. Kâh cam masalarda dirsek masada, el yanakta oturtuyor kâh bir salkım üzüm akıtıyor damarlarımızdan. Ama Arkan tuhaf bir şeyi gerçekleştiriyor. Bunca yalnızlık sözlerinin üzerine isyanı ve öfkeyi öyle güzel bir araya getiriyor ki, takdire şayan. Büyük büyük alıntılar yapmak istemiyorum ama iki şarkıdan bahsetmek gerekir herhalde. Birincisi albüme ismini veren Kırık Hava şarkısı. Bitmemiş bir aşkın hikâyesinde öyle güzel geliyor ki şu sözler, anlatılmaz hissedilir: “ne sevmekten korkmak ne zulümden korkmak, bize yakışmaz!”. İkinci şarkıysa ilk kez Açıkhava’da Birsen Tezer’le beraber okudukları Öyle Bir Rüya isimli şarkı. Sahnede Gezi Parkı için yazdıklarını söyledikleri şarkı meydanlardan bizlere bir barış güvercini uçuruyor: ”şimdi sokaklar buseler ordusunda çünkü sen geldin aşk sana benzedi.” Şarkı da geçtiği gibi “yıkılsın gitsin içimizdeki saray!”

Son olarak bahsetmek isterim ki, Birsen Tezer’i Arkan’la beraber ilk kez Solo albümünde “Hoş Geldin” şarkısıyla dinleyip tanıyan ve Arkan kadar seven dostlarım var. Bu albümle beraber Rubato da onlardan biri olacak sanırım. Bir Ayrılık, Bir Yoksulluk, Bir Ölüm’ü o yüzden dinlesin merak edenler.