Kent trafiğine çözüm getirmeyip yeşil alanları ranta açacak köprü projesine gün geçtikçe tepkiler büyüyor. Demokratik kitle örgütleri...

Kent trafiğine çözüm getirmeyip yeşil alanları ranta açacak köprü projesine gün geçtikçe tepkiler büyüyor. Demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler yarın düzenleyecekleri eylemle köprüye karşı seslerini yükseltmeye hazırlanıyor
“3. Köprü Yerine Yaşam Platformu” 18 Temmuz saat 17.00’de Sarıyer meydanında bir basın açıklaması yapma kararı aldı. Karardan hemen sonra AKP hükümeti tarafından 3. köprünün ihalesinin birkaç ay içinde yapılacağı ve güzergâh alternatifleri ile ilgili açıklamalar geldi.  AKP hükümeti tarafından yapılan açıklamalar, “Yaşamı Savunmaya, 18 Temmuz’da Sarıyer’e” çağrımıza olan ilgiyi arttırdı. Platformumuza, Kartal’dan Büyükçekmece’ye kadar İstanbul’un birçok yerinden destek ve katılım talebi yağıyor.
TMMOB, CHP, ÖDP, Halkevi, Çevre Örgütleri 18 Temmuz’da Sarıyer’de buluşuyor. Mücadeleleriyle semtlerinden 3. köprüyü kovalayan Arnavutköylüler bisikletli katılımcıları Arnavutköy iskelesinden uğurlayacak.
Beykozlular da eyleme tekneleriyle katılıyor. Platform, sermayenin değil İstanbul halkının ortak çıkarlarını ve kamu yararını gözeten, doğal ve tarihsel çevrenin korunduğu, halkın demokratik katılımını esas alan bir ulaşım planlamasının acilen hayata geçirilmesi gerektiğini başta İstanbul halkı olmak üzere tüm dünyaya duyuracaklarını belirtti.

KÖPRÜ CİNAYETTİR
“3. köprü bir cinayettir” diyen Platform sözcüleri, "3. köprü demek; şimdiden bağlantı yollarının yapımı ile yok olmaya başlayan kuzey ormanlarımızı tamamen kaybetmemiz demektir.
Yaşamımızın kaynağı olan suyun, su havzalarımızın yok olması demektir. On binlerce İstanbullunun evsiz kalması, barınma hakkımızın gasp edilmesi demektir.  Kent içi trafiğin çözümü değil, trafik çilesinin daha da artması demektir” açıklamasını yaptı.
3 köprü’nün AKP'nin bugüne kadar temsil ettiği ve işbirlikçilığini yaptığı uluslararası sermayenin taleplerine uygun olduğunu belirten Platform, “Tüm bunlar gösteriyor ki, 3. köprü bir avuç rantçının kasalarını doldurmak için zorla dayattıkları bir ihtiyaç, İstanbul halkına, kente, çevreye, doğaya karşı işlenecek bir cinayettir” dedi.

GÜZERGAH BELLİ
Ulaştırma Bakanlığı, İstanbul'a inşa edilecek üçüncü köprünün güzergahını geçtiğimiz haftalarda belirlemişti. Yıldırım, "Daha önce 6 alternatif vardı. Seçimi yaptık. Bu aşamada tek söyleyebileceğim, yeni köprünün Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri'nin daha kuzeyinde olacağıdır" dedi. Üçüncü köprünün "İzmit Körfez Geçişi ve Gebze-İzmir Otoyol" projesinde uygulanan yap-işlet-devret (YİD) modeliyle gerçekleştirileceğini belirten Yıldırım, bundan sonraki tüm ulaştırma projelerinde de YİD modelini uygulayacaklarını söyledi.
Beykoz-Tarabya: Bu güzergâh, yeni köprü için en uygun nokta olarak kabul ediliyor. Bu hattın seçilme olasılığı yüzde 90 olarak gösteriliyor. Beykoz-Sarıyer: Bu güzergah, Beykoz-Tarabya'nın ardından ikinci en güçlü aday güzergâh olarak gösteriliyor.

ÖDP’den protesto
KonuYla ilgili ÖDP Beykoz İlçe Örgütü ve Sarıyer İlçe Örgütü, protesto etkinlikleri düzenliyorlar. Beykoz ilçe örgütü konuyla ilgili Beykoz’da bildiri dağıtırken, Sarıyer’de de ÖDP’liler ilçenin çeşitli yerlerine pankart asıyor. Yayımlanan bildiride, özellikle FSM Köprü tadilatının yapıldığı döneme denk gelen 3. Köprünün yapımına ilişkin kararın köylü kurnazlığıyla hayata geçirilmeye çalışıldığı belirtilirken, “İnsanların bu yaz sıcağında trafikte bekletildiği bir ortamda, sabah işine giden, akşam evine dönen insanlara, “yeni bir köprü şart” yaklaşımını benimsetmek daha kolay gözükmektedir” denildi. Yapılan açıklamada ayrıca şunlar kaydedildi: “Köprü İstanbul’un akciğeri olan Beykoz ve Sarıyer sırtlarındaki ormanların daha çok talanına neden olacak, en az 2B yasası kadar tehlikeli sonuçları olacaktır. 3. Köprü İstanbul’un su havzalarını tehdit edecektir. Yeni yapılaşma alanı sağlayacağından İstanbul halkının sağlığı tehlike altında olacaktır.”