Hastaya MR çekimi için ayrılan süre 40 dakikadan 5 dakikaya kadar düştü. Bilgisayarlı mamografi, MR ve mamografi olmak üzere toplam 9 bin 282 çekimin çoğunluğu “tanı konulamadı” gerekçesi ile tekrarlandı

Seri çekim MR’lar tekrar tekrar çekildi

BURCU CANSU - @burcu_cansu
burcucansu@birgun.net

Sağlık Bakanlığı, Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı/Gazi Non-İyonizan Radyasyondan Korunma Merkezi raporları ile Türkiye’de görüntüleme teknikleri ile ilgili sorunlar ortaya konuldu. Sağlıklı bir teşhis koyabilmek için yaklaşık 40 dakika olan MR süresi, 5 dakikaya kadar düştü. Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği Başkan Yardımcısı Nezaket Özgür, “Bilgisayarlı mamografi, MR, mamografi olmak üzere toplam 9 bin 282 çekimin çoğunluğu ‘tanı konulamadı’ gerekçesi ile tekrarlandı” dedi.

binlerce-hasta-defalarca-radyasyona-maruz-birakildi-seri-cekim-mr-lar-tekrar-tekrar-cekildi-445515-1.Hasta ve çalışan sağlığı düşünülmüyor

Nezaket Özgür, raporlarla ilgili şu bilgileri verdi:

“Sağlık Bakanlığı’nın talebi üzerine proje geliştiren Türk Radyoloji Derneği, 1,5 yıl süren bir çalışma yaptı. Çalışma kapsamında, 810 bin bilgisayarlı tomografi, 699 bin MR ve 132 bin mamografi çekildiği belirlendi. Bunlardan, bilgisayarlı tomografi için 3 bin 183, MR için 4 bin 432, mamografi için de bin 667 olmak üzere toplam 9 bin 282 hastanın çekim sonuçları değerlendirildi. Raporlara göre sonuçlar şöyle:

»Tüm bilgisayarlı tomografi tetkiklerinin yüzde 13’ü ilk 6 ayda tekrarlandı. Tekrar çekimlerin yüzde 49’unun sebebi ‘tanı konulamaması’ olarak gösterildi.

»Bilgisayarlı tomografi tetkiklerinin yüzde 28 oranında çekim standartlarına uymadığı, özellikle özel hastanelerde bu sorunun daha fazla olduğu vurgulandı.

»Görüntüleme raporlamanın yüzde 60’ı ise ‘standart dışı’ olarak kaydedildi.

»Hastaların yüzde 75’ine bir defa MR tetkiki yapılırken, yüzde 3,3’ünden beş ve üzeri çekim istendi. İlk 6 ayda hastaların yüzde 62’sine ‘tanı konulamadı’ denilerek tekrar MR çekildi.

»Çekimlerin yüzde 32’si aynı hastanede yapıldı.

»Mamografide de aşağı yukarı aynı sonuçlara ulaşıldı.”

‘Sağlıkta Dönüşüm’ yine sahnede

Söz konusu durumun, Sağlıkta Dönüşüm Politikalarının bir sonucu olarak ortaya çıktığını vurgulayan Özgür, “Hekimler performans dayatması altında hastaları tıbbi görüntülemeye yönlendiriyor, hastaya yeterince zaman ayrılamıyor. Talep fazla, süre kısayken kalitesiz sonuçlar ortaya çıkıyor” diye konuştu.

Standartların üzerinde radyasyon

Özgür, “Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü araştırmacıları, Türkiye’de bazı sağlık kuruluşlarında ‘medikal görüntüleme cihazları bilgisayarlı tomografi, anjiyografi ve mamografilerde radyasyonun uluslararası standartların üzerinde kullanıldığını’ tespit etti” diye de ekledi.

Araştırmacıların, bu ölçülerdeki radyasyon değerlerinin, çok düşük olasılıkta da olsa kanser ve bazı hastalıklara yakalanma riskini artırabileceğini belirttiğinin altını çizen Özgür, sözlerini şöyle sürdürdü: “Araştırmacılar, Türkiye’de çeşitli kuruluşlardaki cihazların görüntü kalitelerini ve radyasyon dozlarını son 8 yıldır araştırdıklarını ‘bazı merkezlerde hasta ve çalışanların aldıkları radyasyon dozlarının uluslararası sınırlara göre 3-5 kat daha fazla olduğu durumlara rastladıklarını, merkezlerde kabul edilemeyecek kalitede film çekimlerinin yapıldığını’ kaydetti.”

Çalışanlar risk altında

Özgür, Gazi Non-İyonizan Radyasyondan Korunma Merkezi’nin raporunda yer alan “Özellikle günde 8-10 saat geçirilen iş yerlerindeki radyasyondan olumsuz etkilenildiğini ifade eden uzmanlar, İş yerlerindeki radyasyon, hassas kişilerde boğazda kuruluk hissi, gözde problemler, baş ağrısı, alerji, yüzde kızarıklık, uykusuzluk, seslere karşı hassasiyet, işitme zorluğu ve yorgunluk gibi rahatsızlıklara yol açıyor” tespitine de dikkati çekti.