Dünyanın gündemini işgal eden yakıcı sorunların yanı sıra dansın müziğin ve sinemanın harmanlandığı Documentarist 8. İstanbul Belgesel Günleri 13 Haziran’da başlıyor. Türkiye’den geniş bir seçkiye yer veren festival sansüre takılmış filmler için de bir başlık açtı

Sansüre inat dans, müzik ve sinema

CANAN AYDIN- cananaydin@birgun.net

Necati Sönmez, Emel Çelebi’nin bin bir emeğiyle yolculuğuna başlayan, bugün birçok gönüllünün desteğiyle 8’inci yaşına giren Documentarist bu yıl da dünyanın farklı ülkelerinden 90’a yakın belgesel filmi tutkunlarıyla buluşturuyor. Önceki gün Beyoğlu Salt’ta yaptığı basın toplantısında ekip festivalle ilgili detayları paylaştı. Her yıl birbirinden farklı ülkelerin yaşanmışlıklarına belgesellerle ortak eden Documentarist’in bu yıl programında dünyanın her köşesinden dans, müzik ve sinemanın buluştuğu hikâyeler yer alıyor.

SANSÜRE TAKILANLAR
Türkiye’den de zengin bir seçkisi bulunan Documentarist’te çeşitli nedenlerle sansürden nasibini alan filmler ‘Sansüre Takılan Belgeseller’ başlığı altında gösterilecek. ‘Dersim 38’, ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ ve ‘Berivan’ın yanı sıra, en son Kültür Bakanlığı tarafından eser işletme belgesi olmadığı gerekçesiyle İstanbul Film Festivali’nde gösterimi engellenen ‘Bakur’ ve dünyadan, ‘Köpeklerden Nefret Ediyorum’ adlı 2005 İsveç yapımı film bu seçkide yer alıyor.

AÇILIŞ GEZİ'DEN
13 Haziran’da başlayacak olan Documentarist 8. İstanbul Belgesel Günleri açılışını ise yaşadığımız zamanın nabzını tutan, Almanya yapımı yönetmen Eva Stotz’un Gezi Direnişi’ni anlatan ‘Bir Milyon Adım’ filmiyle yapıyor.

Festivalin bu yılki onur konuğu, İsveçli belgesel yönetmeni Stefan Jarl’ın filmografisinde bulunan; ‘Dünyaya Karşı Bir Yürek’, ‘Zamanın Adı Yok’, ‘Javna’, ‘Geyik Çobanı Yıl 2000’in de yer aldığı 8 film ilk kez Türkiyeli seyirciyle buluşacak. Çekimleri süren yeni belgeseli nedeniyle Türkiye’ye gelemeyen Jarl, festival katılımcılarına 14 Haziran günü internet üzerinden ‘Karanlık Dehlizlere Işık Tutmak’ başlıklı sinema dersi verecek.

YARIŞMASIZ AMA ÖDÜLLÜ
Festival programının en geniş kısmını oluşturan Türkiye’den filmler arasında yer alan ve yönetmenin ilk ve ikinci filmi olanlar bu yılki Johan van der Keuken yeni Yetenek Ödülü’ne aday olacak. Ödül jürisi bu sene Seren Yüce, Özgür Mumcu, Aslı-Özgen Tuncer, Reyan Tuvi ve Veton Nurkollari’ndan oluşuyor. Geçen yıl ilk kez başlatılan FIPRESCI Eleştirmenler Ödülü de, Mısır’dan Arab Loutfi, Bulgaristan’dan Bojidar Manov ve Türkiye’den Çağdaş Günerbüyük’ün oluşturduğu jürinin belirleyeceği uluslararası bir filme verilecek. Festivalde ‘Kadının Adı Yok’ başlığıyla gösterilecek filmler, ‘Anısına: Peter Von Bagh’ ve ‘Aziz Nesin 100 Yaşında’ başlıklı programlar kaçırılmaması gereken belgesel filmler. Bir hafta sürecek olan festival, 18 Haziran’da Robert Flaherty’nin 1926 yılına ait ‘Moana’ filminin seslendirilmiş versiyonunun gösterimiyle sona erecek.

Bu yıl Anadolu Yakası’na da taşınan festivalin gösterim ve etkinlik mekânları SES Tiyatrosu, SALT Beyoğlu, Aynalıgeçit Etkinlik Mekânı, Fransız Kültür Merkezi, Şişli Kent Kültür Merkezi ve TAK Tasarım Atölyesi olacak.