İngiltere’yle Fransa arasında nükleer anlaşma krizi sonrası gerilim yüksek. Fransa yakında AB’nin dönem başkanlığını devralacak ve İngiltere’yi Brexit anlaşmasını tam uygulaması için daha fazla zorlayacak.

Sert anlaşmazlık

Karin KNEISSL

Londra ve Paris arasında balıkçılık, enerji ve nükleer denizaltılar üzerine bugünlerde yaşanan kriz yüzyıllara dayanan rekabetin tonlarını içeriyor. Nisan 1904’te iki ülke arasındaki duruma ilişkin diplomatik sözlüğe giren çok özel bir terim var: Entente cordiale. İngiltere ve Fransa arasında sömürge rekabeti Afrika için çatışmalara ittiğinde imzalanan bir "samimi anlaşma” ydı bu. 10 yıl sonra, I. Dünya Savaşı olarak adlandırılan “grande guerre"nin başlamasıyla, Almanya’ya karşı tam teşekküllü bir ittifak oluşturdular. İngilizler ve Fransızlar bir sonraki büyük savaşta da müttefikti. 1956’daki feci Süveyş müdahalesinde de askeri ittifakın parçası oldular. Daha sonra dış politikada ayrı yollara saptılar.


Londra, Fransızların 1776’da İngilizlere karşı savaştığı eski kolonileri göz önüne alarak İngilizce konuşan ABD ile güçlü bir transatlantik ilişki kurmayı seçti. Paris ise Avrupa entegrasyonuna odaklandı. 1959-69 yılları arasındaki Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle transatlantik bağlara şüpheyle yaklaşıyordu ve Paris, Berlin ve Moskova arasındaki işbirliğini daha çok önemsiyordu. Başkan de Gaulle’ün mirası, Brexit sonrası boşlukta özel bir rol için istekli olan ve ABD’ye daha fazla şüpheyle yaklaşan günümüz Fransız dış politikasında yankılanıyor. NATO’yu 2019’da “beyin ölümü geçiriyor” olarak tanımlayan şu anki Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un aklında Avrupa’nın güvenliği için ABD’yle askeri bir anlaşmaya devam etmek yerine gerçek bir Avrupa Birliği (AB) askeri gücü hayali var.

NÜKLEER ANLAŞMA HAMLESİNE ÖFKE

NATO hayranı olan dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Mart 2011’de Libya’da rejim değişikliği için yapılan saldırılara katıldığında durum farklıydı. Almanya çekimser kalırken Londra, Paris’e katıldı. Bu, Afrika kıtasında yeniden yaşanan bir “entente cordiale” gibiydi. Sonunda, Avrupa kuvvetleri Libya’yı yok etmek için ABD hava korumasına ihtiyaç duydu. Ancak Londra ve Paris yeniden en iyi arkadaşlar gibi görünüyordu. 10 yıl sonra bugün İngiltere, Fransa’nın Avustralya için nükleer denizaltılar inşa etmek için yaptığı 56 milyar avroluk anlaşmayı parçaladı. İki Avrupa nükleer gücü arasında AUKUS anlaşmasıyla ilgili diplomatik olmayan düşmanca sözler ve kavgalar patlak verdi.

BREXIT ANLAŞMASI VE KARŞILIKLI TEHDİTLER

Bu iki eski dost ve eski düşman arasındaki düşük ilişkinin temelinde ne yatıyor? Tek kelimeyle Brexit. İngiltere’nin AB’den ayrılma anlaşmasını uygulama çabaları, Financial Times’ın yakın zamanda belirttiği gibi, “Kanal’ın her iki tarafında da acı bir tat bıraktı”. Duruma Paris perspektifinden bakıldığında tüm sorunlar Londra’nın AB’den ayrılmasından kaynaklanıyor. İngiltere, Brexit anlaşmasında kararlaştırıldığı gibi İngiliz sularında küçük Fransız teknelerine balıkçılık ruhsatı vermesi gerekirken bunu uygulamayı geciktiriyor. Fransa ise buna karşılık İngiltere’yi Jersey adasına elektrik tedarikini kesmekle tehdit ediyor. Bazı analistler, İngiliz-Fransız ilişkilerinin 100 yıldan fazla bir süredir görülen en kötü ilişki olabileceğini söylüyor.

