Sinop'ta 1887-1999 yıllarında hapishane olarak kullanılan, 2000 yılında ise müzeye çevrilerek ziyarete açılan Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi'nde 1 milyon 600 bin avroluk restorasyon gerçekleştirilecek

Sinop Tarihi Cezaevi'ne 1 milyon 600 bin avroluk restorasyon

Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi'nde 1 milyon 600 bin avroya restore ettirilecek.

Özellikle yaz sezonunda binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapan Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi,kentin en önemli turizm merkezlerinin başında geliyor.

Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi'nde Kültür ve Turizm Bakanlığınca oluşturulan proje heyeti incelemelerde bulundu.

Heyet, daha sonra Vali Erol Karaömeroğlu'nu makamında ziyaret ederek bilgi verdi.

Vali Karaömeroğlu, ziyaret sırasında yaptığı açıklamada, projenin sadece Sinop için değil, ülke turizmi adına çok önemli olduğunu söyledi.

Avrupa Birliği destekli 1 milyon 600 bin avro maliyetli projenin en kısa sürede hayata geçirilmesini planladıklarını vurgulayan Karaömeroğlu, son yaptıkları görüşmeler sonucunda projeye cezaevinin çocuk ıslah evleri ile iç kale surları bölümlerinin de eklendiğini anlattı.

BAZI BÖLÜMLER ZİYARETE KAPATILIYOR

sinop-tarihi-cezaevi-ne-1-milyon-600-bin-avroluk-restorasyon-750949-1.

Erol Karaömeroğlu, cezaevi dışında kalan tarihi buzhane binasının da proje dahilinde restore edileceğine işaret ederek, "Uzun zamandır restorasyon hazırlıkları devam eden Tarihi Cezaevi'nde en kısa sürede çalışmalar başlanacak. Amacımız tarihi mirasımıza sahip çıkarak gelecek nesillere aktarmak. Sinop Tarihi Cezaevi, yıllık ortalama 300 bin kişiye hizmet veren önemli bir merkez. Ülke turizmine hizmet veren bu tarihi mekanımız, inşallah yeni dönemde yeni görünümü ile hizmet verecek." diye konuştu.

Bu arada restorasyon çalışmalarının başlamasıyla tarihi mekanın bazı bölümlerinin ziyarete kapatılacağı öğrenildi.

ANADOLU'NUN ALCATRAZ'I

Bir dönem "Anadolu'nun Alkatrazı” diye tanımlanan Tarihi Sinop Kapalı Cezaevi, 1999 yılında kapatılarak müzeye çevrildi. Geçmişte antik döneme dayanan bu yapıda pek çok ünlü isim gün saydı. Sinop Kalesi'nde konumlanan cezaevi, birçok şiirlere ve şarkılara konu oldu.

Üç yanı denizle çevrili tarihi cezaevi, kalın ve yüksek kale duvarlarının içinde yer alıyor. Yapıya ev sahipliği yapan kale, arkeolojik verilere göre Hellenistik dönemde yapıldı.

Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlılar kendi dönemlerinde kaleyi koruyup, güçlendirdi. Selçuklu Dönemi'nden itibaren uzun süre tersane olarak kullanılan iç kalenin burçları 1560 yılından itibaren zindan oldu. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde bu zindandan şöyle bahsediyor; "Büyük ve korkunç bir kaledir. 300 demir kapısı, dev gibi gardiyanları, kolları demir parmaklıklara bağlı ve her birinin bıyığından 10 adam asılır nice azılı mahkûmları vardır. Burçlarında gardiyanlar ejderha gibi dolaşır. Tanrı korusun, oradan mahkûm kaçırtmak değil, kuş bile uçurtmazlar.”

İç kalenin resmi olarak zindana dönüşmesiyse 1887 yılına rastlıyor. O dönem Sinop Mutasarrıfı Veysel Paşa yeni binalarla birlikte, hamam da ekledi. 1939 yılında da çocuk hapishanesi olarak kullanılmak üzere bir bina daha yapıldı. Kesme taştan yapılmış tarihi cezaevi, kuzey-güney konumlu U planlı bir yapı. Her bölümü yüksek avlu duvarlarıyla ayrılmış üç kısımdan oluşan yapıda 28 koğuş ve birkaç atölyeler de bulunuyor. Burada yatanlar arasında ilk akla gelen Sabahattin Ali olsa da; Refik Halit Karay, Mustafa Suphi, Ahmet Bedevi Kuran, Kerim Korcan, Eşber Yağmurdereli, Burhan Felek, Osman Deniz, Osman Cemal Kaygılı, Zekeriya Sertel ve Refi Cevat gibi isimler de unutulmamalı.