Son dönemlerde muhalif televizyonların en sevdiği iki siyasetçi Babacan ve Davutoğlu oldu. AKP’de nasıl engellendiklerini anlatıp duruyorlar. Oysa biz onları yapamadıklarıyla değil on yılı aşkın bir sürede yaptıklarıyla çok iyi tanıyoruz

Sizi çok iyi tanıyoruz

YAŞAR AYDIN

Dünün AKP yöneticisi, bakanı, başbakanı, çalışanı ya da destekçisi bazı isimler artık muhalif cephede. Oldukça da itibar görüyor, var olan birkaç televizyon kanalını da işgal etmelerine itiraz edilmiyor. Erdoğan’ın bu kadar belirleyici olduğu, baskıyı her gün daha da artırdığı bir ülkede buraya kadar çok eleştirilecek bir şey olmayabilir. Ama onların söylediklerine bu denli itibar edilmesine doğrusu şaşırmamak mümkün değil.

O KADAR DA DEĞİL

Televizyonlarda basın özgürlüğünden, adil yargılanmadan, ekonomiden, siyasi baskıdan bahsedenlere “niye bunları konuşuyorsunuz” diyecek halimiz yok. Ama son 20 yılın yarısından fazlasını bu siyasal yapının duvar örücüleri olan bu isimlerin biraz daha had bilerek konuşması beklenmeli. “Erdoğan döneminde yayın yönetmelerine baskı” diye basit bir Google araması yapıldığında ilk çıkan isim dönemin başbakanı olan Erdoğan’ın basın danışmanı Akif Beki’dir. Anadolu Ajansı tarihinde yaşanan en büyük kıyımın altında Kemal Öztürk’ün imzasını bulursunuz. Bugün çokça şikâyet ettikleri medya düzenini kuran isimler bunlar.

Burada dönemin ana akım veya yandaş medyada kalem oynatan, ekranlarında laf çevirenleri saymıyorum bile. O dönem bize nasıl sallıyorlarsa şimdi aynı coşkuyla Erdoğan’a atıyorlar. Arkadaşlar asla yanılmadıkları için o dönemlerde kuşkusuz “AKP faklıydı” ve biz yanlış yapıyorduk. Yani değişen onlar değil AKP. İyi pazarlanınca böyle saçma bir fikre bile inananların olduğunu görmüş olduk.

BİZ Mİ YAPTIK?

İşsizlik, yoksulluk, açlık yağma düzeni 2002’den bu yana izlenen ekonomi politikalarının en net özetidir. Suruç, 10 Ekim, Roboski katliamlarının, gazetecilerin, siyasetçilerin içeri atılmasının sorumlusu kim? Biz bu süreçleri kimin başbakanlığında, bakanlığında, parti yöneticiliği döneminde yaşadık? Nasıl bir çırpıda iki lafla unutmamız bekleniyor? Biz geldiğiniz yerdekilere benzemeyiz.

ÇİZMEYİ AŞMAYIN

Bu ülke dün de yanlış yönetiliyordu, bugün de. Baskıyı, zülmü, adaletsizliği ve şiddeti bu ülkenin üzerinden hiç eksik etmediniz. Biz dün bu zorbalığa karşı mücadele ettik, bugün de etmeye devam ediyoruz. Her türlü eziyete dayanır, herkesi anlamaya çalışırız. Ama kimsenin de gözümüzün içine bakarak bizimle dalga geçmesine izin veremeyiz. Sizi tanıyoruz, biliyoruz. Samimiyet testine sokacak değiliz. Bugüne dair varsa fikriniz anlatıyorsunuzdur. Belki inanan bile çıkabilir. Çok ilgilendiğimiz bir durum değil. Tavsiyemiz suç ortağı olduğunuz döneme ilişkin değerlendirmelerinizde çizmeyi aşmayın. Bedeli ödenmiş ve ödenmekte olan o tarihin üzerinde tepinmenize izin veremeyiz.