Paris’in muhafazakar Boris Johnson ve hükümetini sevmemesi ve güvenmemesi şaşırtıcı değil. İngiltere’nin 2012-2016 dönemi Fransa büyükelçisi olan Peter Ricketts, “Fransızlar, müttefik olarak Birleşik Krallık’a ve İngiliz hükümetine olan güvenini tamamen kaybetti” demişti. Bu görüş, 2014’ten 2017’ye kadar Fransa’nın İngiltere büyükelçisi olan Sylvie Bermann tarafından da tekrarlandı. Financial Times’a verdiği demeçte, Fransız-İngiliz ilişkileri için “Paris’te gerçek bir güven yokluğu var. İngiltere’nin imzaladığı anlaşmalara artık saygı göstermiyor” demişti. Bu olay örgüsü bazen İngiliz ve Fransız kahramanların yer aldığı bir Shakespeare oyunu izliyormuş gibi hissettiriyor.

FRANSA’NIN KOZLARI: KUZEY İRLANDA KRİZİ

Asıl endişe, iki taraf arasında düşmanlığı körükleyecek bir kısasa kısas misillemelerin olma ihtimali. Enerji, bir Avrupa ülkesinden diğer bir Avrupa ülkesine karşı silah olarak kullanılabilir. Fransa Jersey’e olan elektrik tedarikini keserse İngiltere de Fransız enerji sağlayıcısı EDF’nin yeni nükleer reaktörler inşa etme planlarını tehlikeye sokabilir. Fransa ayrıca Brexit’in öne çıkan ana sorunlarından biri olan Kuzey İrlanda krizinin üzerine gidebilir.

İlişkilerin 2022’nin nisan ayında yapılacak Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra çözüleceğini düşünenler de var. Ancak Macron yeniden seçilirse İngilizleri “affetmeye” meyilli olacak mı? İki ülke de tarihlerini ve ortak çıkarlarını akılda tutarak yeniden öngörülebilir ilişkiler kuracak mı? Fransa yakında AB’nin dönem başkanlığını devralacak ve muhtemelen İngiltere’yi Brexit anlaşmasını tam olarak uygulaması için daha fazla zorlayacak.

***

Macron: Libya'da halkın egemenliğine saygı duymadık

Fransa’nın Montpellier kentinde Afrikalı ülkelerin devlet başkanlarının yer almadığı ancak Afrika ülkelerinden gençlerin katıldığı bir Afrika-Fransa Zirvesi düzenlendi. Dün yapılan zirveye katılan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, burada yaptığı konuşmada “Fransa’nın uzun süre Mali’de kalma hedefi yok” diyerek söz konusu askeri üsleri en hızlı şekilde kapatmak istediklerini ifade etti. Mali Başbakanı Choguel Kokalla Maiga’nın Fransa’yı Mali’den çekilme kararından ötürü eleştirmesine değinen Macron, “Mali devletinin isteği üzerine Mali’deyiz. Fransa olmasa Mali teröristlerin eline geçerdi” dedi. Afrika ülkelerinden toplantıya katılan bir genç ise Macron’un sözlerine tepki gösterdi. “Sahel’de yaşananlar Libya’da yapılanların bir sonucu. Yabancı askeri müdahaleler hiçbir zaman sorun çözmedi. Bize yardım etmeye geldiğinizi söylemekten vazgeçin” diyen gence Macron’un yanıtı ise “Libya konusunda halkın egemenliğine saygı duymadık. Bu bir hata” şeklinde oldu.

Russia Today’den çeviren BirGün Çeviri Kolektifi