Yargıtay Başsavcılığının Gezi tebliğnamesinde, polisin attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın ölümünden, Can Atalay ve diğer sanıklar sorumlu tutuldu. Tebliğnamede, davanın hiç sanığı olmayan iş insanı İshak Alaton da “sanık” olarak anıldı.

Savcı, Berkin Elvan’ın ölümünden Can Atalay’ı sorumlu tuttu

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Gezi Davası tebliğnamesinde, 15 yaşındaki Berkin Elvan'ın öldürülmesinde Can Atalay ve diğer sanıklar sorumlu tutuldu. 

Kısa Dalga'dan Ersan Atar'ın haberine göre, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Zafer Şahin’in, Mimar Mücella Yapıcı dışındaki tüm sanıklar için verilen mahkumiyet kararlarının onanmasını istediği tebliğnamede bir dizi tartışmalı ifadeler yer aldı.

Tebliğnamede genel olarak Gezi eylemlerinin şiddet ortamı yarattığı savunulan tebliğnamenin bir bölümünde Gezi olayları sırasında polisin attığı gaz kapsülü ile ölen Berkin Elvan’ın da adı geçti.

Savcı Zafer Şahin Gezi Davası sanıklarının yaptıkları toplantılarda şiddet içeren eylem kararları aldıklarını savunduğu tebliğnamesinde Berkin Elvan’ın ölümünün de sanıkların yarattığını iddia ettiği bu şiddet ortamını sorumlu tuttu. 

Tebliğnamede Can Atalay’ın bu ortama katkı sağladığı savunulurken şu ifadelere yer verildi:

“Mehmet Osman Kavala’nın talimat ve yönlendirmesi ile hareket eden Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Yiğit Aksakoğlu’nun, Gezi parkı kalkışmasını derinleştirip yaygınlaştırmak amacıyla çeşitli çalışma grupları içerisinde yer aldığı, Gezi kalkışması süreci sonrasında oluşan toplumsal hareketliliği kendi istekleri doğrultusunda yönlendirebilmek adına İstanbul ve Türkiye genelinde yapılmakta olan forumlara katıldıkları, 27.06.2013 günü Hanzade Germiyanoğlu ve Yiğit Aksakoğlu’nun organizesinde GARAJ İSTANBUL’da yapılan bu toplantıya Taksim Dayanışması üyelerinden Tayfun Kahraman, Şerafettin Can Atalay’ın da katıldığı, yaratılan şiddet ortamında Berkin Elvan’ın hayatını kaybettiği anlaşılmıştır.”

ŞİDDET ORTAMINI YARATMAKLA SUÇLADI

Savcı Zafer Şahin, Can Atalay’ın katıldığı toplantıyı “Berkin Elvan’ın öldüğü şiddet ortamını yaratmakla” suçladı ancak bu toplantı tebliğnamede de belirtildiği gibi 27 Haziran’da yapıldı. Oysa ki Berkin Elvan, 16 Haziran 2013’teki gösteriler sırasında polis tarafından atılan gaz kapsülünün başına isabet etmesi sonucu yaralanmış, uzun süre komada kaldıktan sonra kaldıktan sonra yaşamını yitirmişti.

Berkin Elvan’ın ölümü ile ilgili dava sonunda da Fatih Dalgalı isimli polis “kasten insan öldürmek”ten 16 yıl 8 ay hapse mahkum edilmişti.

İSHAK ALATON'DAN 'SANIK' OLARAK SÖZ EDİLDİ

Tebliğnamesinin “değerlendirmeler” bölümünde İbn Haldun’dan alıntılar yapan ve Atatürk’ün “Sınırsız kişisel özgürlükler, kişisel çıkarlar uygar ve düzenli toplumları devletleri yıkarak anarşi ve çoğunlukla da zorbalığı yaratır…” sözlerini aktaran Savcı Zafer Şahin, Gezi Davası’nın hiç sanığı olmayan ve 2016'da 89 yaşındayken yaşamını yitiren iş insanı İshak Alaton’dan da “sanık” olarak söz etti. Tebliğnamenin ilgili bölümünde şu ifade yer aldı:

“Bu kapsamda, mülkiyeti George Soros'a ait olup, 2001 yılından itibaren önce Açık Toplum Enstitüsü, 2009 yılından itibaren de Açık Toplum vakfının aralıksız başkanlığın yürütmüş olan biyografisi niteliğindeki ‘Geriye bakmak yok’ kitabının çıktığı gün, sanıklar İshak Alaton, Mehmet Osman Kavala, Ali Hakan Altınay gibi isimler arasındaki görüşmelerin anlaşılması bakımından anılan kitaptaki vakfa ilişkin ilk ağızdan yapılan açıklamaların ortaya konulmasında zaruret görülmüştür.”

NE OLMUŞTU?

Berkin Elvan, Gezi Direnişi sırasında polisin attığı gaz fişeğiyle 16 Haziran 2013’te vurulmuş, 269 günlük koma dönemi boyunca 45 kilodan 16 kiloya düşerek 11 Mart 2014’te yaşamını yitirmişti.

Berkin Elvan’ın vurulduğu yerde ilk keşif 10 Nisan 2019’da yapıldı. Elvan ailesinin Okmeydanı’nda bulunan evinden polisin vurduğu noktaya kadar ölçümlerin yapıldığı keşif ile polisin Elvan’ı vurmasının mümkün olup olmadığına dair hazırlanan rapor 18 Haziran 2019’da mahkemeye sunuldu.

Elvan’ın ölümüne ilişkin soruşturma bin 270 gün sonra tamamlanırken dava, 20 Aralık 2016’da hazırlanan iddianame ile açılmıştı. Uzun süren yargılama sonunda polis Fatih Dalgalı “çocuğu olası kastla öldürme” suçundan 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

Ceza, geçen Nisan ayında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından onanmıştı. Polis Fatih Dalgalı’nın cezası Yargıtay tarafından onanırsa hapse girmesi gündeme gelecek.

Ancak katil polis bir gün dahi hapse girmemişken Elvan ailesinin avukatı Can Atalay, Hatay’dan milletvekili seçilmesine rağmen Gezi Davası’nda verilen ceza sebebiyle, hukuksuz biçimde hala cezaevinde tutuluyor.

Tebliğnamede sık sık FETÖ’den söz edilirken 17/25 Aralık ve 15 Temmuz süreçleri ile Gezi eylemlerinin amaç yönünden benzerliklerine vurgu yapan ifadeler de yer aldı.