Cemevinde polis kurşunuyla yaşamını yitiren Uğur Kurt’un ölümüne ilişkin iddianame mahkemeye gitti. Tetiği çeken polise amirlerinin ‘sıkma’ uyarısı iddianameye girmedi

Sıkma talimatını savcı da duymadı

ZEYNEP KURAY

İstanbul Okmeydanı Cemevi’nde polis kurşunuyla vurulan Uğur Kurt’un ölümüne ilişkin iddianame mahkemeye gönderildi. Savcı Hasan Yılmaz tarafından hazırlanan iddianamede Kurt’un ölümüne ilişkin en önemli delil olarak sayılan sanık polise amirlerin beş kez yaptığı “sıkma” talimatı yer almadı.

İstanbul 85. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede “Taksirle adam öldürmekten” suçlanan sanık polis Sezgin Korkmaz’a amirleri tarafından beş kez yapılan “sıkma” uyarısı yer almazken, Korkmaz tarafından yapılan savunmanın büyük oranda iddianameye dönüştüğü görüldü. Henüz mahkeme tarafından kabul edilmeyen iddianamede, sanık polisten çok vurulma olayının yaşandığı 22 Mayıs tarihinde Okmeydanı’nda Berkin Elvan anması için yapılan eyleme katılanlar suçlanıyor.

ÖLDÜRMEK ÜZERE ATEŞ AÇMIŞ
İki aracın Çınar Sokak’a girdiği anda Barçın Sokak’tan atılan molotof kokteylinin zırhlı aracın ön havalandırma deliğinden içeriye girdiği belirtilerek zırhlı aracın arka kapısından inen sanık polis Sezgin Korkmaz ile B.A.’nın “kendilerini korumaya çalıştıkları” ve üst üste taş ve motolof kokteyli atılmakta olan istikamete dönerek ateş ettikleri belirtildi. Sanık polis Korkmaz ile elinde molotof kokteyli bulunduğu iddia edilen C.K. isimli protestocu arasında 31 metre olduğu ve Korkmaz’ın sıktığı kurşunun C.K.’nin baş hizasından 26 santimetre yüksekten geçtiği belirtilirken, Korkmaz ile Kurt’un vurulduğu nokta arasında 73,5 metre mesafe olduğu aradaki kot farkının 968 santimetre olduğu beyan edilmesi dikkat çekti.

Kot farkı, polis Korkmaz’ın eli yere eğik şekilde ateş ettiğini gösteriyor. Kurşunun, molotof kokteyli attığı iddia edilen göstericinin kafasının 26 santimetre üzerinden geçip Kurt’a isabet ettiği kaydedildi. Yani, Korkmaz’ın Kurt olmasa da, ilk göstericiyi öldürmek üzere ateş ettiği saptandı. Bu durum iddianamede: “Kendisine yahut diğer polislere yönelik, tekrarı büyük olasılık olan saldırıyı bertaraf ederek, yanar vaziyette molotof kokteyli atan şüpheliyi etkisiz hale getirmek için silahla ateş etmesine rağmen hedef aldığı şüpheliye isabet ettiremeyip, aynı istikamette caddenin alt tarafındaki cemevi bahçesinde bulunan ve olaylarla ilgisi bulunmayan Kurt’u vurarak, ölümüne sebebiyet verdiği” şeklinde yorumlanıyor.

BU SAVCIDAN ANCAK BU KADAR…
Kurt ailesinin avukatı Aslı Kazan iddianamenin polisi koruma ve kollama içgüdüyle hazırlandığına dikkat çekti. Polisin destan yazdığı inancıyla harekete edildiği için şüpheliyi koruma arayışıyla soruşturma başlatıldığını vurgulayan Kazan, “Bunun için de memur suçlarının görev alanına giren bu soruşturmayı, ısrarla ve inatla Terör Suçları Bürosu Savcısı Hasan Yılmaz yürüttü. Savcılığın bu bürosu TEM şube polis memurlarıyla birlikte mesai yürüttür. Uğur ise TEM Şube polisi Sezgin Korkmaz tarafından vurulduğu göz önüne alınırsa bu savcılıktan çıka çıka ancak böyle aklamaya yönelik bir iddianame çıkar” dedi. Kazan, sanık polisin taksirle ölüme neden olmaktan değil, olası kast ile ölüme neden olmaktan yargılanması gerektiğini vurguladı.