Rojava bölgesinde yaşayan Kürtlerin kimlik kavgasına farklı bir açıdan bakan Kimliksizler belgeselini mülteci kampları ve sınır nöbetini anlatan 20 fotoğraftan oluşan bir sergi destekliyor

Rojava'da yaşayan Kürtlerin belgeseli: Kimliksizler, hem var hem de yoklar

ÇİLEM HÖKELEK

Daha önce Prefabrik Mezarlar adını verdiği sergisinde 17 Ağustos depreminde sağ kalan insanların sığındığı prefabrik evleri tepeden fotoğraflayarak o alanın adeta bir mezarlığı andırdığını ortaya koyan fotoğraf sanatçısı Engin Altundağ bu kez Kimliksizler belgeseli ile Rojava bölgesinde yaşayan Kürtlerin kimlik kavgasına farklı bir açıdan bakıyor.

Kimliksizler belgeseli, başta Suriye, Irak ve Türkiye'de yaşayan milyonlarca Kürdün uzun yıllar süren savaşta binlerce hatta yüz binlerce insanı kaybettiği toprak ve kimlik savaşını 3 bölümde inceliyor.

Birinci bölüm Ağıt'ta ( Lawij )  Kobane'den Suruç’a gelen 200 bin mülteci ve sınır nöbetleri ile Kobane'de ölenlerin Suruç’a getirilme süreçlerini anlatıyor.

İkinci bölüm Dengbêj'de belgeselin yönü değişiyor ve Batman'a yöneliyor. Karar verme sürecini anlatan Dengbêj bölümü Batman Hasankeyf arasında hayvancılık yapan bir ailenin zor yaşam şartlarını bir yol hikâyesi şeklinde anlatıyor. Batman'dan Suruç'a giden yolculuk…

Üçüncü bölüm Ateş'te (Agir) Kobane'de çatışmalar  devam ediyor, sınırda insanlar bekliyor, gece çatışmalar artıyor. Sabah olduğunda gece çatışmada ölenlerin isimleri gelmeye başlıyor… İşte en kötü anlardan biri de anaların yüzündeki o ifade... Hem sevinç hem üzüntü kaplıyor etrafı. Çocuğu, babası, kızı, kardeşi ölenlerin  yüreklerine ateş düşüyor…



‘SINIR KAPILARI ZORLA AÇILDI’
Fotoğraf sanatçısı Altundağ, sergisinin hayatta kalma savaşını anlattığını söylüyor: "Dünyanın gözü önünde bir şehir soykırıma maruz kalıyor. Devletler kendi çıkarları doğrultusunda ekran başında sadece reklam yapıyor. Kobane halkına kapılarımızı açtık daha ne yapalım, onlara kamp kurduk diyorlar. Evet günler sonra sınır kapıları Kobane halkı ve Suruç’ta bulunan insanlar tarafından zorla açıldı. Bu görüntüleri ekranlarda gördü tüm dünya."

Altundağ sözlerini şöyle sürdürüyor: "Evet 200 bin mülteciye 2 tane kamp da kurdu devlet ve bu kamplarda 6-7 bin kişi kalıyor. Peki diğer 193 bin kişi nerede? Suruç’ta hayatta kalmaya çalışan binlerce mülteci zor şartlar altında, ahırlarda, inşaatlarda, camilerde ve parklarda yaşam savaşı veriyor."

Kimliksizler belgeselinin yarın (25 Ocak) İsmail Beşikci Vakfı'nda iki seans olarak tek gösterimi yapılacak. Belgeseli  mülteci kampları ve sınır nöbetini anlatan 20 fotoğraftan oluşan bir sergi destekliyor. Savaşın İçinde fotoğraf sergisi ise 25-31 Ocak tarihleri arasında Beşikçi Vakfı'nda görülebilecek.