Türkiye’deki kitle örgütleri, siyasi partiler tüm yurtta İsrail katliamını kınadı. İsrail’in devlet terörüne karşı AKP iktidarının gösterdiği tepki ise samimiyetten uzak bulundu...

İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) ortak bir eylemle İsrail’in, Gazze saldırısını protesto etti. İsrail Büyükelçiliği önünde bir araya gelen insan hakları savunucuları “Barış için savaşı ve şiddeti reddediyoruz”, “İsrail halkının güvenliği barıştadır”, “Kutsal günde saldırı insanlığa sığar mı?” şeklinde dövizler taşıdı. Burada, grup adına konuşan İHD Genel Başkan Öztürk Türkdoğan, İsrail yönetiminin tüm insan haklarını ayaklar altına aldığını, insanlığa karşı suç işlediğini belirtti.

Türkdoğan, “İsrail, Filistin’e, son 40 yılın en ağır saldırısını gerçekleştirdi. Saldırının devam etmesi bir soykırımı düşündürmektedir” dedi. Basın metnini İsrail Büyükelçiliği görevlilerine teslim etmek isteyen grup, bu isteklerine cevap alamayınca metni elçilik kapısına astı. Eyleme Prof. Dr Baskın Oran’ın da aralarında olduğu çok sayıda aydın da destek verdi.

AKP iktidarının saldırı karşısında üzüntü duydudukları yönündeki açıklamaları samimi bulmadıklarını belirten İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi üyeleri ise Türkiye"nin İsrail"i üstten kınayıp, altan sürdürdüğü ekonomik, askeri, ve siyasi çifte standartilişkilerinden derhal vazgeçmesi uyarısında bulundu.

 

‘YÜREĞİMİZ FİLİSTİNLİLERLE’

.ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, İsrail"in Gazze"ye yaptığı saldırıyla ilgili bir basın açıklaması yayımladı. İsrailin bu müdahalesini devlet terörü olarak tanımlayan Uras, "Bu devlet terörünü, Irak"ta bir milyon insanın ölümüne yol açan ABD Başkanı Bush ve yönetimi de destekliyor. - İsrail Devleti"nin bu saldırıları bir an evvel durdurulmalıdır" dedi.

Uras sözlerini şöyle sürdürdü: "Derhal ateşkes ilan edilmeli, silahlı operasyonlara son verilmeli, taraflar ateşkese uyma taahhüdünü ilan etmelidir. Sınır kapıları açılmalı, insani yardımlar hiçbir şekilde engellenmemelidir.ürkiye, bu saldırganlığa sadece kınamalarla cevap veremez. İsrail Devleti"ne karşı sözde değil, özde caydırıcı önlemler alınmalıdır. İlk adım olarak, İsrail ile tüm ikili askeri anlaşmalar ve askeri malzeme ihaleleri iptal edilmelidir. Türkiye, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi olarak, İsrail"e karşı siyasi yaptırımlar önermelidir. Ortadoğu barışı için bir kez daha Filistin halkıyla dayanışmamızı ilan ediyoruz. Yüreğimiz ve aklımız Filistinlilerle ve Ortadoğu"da barış için mücadele edenlerle birliktedir. Ortadoğu"nun kanayan yarasını dindirebilmenin yolu, Filistin halkının talebi ve ihtiyacı olan devletine kavuşmasıdır. Barış ancak bu yolla sağlanabilir."

 

‘FİLİSTİN İÇİN AYAĞA’

Türkiye Barış Meclisi,  İsrail ve destekleyicilerine karşı caydırıcı yaptırım uygulanması için, herkese ‘’ayağa kalk’’ çağırısı yaptı. Barış Meclisi, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısını yaptığı yazılı açıklama ile kınadı. İsrail’le işbirliği yapanların ‘’timsah gözyaşı’’döktüğü ifade edilen açıklamada, Türkiye’nin artık oyunun aktörü olmaktan vazgeçmesi gerektiği vurgulandı. Açıklamada hep birlikte, Filistinli çocukların, direnişçilerin sesine ses verdiğimizde Ortadoğu"nun kanayan yarasını dindirebiliriz’’ denildi.

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de İsrail"in saldırısı hakkında bir açıklama yayımladı. Çelebi şunları kaydetti: "Ortadoğu’nun uzun yıllardır kapanmayan yarası Filistin yine kanamaya devam ediyor. İsrail"in 1982 yılında binlerce Filistinlinin katledildiği Sabra ve Şatilla katliamını hatırlatan Gazze"ye yönelik başlattığı ağır hava saldırısı sonucunda 271 Filistinli hayatını kaybetti, 120"si ağır olmak üzere 900"ü¸ aşkın Filistinli yaralandı. Filistin’de ve İsrail’de güvenliğin yegane teminatı, kör şiddet, işgal ve kuşatma değil kalıcı bir barışın sağlanmasıdır. Bu ise ancak işgalin sona ermesiyle mümkündür. Bu nedenle çağrımız İsrail’in saldırılarını, işgal ve kuşatmayı derhal kaldırması, Filistin’in meşru temsilcileri ile derhal barış masasına oturmasıdır. Türkiye de sorunun acilen çözüm¸ için, bazı yaptırımlar da dahil, tüm gücün kullanmalıdır, Hükümete de çağrımız budur.”